ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Geçirdiği enfeksiyon hastalığının ardından nadiren görülebilen ilaç reaksiyonuna bağlı gelişebilen karaciğer yetmezliği nedeniyle komaya giren 32 yaşındaki Fatma Kaya, kız kardeşinden yapılan canlıdan karaciğer nakliyle sağlığına kavuştu.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Balcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan karaciğer yetmezliğinin hayati risk taşıyan ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ve belli bir aşamadan sonra mutlaka nakil ile yaşam şansı yakalanabildiğini söyledi.
Nadir olarak çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaç reaksiyonlarının da karaciğer yetmezliğine yol açabildiğini, bu durumda hastaya ancak nakil yapılması gerektiğini ifade eden Balcı, bu sorunu yaşayanlardan birinin de Fatma Kaya olduğunu anlattı.
Balcı, Kaya'nın kadın doğum enfeksiyonu tedavisi kapsamında kullanılan bir ilaç reaksiyonu sonucunda hastada bir takım sağlık sorunlarıyla karşılaşıldığını belirterek, "Hastanın kullandığı ilaç sonrasında sarılık şikayeti görülüyor. Bunun üzerine bir sağlık merkezine başvuruluyor. Yaklaşık bir hafta bu merkezde kalan hastamız, daha sonra bizim merkezimize getiriliyor." dedi.
Hastanın geldiğinde sarılığının ilerlediğinin tespit edildiğini dile getiren Balcı, şunları kaydetti:
"Hastamız üniversitemize getirildikten sonra hızla karaciğer koması gelişti. İlk geldiğinde birinci evre koma halindeydi ve hızla 3. evreye girerek, hayatı tehlikeye girdi. Bunun üzerine nakil için acil karaciğer çağrısında bulunuldu. Bu süre içinde kadavradan bir bağış söz konusu olmadığı ve hayati riskin artması üzerine canlıdan nakil için çalışmalar başladı. Bunun üzerine kız kardeşi verici oldu ve hastamıza kardeşinden karaciğer nakli gerçekleştirildi.
Alıcı ve verici ameliyatı toplam 12 saat sürdü. Bu süre içinde organ bulunamaması halinde hastamızı saatler içinde kaybedecektik. Bu nedenle kadavradan organ bağışı çok önemli."
Hastalıkların tedavisinde ilaç tedavisinin tartışılmasız önemli olduğunu ancak çok nadir de olsa reaksiyon gelişebildiğini vurgulayan Balcı, her ilacın mutlaka hekim denetiminde kullanılması ve hekim tarafından belirtilmediği sürece kesinlikle bırakılmaması gerektiğine dikkati çekti.
Balcı, her koşulda hastaların kendilerinde olumsuz birtakım değişiklik hissetmeleri halinde hastaneye başvurması ve kullanılan ilaçlar hakkında hekime bilgi vermesinin yeterli olduğunu söyledi.
- Verici kardeşin genel sağlık durumu iyi
AÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaan Karayalçın da nakilde verici ameliyatını gerçekleştirdiğini belirterek, canlıdan karaciğer naklinde ilk koşulun gönüllülük olduğunu ve yasal düzenlemeye göre Türkiye'de 4. derece akrabalardan bağış yapılabildiğini anımsattı. Bunun dışında çok nadiren etik kurul onayı ile akraba dışı vericilerden organ alınabildiğinin altını çizen Karayalçın, Türkiye'de canlıdan nakillerde çoğunlukla vericinin hastanın yakını olduğunu ifade etti.
Karayalçın, söz konusu nakilde de acil harekete geçilmesi gerektiğini ve karaciğerinin uyumunun olup olmayacağının belirlenebilmesi için gerekli değerlendirmelerin yapılıp operasyon kararı alındığını anlatarak, "Bu inceleme planlı bir ameliyat için haftalar alabilirken, böyle acil bir durumda saatler içinde hızla yapılarak, vericiden yapılacak nakilin uygun olduğuna karar verildi. Verici ameliyatı 4-5 saat sürdü. Bu sırada alıcı ekibi de alıcı ameliyatına başladı. Biz, organı çıkardıktan sonra alıcı ekibi de ameliyatın devamını gerçekleştirdi." diye konuştu.
Vericinin, operasyonun ardından bir hafta sonra taburcu edildiğini dile getiren Karayalçın, bağış yapan Yeliz Akkaya'nın şu anda sosyal yaşamına geri döndüğünü ve genel sağlık durumunun iyi olduğunu bildirdi.
- "Kardeşime bir can borçluyum"
Karaciğer yetmezliği nedeniyle acil nakile alınan 32 yaşındaki üç çocuk annesi Fatma Kaya da kadın hastalıklarına bağlı enfeksiyon geçirdiğini ve ilaç tedavisine alındığını belirterek, "Tedaviye başlandıktan 5-6 gün sonra halsizlik, üşüme gibi şikayetlerim oldu ve sarılık gelişti. Bunun üzerine hastaneye başvurdum. Süreç içinde şikayetlerim ilerlemeye başladı. Bir süre sonra İbn-i Sina Hastanesi'ne geldim ve yapılan inceleme sonucunda karaciğer yetmezliği tanısı konuldu." dedi.
Acil nakil yapılması gerektiğinin belirtildiğini ve bunun için akrabalarıyla görüşüldüğünü ifade eden Kaya, duygularını şöyle aktardı:
"Kardeşime bir can borçluyum. Onun yerinde ben de olsam yine aynısını yapardım, hiç tereddüt etmezdim, çok teşekkür ediyorum. Eğer kardeşim bana verici olmasaydı, üç çocuğuma annelik yapamayacaktım. Kardeşimin sayesinde kendime geldim. Kardeşimin ve hekimlerin sayesinde bugün ayaktayım."
Ablasına karaciğerini veren 28 yaşındaki Yeliz Akkaya da nakil kararı verildiğinde hiç düşünmeden verici olmayı kabul ettiğini söyleyerek, "Kan gurubum tuttu, ben de hiç düşünmeden 'cansa can, kansa kan' dedim. Biran önce ablamın sağlığının yerine gelmesini istedim." diye konuştu.
Şu anda kendi sağlık durumunun gayet iyi olduğunu belirten Akkaya, ablasının sağlığına kavuştuğunu görmekten dolayı çok mutlu olduğunu dile getirdi.
Akkaya, "Herkese sesleniyorum, herkes bağışçı olsun, korkulacak, çekinecek hiçbir şey yok. Çok mutluyuz çünkü ablam yaşıyor, aramızda, daha ne olsun? Bu anlatılamaz bir duygu." dedi.
AA