Kazakistan’ın tatil merkezi: Burabay

Burabay Ulusal Parkı, doğa güzelliğiyle turistlerin en çok ziyaret ettiği yer olarak biliniyor

ASTANA (AA) – ALLİA RAİMBEKOVA - Kazakistan’ın kuzey batısında yer alan, doğa güzelliği ve sanatoryumlarıyla bilinen Burabay Ulusal Parkı, yılda yaklaşık 300 bin turist ağırlıyor.

Başkent Astana’ya 250 kilometre mesafedeki Akmola eyaletine bağlı Burabay köyünde yer alan park, Sovyetler Birliği'nden bu yana sanatoryumlarıyla ve doğa güzelliğiyle turistlerin ilgisini çekiyor.

Mavi dağ anlamına gelen Kökşetau Dağı'nın yanı sıra Burabay Gölü ve çam ormanlarından oluşan Burabay’a “Kazakistan’ın İsviçresi” deniyor. Aynı zamanda “Kazakistan’ın incisi” olarak da bilinen bu bölgede toplam 14 göl bulunuyor.

Burabay Gölü'nün tam ortasında yer alan "gizemli sfenks" anlamına gelen Jumbaktas Tepesi turistlerin ilgisini çekiyor. Bir taraftan bakıldığında saçları rüzgarda salınan genç ve güzel bir kızı andıran kayanın görüntüsü, başka bir tarafta yaşlı bir kadına dönüşüyor.

Çam ve huş ağaçlarından oluşan ormanlarda binden fazla bitki çeşidi yetişirken, ormanda geyik, tavşan, tilki ve başka hayvanlar yaşıyor.

Yıllardır bir sanatoryum merkezi olarak bilinen Burabay, temiz havasıyla solunum yolu hastalıklardan muzdarip kişilerin ilgisini çekiyor. Doktorlar, çam ağaçlarından çıkan uçucu maddelerin zararlı bakterileri öldürdüğünü belirterek, çam ormanlarında gezmenin insan sağlığını olumlu etkilediğini söylüyor.

Sanatoryumların yanı sıra çok sayıda otel ve konuk evlerinin de hizmet verdiği Burabay’da turist sayısının gittikçe arttığı bildiriliyor.

Kazakistan Ulusal İstatistik Kurumunun verilerine göre, yılda 200 binden fazla yabancı, yaklaşık 100 bin de yerli turistin ziyaret ettiği merkezde uluslararası düzeyde zirve ve toplantılar yapılıyor.

- BDT ülkeleri arasında popüler tatil merkezi

Turizm alanında yapılan araştırma sonuçlarına göre Burabay, Bağımsız Devletler Teşkilatı'na (BDT) üye devletler arasındaki en popüler 5 turistik merkezin arasında yer alıyor.

Son dört yıldır Burabay’daki dünyaca ünlü otellerin birinde genel müdür olarak çalışan Fevzi Opsar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, buranın doğası ve milli parklarıyla yıllardır bilinen bir yer olduğunu vurgulayarak, “Biz de buraya 4 yıl önce geldik. Buradaki potansiyeli gördük. Buranın doğası, ekolojik bölgesi, sanatoryum dediğimiz sağlık turizmi kışın oldukça yüksek. Yazın da buraya bire bir Türkiye diyebiliriz. Çok sıcak.” dedi.

Ülkedeki birinci derece turizm bölgelerinden biri olan Burabay’ın kış turizminde dünyaya alternatif bir lokasyon olabileceğine işaret eden Opsar, genç bir bölge olmasına rağmen, Burabay’ın mevcut halde bile kış turizmi için yılda 10 bin kişi ağırlayabileceğini aktardı.

Burabay’da avcılık sektörünün de geliştiğini ve belirli sınırlamada av yapıldığını kaydeden Opsar, ormanda domuz, geyik, tavşan ve ördek avı yapılabilirken, kışın buz tutan göllerde küçük delikler açılarak, balık avlandığını belirtti.

- “Türkiye’den gelen turist sayısı artıyor”

Bu yıl dünyanın 44 ülkesinden misafir ağırladıklarına dikkati çeken Opsar, BDT ülkelerinin yanı sıra Avrupa ve Türkiye’den gelen turist sayısının arttığını belirterek, “İnsanlar buradaki doğa harikasını, sanatoryumları, aktiviteleri gördükçe güzelliğini anlıyorlar. Son iki yıl içerisinde Türkiye’den gelen misafir sayısı arttı.” şeklinde konuştu.

Opsar, Burabay’da Antalya’daki gibi yaza yönelik değil, kışa yönelik yatırımlar yaptığını ifade ederek, Kırım banyosu ve çocuk kulübünü yaptığını, ayrıca burada Kazakistan’daki ilk golf kulübünün açılacağını anlattı.

Opsar, “Burada Türk mutfağını öne çıkardık. Mutfağımızı buradakiler seviyor.” dedi.

Diğer taraftan, 2017 ocak ayından itibaren Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üye ülkeleri vatandaşları için vizelerin kaldırılması bekleniyor.


AA

Kültür Sanat Haberleri

Akseki'nin yıllara meydan okuyan camisi: Sarıhacılar
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali 61. Yılını Coşkuyla Kutladı
Niğde'de El İşçiliği Dericilik Mirasını Yaşatan Abdullah Kıran
61. Antalya Altın Portakal Film Festivali Görkemli Açılışla Başlıyor
9 Bin Yıllık Tarihe Tanıklık Eden Prof. Dr. Isabella Caneva, Yumuktepe’ten ayrılamıyor