Son yıllarda hizmet diye sunulan fuzuli masraflarla “sokak ve caddeleri taşlı tarla, Konya çıkışı asfalt macunlu sulu mıcırlı arsa” manzaraları, çok yakında kurulacak seçim sandıklarına yansıyacak demokratik başkaldırışla, göreve gelecek “Kavganın adı: Bozkır” diyebilecek kadrolarla ortadan kalkacak. Sorun tarlalarına dikilecek gül fidanları kısa sürede büyüyecek, hızla açacak rengarenk güllerden saçılacak hizmet kokuları elleri nasırlı, yürekleri acılı, gözleri nemli insanların geleceğe bakışlarını sevinç ve mutluluğa dönüştürecek.
Coğrafyamda Bozkır’sız bir Konya, Konya’sız Türkiye ve dünya olmayacağı gibi, özlemi çekilen hizmetler demokratik yollarla gelecek. Bu yolda yürüyecek olanların mert yol arkadaşlarına ihtiyacı olacak. Mertlerin yokluğunda bu yürüyüş yapılamaz. Bozkirinsesi.com yayınlarıyla bu kutlu yürüyüşe katkı sağlayacak. Bozkır Belediyesi’nin gayrimenkullerinin kiralarını tahsil etmeyerek hemşehrilerimiz arasında haksız kazanç sağlanmasına vesile olanlarla mücadele devam edecek. Tüyü bitmedik yetimlerin hakkı olan kamu kaynaklarının üzerinden siyaset yapan ve riyaset görevini sürdürenlerle kavgamız sürecek.
***
Bakın, “Mert” ve “Namert” kelimelerini Afşin Selimoğlu özetle nasıl açıklamış?
“Mert kimdir? Namert kimdir?
Mert: Dürüsttür. Ahlaklıdır. İlkelidir. Adalet sahibidir. Doğru bildiklerine inanır. İnanmakla birlikte yaşar. Tavizsiz bir ömür sürer. Zaman ve şartlara aldırmaksızın kötülüklere isyan eder. İsyanı asaletinden gelir. Onu asil yapan; sürülerin, yığınların oluşturduğu şahsiyet olmamasıdır. O; kendini bilir, neslini bilir, yolunu bilir. Kalabalıklar içinde yalnızdır. Herkes gibi olmaktansa kendim gibi olmayı tercih ederim diyen haykırışların sahibidir. Bu yalnızlıktan şeref duyar. Çizgisini bozmaz. İlkelerini kırmaz. Nettir. Açık oynar, sinsiliği sevmez. Sevdasının büyüklüğünde başkalarına karşı eğilmez. Zalimleri sevmez. Zalimler karşısında, eğilip bükülmeyi sevmez. Dost satmaz. Düşmanına dahi adaletsiz davranmaz. Dost'a ve düşmana merttir. İhanet nedir, bilmez. İyiliği de, kötülüğü de asla unutmaz.
Namert; Kötülüklerin sahibidir. Rehber edinilmez. Önder edinilmez. Dost edinilmez. Sağı solu belli değildir. Sırt dönülmez. Emanete hıyanetkardır. Bitmek bilmez isteklerin kölesidir. Zevkleri için yaşar. Kan emicidir. Yeryüzü onun fitneleri ile doludur. Şeytanın dostudur. Kardeşlik hukuku yalnızca şeytanladır. Güzel olanı çirkinleştirmek için vardır.”
***
Yiğitler diyarı Bozkır’da yaşamını sürdüren veya gurbette ayakta kalma savaşı veren en küçük bebeklerimizden en yaşlı büyüklerimize kadar herkesin “Mert” olduğunu biliyor, kimseye “Namert” suçlaması yapmıyoruz. Ama, “Suyu sert, insanı mert” sloganının da içinin boş kalmasını da istemiyoruz.
Söyleyin Allah (c.c.) aşkına, haksız mıyım?