Altaylı, ilişki kasetleri orta çıkan Baykal ve Nesrin Baytok'u mağdur ilan edenlere tepki gösterdi, Baykal'ın kaseti kabul etmesine dikkat çekti...
İŞTE FATİH ALTAYLI'NIN HABERTÜRK'TEKİ YAZISI:
KOCANIZ VE KARINIZ OLSAYDI DA BÖYLE Mİ DÜŞÜNÜRDÜNÜZ?
BURASI gerçekten acayip bir ülke oldu ve ben bu ülkeyi, bu ülke halkını anlamakta ciddi biçimde zorluk çekiyorum.
Tamam, kabul ediyorum Deniz Baykal'a yapılan bir komplodur.
Gizli kapaklı yürütülen bir ilişkinin bir şekilde kayda alınıp yayınlanması büyük ayıptır. Rezalettir. Ancak tartışmalar ve yorumlar artık bunun ötesine kaydı.
Bazı yazarlar ve o yazılara yorum yapanlar işin cılkını çıkardılar.
Mesela dün bir yazı ve yorum okudum. Nesrin Baytok'un bir fotoğrafı altında şöyle diyor: “Yalnız ve mağrur kadının halini düşünen yok” ve altında bu mealde yorumlar. Eh be kardeşim.
Tamam partizanlık gözleri kör etmiş ama bu kadar mı?
Peki aynı hanımefendi, bu yorumları yapan hanımefendinin eşiyle bir ilişki yürütmüş olsaydı ya da bu yorumları yazan beyefendinin eşi olsaydı aynı yorum yazılacak mıydı?
Hep ifratla tefrit arasında gidip geliyoruz. Bu ilişki hiçbirimizi ilgilendirmezdi. Ahlak bekçisi falan da değiliz ama ortada onurlu ve masum bir durum da yok doğrusu.
Bazıları da ısrarla görüntülerin montaj olduğunu vurguluyor.
Yahu olayın başaktörü ilişkinin varlığını kabul ediyor ve “Görüntüler eski değil yeni” diyor. Size ne oluyor.
Üstelik başaktör çok da düzgün bir davranışla istifasını veriyor.
Ne yapmamız bekleniyor?
Bu ilişkiyi alkışlamamız mı?
Diyorum hep, ahlak bekçisi falan değilim.
İsteyen istediği ilişkiyi yaşar.
Ama bu ilişki, ortaya çıktığı zaman bir bedel ödenmesi gereken türden bir ilişkiyse o bedeli öder. Bir siyasetçiyse halka da öder, siyasetçi değil sıradan bir vatandaşsa eşine, ailesine, yakın çevresine öder.
Bir bedel ödenmesi istenmiyor ve durum aynen kabulleniliyorsa da ödemez.
Ama kimse bizden böyle bir ilişkiyi ve ilişkinin aktör ile aktrisini alkışlamamızı beklemesin.
Kusura bakmayın!