KOCAELİ (AA) - Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortağı olduğu Kartepe Zirvesi, ikinci gün oturumlarıyla sürüyor.
The Green Park Kartepe Otel'de gerçekleştirilen zirvede İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamza Ateş moderatörlüğünde "15 Temmuz Sonrası Uluslararası İlişkiler" konulu özel oturuma, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Ercan, Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İrfan Kaya Ülger, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Araz Aslanlı, Erciyes Üniversitesi Araştırma Görevlisi Nazlı Usta Lazarıs ve Yunus Çolak katıldı.
Ülger, "15 Temmuz Darbe Girişimi'nin Ardından Türkiye Avrupa İlişkileri" başlıklı sunumunda, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye'nin ilişkilerinin Adnan Menderes hükümetine kadar gittiğini hatırlattı.
Avrupa'nın 2008 yılında Türkiye'yi teğet geçen ekonomik krizden etkilendiğini ve bu sebeple hareket kabiliyetini kaybettiğini aktaran Ülger, "Arap Baharı sonrasında Yunan Adaları, Türkiye, İspanya, Portekiz üzerinden Avrupa'ya yoğun bir mülteci akını var bu da Avrupa'yı negatif bir şekilde etkiledi. Demek ki Avrupa ile ilişkilerimizin Avrupa'dan kaynaklanan sebeplerin başında Avrupa'nın yaşadığı bunalımlar geliyor." dedi.
Ülger, AB'nin 15 Temmuz karşısında tıpkı Mısır darbesinde olduğu gibi "bekle ve gör" politikası izlediğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Bunun aynısını ABD de yapmıştır. Yapılan ilk açıklama şudur, 'Taraflara şiddetten kaçınmayı ve itidal ile hareket etmeyi öneriyonuz.' Yani darbe başarılı olsaydı hem ABD hem de AB üyesi ülkeler darbe sonrası başarılı olmuş hükümetle iş birliği yapmaya devam edeceklerdi. Ortaya koydukları tavra ve tutuma baktığımızda, darbe girişiminin zayıf biçimde kınandığını, rutin açıklama şeklinde, darbe karşısında AB'nin olağan, sıradan olaylar karşısında yapılan açıklamaların aynısını yaptığını görüyoruz. Söylenen şu, 'Biz Türkiye'de sivil hükümetin iş başında olması görüşündeyiz ve darbe girişimini kınıyoruz.' İki ay boyunca Avrupa'dan Türkiye'ye hiçbir resmi konuk gelmemiştir 15 Temmuz'dan sonra."
- "Avusturya'da 300 bin civarında Türk ve Kürt kökenli vatandaş yaşıyor"
Murat Ercan da "15 Temmuz Sonrası Türkiye-Avusturya İlişkileri, Avusturya'nın 15 Temmuz Darbe Girişimi Okuması" başlığında yaptığı konuşmada, Türkiye ve Avusturya ilişkilerinin uzun bir geçmişe dayandığını söyledi.
Avusturya'da 300 bin civarında Türk ve Kürt kökenli vatandaşın yaşadığını belirten Ercan, şöyle devam etti:
"Bu vatandaşlarımızın içinde 3 bin civarında ticari işletmeleri olan var, bunların Avusturya ekonomisine katkısı aşağı-yukarı 1 milyar avroyu buluyor. Türklerin işletmiş olduğu işletmelerde 6-7 bin kişi istihdam ediliyor, bunların yüzde 90'ı Türk. Avusturya'daki 15 Temmuz okuması şudur ki, 'Öncelikle 15 ve 16. yüzyıldaki Viyana kuşatmasına atıfta bulunarak yine Recep Tayyip Erdoğan'ın ve hükümetin Türkiye'de iktidar görevini bırakması isteniyor.' Burada karşılıklı sert söylemleri direkt diplomatik yollarla değil basın yoluyla yapıyorlar."
- "15 Temmuz Azerbaycan'da ilgiyle izlendi"
Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Araz Aslanlı ise "15 Temmuz Darbe Girişimi ve Azerbaycan" başlığıyla yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişiminin ülkesinde büyük bir dikkatle izlendiğini kaydetti.
Türkiye'nin tarihi, coğrafyası, üstlendiği misyon, potansiyeli ve uygulamaya çalıştığı politikaların ülkenin önemini arttırdığını aktaran Aslanlı, "Türkiye'de yaşanan olayları belki Türkiye'deki toplumla aynı şekilde, duygularla, heyecanla, endişelerle yaşamaya çalışan birkaç başka daha toplum var, bunlardan birisi ve birincisi Azerbaycan toplumu." dedi.
Oturumda, Nazlı Usta, "15 Temmuz Darbe Girişimi: Türk-Yunan İlişkilerinde Yeni Bir Kriz (mi?)", Yunus Çolak da "Türk Kamu Diplomasisi, Türkiye'nin Görüşlerinin Yabancılara Benimsetilmesinde Ne Kadar Etkin? Türkiye'deki Yabancı Öğrenciler Gözünden 15 Temmuz" konulu sunum yaptı.
AA