“Kel ölür sırma saçlı, kör ölür badem gözlü olur”
Gazeteden arayıp, “Hacıabi arayı çok uzattın, inat etme yaz artık, okurlar seni soruyor” dediler. Ben de bahane arıyordum yeniden yazıya başlamak için, “Tamam Salı gününe hazır” dedim. İşte huzurunuzdayım. Bundan böyle haftada bir ya da iki kez sizlerle birlikte olacağım…
…
Bir döneme damgasını vuran, Türkiye’de beş kez başbakanlık yapmış herkesin devlet adamlığını övdüğü Bülent Ecevit önceki gece hayata gözlerini yummuş…
Elbette bu dünya bir imtihandı, geldi geçti. O da yaptığı iyi ve kötü şeylerin karşılığını öbür tarafta görecek herkes gibi. Her ölenin ardından sağlığında yapılmadığı kadar övgüler düzmek adettendir bizde. Daha 4-5 sene evvel yerden yere vurulan, 3 Kasım seçimlerinde de sadece 384 bin oy alarak yüzde 1,22’de kalan DSP’nin kurucusu ve her şeyi olan Ecevit için iki gündür söylenmedik iyi söz kalmadı. Pek çoğunu da hak etmiştir haliyle…
Benim aklıma Ecevit denince gelen şeylere gelince, birincisi tabii ki Kıbrıs harekâtındaki kararlılık. İkincisi şu Clinton’la resmi. Hani ABD başkanı kıçının bir şakını koltuğa veriyor Ecevit’te karşısında el ovuşturuyor pozisyonundaki resim. O gün çok utanmıştım. Tabii bir üçüncüsü de 1999 seçimlerinden sonra TBMM’deki yemin töreninde Merve Kavakçı’ya karşı, “Haddini bildirin şu kadına” şeklindeki kükreyişidir. Her şeyden evvel bir kadındı Merve Kavakçı çünkü… 2001 krizindeki Anayasa kitapçığının fırlatılması hadisesi de, MHP’den daha az oy aldığı halde DSP’nin büyük ortak olarak hükümet kurması da bugün bile izah edilememiş ilginçliktedir…
Yazılacak çok şey vardır mutlaka, ama benim yerim dar. Bülent Ecevit’i sevenlere ve yakınlarına taziyelerimi sunuyorum…
Blair, Saddam’ın idamına karşı çıkmış!
Bush, “Genç Irak demokrasisini kutluyorum” diyordu, şimdi Blair “İdam edilmesin” diyor. Tavşana kaç, tazıya tut oyununu bildim bileli iyi oynar bu iki devlet. Bush pozisyonu gereği demesi gerekeni diyor, ama asıl o da istemez bu infazı. Çünkü iyice karışır ortalık, hiç içinden çıkamazlar Irak’ın o vakit. Petrolü kafalarına göre iç etmek için güllük gülistanlık bir Irak işlerine gelmediği gibi, tamamen karışık bir Irak da istenmez. Şimdikinden biraz daha iyice olsun yeter. Ayrıca Saddam asılsa neeee, asılmasa ne. Önemli olan bunların menfaatleri