Ülkemizi ayakta tutan kurumların başında gelir Karayolları.
<< GİDEMEDİĞİN YER SENİN DEĞİLDİR >> diyen Osmanlı Veziri Halil Rıfat Paşa’nın bu sözünü düstür edinen Karayolları teşkilatı her geçen gün kendine yakışanı yapmaktadır.
Resmi kurumlarda birçok kişiler vardır. Gelir geçer unutulur. Bazı kişiler vardır iz bırakırlar. Onların yediği içtiği helaldir. Devlet malına zeval getirmezler. Gönülde ve dillerdedirler.
Konya, Karaman, Afyon ve Aksaray’ın yollarından sorumlu Karayolları 3. Bölge Müdürlüğü’nün unutulmaz isimlerinden biride 1968 – 2000 yılları arasında 35. Şube şefliği yapan Ünal Akkanat’tı.
Bu hizmet aşığı Rahmetli Ünal Akkanat’ı evvelki Cuma namazı (6 Ocak 2016) sonrası Üçler Mezarlığı’na eşinin yanına defnettik. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nde görev yaptığım 1980 yılların ortasında, o günlerde Müdür Yardımcısı ve Yolspor’un Kulüp Başkanlığını yapan Abdulkadir Renklibay ağabeyimin talebi üzerine Atletizm Takımı kurmuş ve Karayolları çalışma sistemini ve Karayolcuları yavaş yavaş tanımaya başlamıştım. Çok geçmeden Bölge Müdürü Ahmet Ustaoğlu başta olmak üzere, Ahmet Akbaş, Yaşar Açıkgözlü, Hakkı Bardakçı, Mümin Koyuncu, Mustafa Karlıer gibi birçok amirlerle teşriki mesaimiz artarak devam etti. Hemşehrim ve akrabam olan Atilla Karaçelebi ve İ.Hakkı Gültekin’i zaten tanıyordum. Ümit Akkanat, Arslan Karakıp, Ahmet Kuyucu ,…gibi Şefleri de uzaktan tanıyordum.
1987 yılında Şube Müdürü olmam nedeniyle Karayolları ile ilişkilerim artarak devam etti ve farklı bir şekil aldı.
Çalıştığım Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü geniş bir topluma hizmet etme zaruretine rağmen imkânları dardı. Sosyalliğimiz ve Konyasızda görev yapan birçok kurumda ki sporseverlerin katkılarıyla sporcu, yönetici, hakem ve tüm sporla ilgili olanlar daha iyi imkânlarla tanışmaya başlamıştı.
Devlet Su İşleri, Köy Hizmetleri, Krom Mağnezit Fabrikası, Bahri Dağdaş Milletlerarası Kışlık Hububat Araştırma Merkezi, Tarım İl Müdürlüğü, Belediyelerimiz ve özellikle Karayolları 3.Bölge Müdürlüğü imkânları sporun adeta hizmetkârları olmaya başlamıştı.
Karayolları greyderleri, diğer kurumların kamyonları, dozerleri, kepçeleri, ölçüm ve teknik ekipleri artık spor sahalarındaydılar.
Yeni sahaların yapımı, mevcutlarının da bakımı için işimiz kolaylaşmıştı.
Bir kış günü, cuma akşamı başlayan kar, cumartesi öğle sonuna kadar devam edince amatör maçlar tehir edildi.
Pazartesi sabah mesaisinin ilk saatlerinde Karayollarına gittim ve 35.Şube Şefi Ünal Akkanat rahmetlinin odasında soluğu aldım. İkram edilen çayı yudumlarken, birkaç personel odaya girip çıktı. Ünal Bey her birine kullandığı usul
-Yavrum sen atölyede şunu yap, bir diğerine
–Yavrum sende kar bıçaklarını elden geçir, tamam olunca haberim olsun, gibi talimatlar veriyordu. Sonrasında Ünal Bey bana döndü hal hatır sorduktan sonra bende
-Ünal Abi bu hafta sonu hayli yoruldunuz dedim. Rahmetli bana o kalın sesiyle, çizmesinin içindeki yün çorabı göstererek
-Hocam vallahi Cuma sabahı giydiğim şu çorabı hala çıkarmadım dedi.
Ağzım açık kaldı. Karşımdaki bir devlet memuru değildi sanki. Cuma sabahı giydiği çorap kar mücadelesi nedeniyle pazartesi sabah hala ayağındaydı. Bu düşünceden sonra
-Ünal Abi bu yorgunluktan sonra acaba bizim futbol sahalarımıza sıra gelir mi? Dedim.
- Hocam hangisinden başlayalım? Üzerine
-Abi şurası yakın Sanayi Sahası’ndan başlayabiliriz, sözü üzerine
-Yavrum bana Mustafa Suna’yı çağırın. Talimatıyla Maksam Grederin operatörü Suna içeri girdi.
- Buyur Şefim, sözü sonrası talimat verildi. Mustafa Suna
-Hocam ben 1 saate kadar Sanayi Sahası’nda olurum dedi.
Rahmetliye teşekkür edip, kafamdaki soru işaretinin cevabını alırım hem de ziyaret etmiş olurum diye çok sevdiğim ve saydığım Müdür Yardımcısı Abdulkadir Renklibay’ı ziyaret ettim.
Hal hatır sorma çay derken sorumu sordum.
-Kadir Abi, Ünal Bey halen vekâleten mi Şef?
-Hayırdır?
- Yanından geliyorum, öyle bir çalışma azmi var ki sanki asil olmak için olağanüstü çaba gösteriyor.
- Hocam tamı tamına 20 yıldır aynı görevde. Deyince, hayretler içinde kaldım. Zaman içinde rahmetliyi yakinen tanıma fırsatı buldum.
Demek ki mizaç bu, onun gibi çalışkanların sırtında yürüyor işler. Böylece Ünal Bey gibilerle bu devlet ayakta duruyor kanaatine vardım.
Oysa merkez şube olduğu için problemli ve torpilli personel sayısı 35. Şube’de hiç eksik olmazdı. Ama 1968 yıllarından itibaren aralıksız 32 yıl aynı yerde görev yapan Ünal Akkanat tüm personelin en verimli bir biçimde değerlendirmesini bilmiş ve gönüllerde taht kurmuştur.
Bize düşen << Ey Mevlâm sen her şeyi bizden daha iyi bilen olarak bu kulunu cennetine koymak >> şeklinde dua etmektir.
Cenazesini defnettiğimiz günü soğuk ve kara rağmen Karayolcular başta olmak üzere sevenlerini Üçler’de görmek bizleri ziyadesiyle memnun etti.
Allah rahmetli gibi çalışkan insanları kurumlarımızdan eksik etmesin inşallah.