Hafta sonunca Kilistra (Gökyurt)’da köy buluşması vardı...
Kilistra’ya son zamanlarda en büyük hizmeti etmiş isimlerden biridir İsmail Detseli abimiz...
Yurt içinden ve yurt dışından birisi bu bölgeyi ziyaret edecek olsa, uzman isim olarak Detseli abimizi bulur...
Az değildir kendisiyle söyleşi yapan gazeteci sayısı.
Yaygın televizyon ve gazetelerde de görmüşsünüzdür onu.
***
Fakat bu kadar değil.
İsmail abi, bu toprakların has çocuğudur.
Ve onun yazılarını takip edenler bu toprakların hikâyesini dinlemiş olur.
***
Köy buluşmasını ondan haber aldım...
Davetiye de bırakmış ama kendisine vekâleti verip katılamadım
İnşallah köy şenliğiyle ilgili geniş bir sayfa hazırlayıp, sizlerin de istifadesine sunacağız.
***
Fakat katılamadığım için de çok pişmanım.
Öyle bir anlattı ki İsmail abi...
***
Buluşmaya Vali Muammer Erol, Meram Belediye Başkanı Fatma Toru da katılmış.
İsmail abi bizzat gezdirmiş ve bilgilendirmiş kendilerini...
Meğer Vakıflar Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Emin Karaağaç da Kilistralı’ymış...
Üstelik de Vali Bey’in üniversiteden arkadaşı...
O da hemşerileriyle bir araya gelme fırsatını kaçırmamış.
***
Nasıl olsa köylü buluşmasının detaylarını İsmail abi anlatacak.
Fakat Vali Beyi gezdirirken öyle ilginç bir an yaşamışlar ki...
Bunu bana anlatınca ben de ‘yazım hakkı’nı kendisinden devraldım...
***
Fotoğrafta da görüldüğü gibi Vali Bey ve Vakıflar Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Emin Karaağaç, bir sarnıcın içindeler...
Kilistra’ya gidip bu sarnıcın adını sorduğunuzda size ‘Katır İni’ olarak ifade edecekler...
Sayın Vali’ye de böyle ifade etmişler...
***
Valimiz, İsmail abiye “Katırları mı bağlıyorlarmış buraya, niye Katır İni denilmiş” diye sorunca çıkmış işin aslı...
Biz de bu fıkrayı duymasak, bilemeyecektik.
***
İsmail abi şöyle cevaplamış:
-Hayır, Sayın Vali’m...
-Burası su sarnıcıdır. Burada yaşamış olan Kral’ın eşi olan Katerina tarafından kazdırılmış olduğundan; Katerina Sarnıcı olarak isimlendirilmiş.
-Tabi bu nerden baksanız 1700 sene önce...
***
E, bizim köylüler takar mı Katerina’yı.
‘Kater’i katır ‘ina’yı da ‘ini’ yapmışlar.
Olmuş: Katır İni.
***
Bence şu “Konalım mı” deyip de “Kon, ya” dediği için şehrimizin adının Konya olduğunun anlatıldığı hikâyeden daha başarılı.
Üstelik akıl işi...