Hikmet İlim Sanat Derneği ve Konya Aydınlar Ocağı üyeleri, Karaman’ın tarihi mekânları ile ören yerlerini gezerek “tarihe yolculuk” yaptılar.
İlk olarak Çumra Obruk Krater Gölü’ne uğrayan ve daha sonra kapalı olan Karaman Kalesi’ni gezen 24 kişiden oluşan kafile, sırasıyla Hatuniye Medresesi, Karaman Müzesi ile Karaman oğullarından Alaaddin Bey tarafından 1370 yılında yaptırılan Aktekke Camii ve Hz. Mevlâna’nın annesi Münine Hatun’un kabrini ziyaret etti. Daha sonra Tartanzade Konağı ile Arapoğlu Camii’ni gezen kafile, İsmetpaşa Caddesi ve İstasyon Caddesi üzerinden Karadağ’da bulunan Yılkı atları ile Maden Şehri’ndeki Binbir Kilise ile tarihi Eyle kalıntılarını gezdi. Gazeteci Mustafa Balkan, binbir zahmetle Yılkı atlarını yakından fotoğrafladı.
KARAMANOĞULLARI BEYLİĞİ TARİHİ
Selçuklu tarihi uzmanı Prof. Dr. Mikail Bayram, Karaman Kalesi’nde kafileye Karamanoğulları Beyliği hakkında bilgi vererek “Karamanoğulları, Anadolu Türkmen Beyliklerinin en mühimi, en büyüğü, en kudretlisi ve en devamlısıdır. Karaman Türkmen Beyliği, 1250 yıllarından 1487'ye kadar takriben 237 yıl sürmüştür” dedi. Kerimüddin Bey’in çok disiplinli bir emir olduğunu ve Selçuklu yönetiminin çok itibar ettiklerini belirten Prof. Dr. Bayram, kalenin, Karamanoğulları Beyliğinden sonra kurulan Karaman Devleti’nin de merkezi haline geldiğini ifade ederek şunları söyledi: “Burası aynı zamanda önemli bir kültür merkeziydi. Birçok ilim ve fikir adamları buraya gelir ve ikamet ederek ilim öğretirlerdi. Sofi Nure (Sofu Nuruh)kendi aşiretiyle buraya geliyor. Emir Kerimüddin’in koyduğu mirası devam ettiriyor. Karamanoğulları’nın bizim tarihimizdeki en büyük önemi ise, Moğollar Anadolu’yu işgal ettikleri zaman Karaman’a hiçbir zaman hakim olamadılar.”
KARAMANOĞLU MEHMED BEY TÜRKÇE FERMAN YAYINLAMADI
Burada ilginç açıklamalar da yapan Selçuklu tarihçisi Bayram, Karamanoğlu Mehmed Bey’in hiçbir zaman Türkçe ferman yayınlamadığını belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Güya Karamanoğlu Mehmed Bey, Konya’yı da zaptettikten sonra “Bundan böyle köyde, kentte, dergâhta, bergâhta, meydanda Türkçeden başka bir dil konuşulmaya” demiş ve böylece Türkçe’yi resmi dil olarak ilân etmiş. Bu tamamen iftiradır. Hatta Karamanoğlu Mehmed Bey’e hakaret amacıyla bunu, tarihçi İbni Bibi veriyor. Bu tamamen Karamanoğlu Mehmed Bey’le alay etmek için söylenmiş bir sözdür. Ayrıca Karamanoğlu Mehmed Bey’in böyle bir ilân vermesi de Türk Devlet geleneğine de muhaliftir. Hiçbir Türk devletinde bir dil ikame edilip de başka dillerin yasak veya men edilmesi yoktur. Bu Türk devlet geleneğine de aykırıdır. Karamanoğulları Konya’yı fethedince Türkmenlerden çok sayıda asker Konya’ya geldi. Ve Konya’da sokaklarda Türkçe konuşulmaya başlandı. Konya’da ilk defa Türkçe’nin şehre girmesi ve şehirde yaygınlaşması Karamanoğulları zamanındadır. Karamanoğlu Mehmed Bey, hiçbir zaman Türkçe ferman yayınlamamıştır. Karamanoğlu Mehmed Bey’in kendisi de vakfiyelerini Arapça olarak hazırlamış. Resmi yazışmalarını ise Farsça ve Arapça yapmıştır. Cumhuriyet döneminde de Türkçeciler, Karamanoğlu Mehmet Bey’e o fermanı nisbet ederek onlarda bu yolu tutmaya başladılar.Haber Merkezi