Toplumların hayatında “kardeşlik hukuku şuuru” yeterli düzeyde gelişmezse, birçok bedeller ödenir. Geçen yüzyılda cereyan eden iki dünya savaşı, Avrupa’da yıllarca süren mezhep çatışmaları, hakeza, günümüzde bazı Müslüman ülkelerde meydana gelen etnik ve mezhepsel çatışmalar bunun en açık göstergesidir.
Her sene olduğu gibi bu yıl da DİB, Kutlu Doğum haftasında bir sosyal problemi ana tema olarak seçmek suretiyle güncelleştiriyor. Bu yıl seçilen konu “Kardeşlik Hukuku ve Ahlakı” başlığını taşıyor. Eğer İslam Dünyasının ve özelde Türkiye’nin içinden geçtiği tarihsel süreci dikkate alırsak, seçilen konunun çok isabetli olduğunu görürüz.
Gerek Türkiye ve gerekse yurt dışında vatandaşlarımızın bulunduğu bütün ülkelerde “Kutlu Doğum Haftası” büyük bir coşkuyla kutlanmaktadır. Efendimiz Hz. Muhammed (a.s)’ın 1441. Doğum yıldönümü münasebetiyle yürekler bir kardeşlik sevdasına dönüşmekte ve sevgi seliyle buluşmaktadır. Toplumlarımızı bir arada tutan harç, işte bu peygamber sevgisidir. Bundan dolayı insanımız, elinden geldiği kadar, bu haftanın ihya edilmesi noktasında müftülüklerimize büyük destekler vermekte, salonları hınca hınç doldurmaktadır. Bu da milletimizin tarihsel sürekliliği açısından büyük bir kazınımdır.
“Kardeşliği O’ndan Öğrendik” spot cümlesiyle tertiplenen Kutlu doğum etkinlikleri birçok farklı etkinlik türleriyle sürdürülmektedir. Takdir etmek bir erdemliliktir. Gerçekten de bazı Müftülüklerimizin büyük gayreti, bu coşkuyu doruk noktasına taşımaktadır. Örnek olması bakımından Bilecik/Bozüyük Müftülüğümüzün kutlama programlarından bahsetmek istiyorum. Bozüyük Müftümüz Burhan Çakır Bey, 2012 Kutlu Doğum Haftası Etkinlik Programı adını taşıyan bir broşür bastırmışlar. Yok, yok yani. Bütün vatandaşlarımıza duyurulan bu etkinlikler arasında şunlar yer almaktadır:
Açılış programında Kur’an-ı Kerim ziyafeti, mehter konseri, sema gösterisi, hatim merasimi ve plav ikramı yapılmış. Ayrıca, her güne denk düşecek düzeyde hazırlanmış olan etkinliklerde halkımıza peygamberimizin sevgisini sembolize etmede gül günü adıyla gül dağıtımı gerçekleştirilmiş. Şehrin en bilinen bir mekânında Kitap ve Kültür fuarı açılmış. Kan bağışı kampanyası, yapılmış. Buna bütün din görevlilerimiz örnek olması açısından katılmışlardır. İslam sanatlarını ihya etmek adına hat ve ebru sergisi açılmış. Toplu olarak bütün kamu yöneticileriyle birlikte fidan dikme merasimi gerçekleştirilmiş. İlçede bulunan şehit aileleri, gaziler ve hastanelerde bulunan hasta ziyaretleri yapılmış. İlköğretim ve Liselerde bilgi yarışması ve kardeşlik konulu şiir ve kompozisyon yarışmalarına yer verilmiş. Bu programda, gazeteci-yazar Sibel Eraslan ve bendenizin konferanslarına da yer verilmiştir. Bu sosyal ve kültürel etkinliklere ek olarak, yaşlılar evi, yetiştirme yurtları ve ceza evleri ziyaret edilmiştir.. Özellikle cezaevinde Hz. Peygamberin hayatıyla ilgili bir de bilgi yarışması düzenlenmiş. Buna sağlık taramalarını da eklemek gerekir. Daha broşürde yapılacak birçok faaliyetin altı çizilmektedir. Ben burada genç ve başarılı müftümüzü ve ekibini kutluyorum.
Kardeşlik, ister soya, isterse müşterek değerlere bağlı olsun, çok önemli bir konudur.
Kardeşlik, İslam üst kimliğini öne çıkarmanın adıdır.
Kardeşlik, her türlü etnik ve mezhep farklılıklarının üzerinde yaşatılması gereken bir olgudur.
Kardeşlik, sevmek ve paylaşmaktır.
Kardeşlik, barış ve affetmek demektir.
İman kardeşliği sınır tanımaz.
Kardeşliğimizi korumanın ve yaşatmanın ahlaki temellerine de riayet etmek gerekir. Bu noktada her Müslüman cemiyet içinde birbirinin sosyal itibarını düşürücü her türlü söz ve davranıştan kaçınmalıdır. Birbirlerini arayıp sormalı, birbirlerine sırt çevirmemelidirler. Her türlü haset, fesat, su-i zan, gıybet gibi rezaletlerden uzak durmalıdırlar..
Gün, yeniden kardeşliği ihya etme günüdür.
Gün, yeniden koruyucu ve tamir edici kardeşliklerimizi gözden geçirme günüdür.
Ne mutlu kardeşlik hukukunu yerine getirenlere!