Yeni Asya Gazetesi yayın yönetmeni ve başyazarı Kazım Güleçyüz CHP’nin Çanakkale’de düzenlemiş olduğu Adalet Kurultayına iştirakçi ve konuşmacı olarak katılıyor. Bu toplantıda İmam-Hatip Okullarıyla ilgili şu görüşlere yer veriyor ve bu konuşmayı da köşesine taşıyor:
“İmam-Hatipler gibi toplumda tartışmalara sebep olan konular, demokratik bir ortamda, tahripkâr değil yapıcı yaklaşımlarla soğukkanlı bir şekilde ve sükûnetle çözüm odaklı olarak tartışılmalı. İmam hatipler konusunda da bir dayatma olmamalı. Kaldı ki ben bu okulları yakından bilen bir insan olarak geldiği aşamayı üzülerek şöyle ifade ediyorum: İmam hatiplerin içi boşalmıştır. Genel eğitim sistemindeki arızalardan imam hatipler de olumsuz şekilde etkilenmektedir. Şu anki haliyle maalesef bir partinin, siyasetin arka bahçesi hüviyetindedir. İçi boş bir dindarlıkla tamamen siyasal ideolojiye hizmet eden anlayışın militanlarını yetiştirmektedir. Bu anlayıştan çıkılması lâzımdır.”
Yeni Asya camiasını yakından tanıdığına inandığım bir dostuma Kazım Güleçyüz’ün CHP’nın adalet kurultayında yaptığı konuşmayı gönderiyorum, değerlendirme yapması için. O da şöyle bir değerlendirmede bulunuyor:
“Kazım Güleçyüz ya da bir diğeri kim ne derse desin beni ilgilendirmiyor. Önemli olan Bediüzzaman Said-i Nursî Hazretlerinin İmam-Hatip Okulları hakkındaki görüşleridir. Bediüzzaman Hazretleri Osmanlının son döneminde daha İmam-Hatip ismi yokken “Medresetüzzehra” adıyla bir proje üretmiştir. Bu proje bugünkü İmam-Hatip liselerinin eğitim modelleriyle örtüşmektedir. Bediüzzaman Hazretleri Demokrat Parti döneminde İmam-Hatip Okulları açılmaya başladığı zaman talebelerini burada okumaya yönlendirmiş, bir defasında talebelerinden Sıddık Süleyman isimli birisi oğlu Mehmet Kervancı için Üstadı ziyarete gittiklerinde onu İmam-Hatip Okuluna yazdırmasını tavsiye etmiş, gelecekte İmam-Hatip Liselerinden bu ülkeyi yönetecek önemli isimlerin çıkacağını söylemiştir. Ayrıca dinimize ve bu millete İmam-Hatiplerin büyük hizmet edeceğini vurgulamıştır. Nur talebelerinin kısmı azamı İmam Hatip Lisesi mezunudur. Birçoklarının çocuğu orada okumuştur. Adeta o dönemde İmam- Hatip Liseleri nur talebelerinin gittiği tek lise haline gelmiştir. Kazım veya bir başkası ne derse desin beni ilgilendirmiyor. Tekrar söylüyorum önemli olan Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretlerinin görüşüdür. İmam-Hatip Liseleri, Osmanlı döneminde ortaya atılan medresetüzzehra projesinin müşahhas halidir.”
Sonuç, dostumuza bu değerlendirmelerinden dolayı teşekkür ediyorum. Elbette Kazım Güleç İmam-Hatipler hakkında değerlendirme yapma hakkına sahiptir. Esas olan, bu değerlendirmeyi nerede, ne maksatla ve nasıl bir üslupla yaptığıdır. Sayın Güleçyüz bu konuşmayı, geçmişte, merhum Bediüzzaman Said-i Nursi Hz.lerine gün yüzü göstermeyen, onu ve şakirtlerini zindanlarda çürüten bir partinin adalet kurultayında yapıyor. Acaba sayın konuşmacı geçmişte mensup olduğu camianın liderine ve mensuplarına kan kusturanlara da adalet adına bir şeyler söylemiş midir? Yine Kazım Güleçyüz çok iyi bilir ki, mensup olduğu camia yıllarca Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi’nin arka bahçesi olarak siyasetin tam da göbeğinde faaliyet göstermiştir. Ben bu çizginin değiştiğini sanıyordum, meğer yanılmışım. Bizim Güleçyüz’e tavsiyemiz, ağyarın huzurunda İmam-Hatip liselerini karalamak yerine eline bir ayna alıp kendi ve camiasının yüzüne bakmasıdır.
Ne diyelim? Yazık, Yazık, Çok Yazık…