İSTANBUL (AA) - Türk resim sanatının önemli isimleri arasında gösterilen ve 2014'te hayatını kaybeden Prof. Kadri Özayten'in eserlerinden oluşan "Kelebek Etkisi" başlıklı sergi, Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde açıldı.
Marcus Graf'ın küratörlüğünü üstlendiği sergi bünyesinde hazırlanan geniş kapsamlı bir kitap da sanatseverlerle buluştu.
Milli Reasürans Sanat Galerisi'nden yapılan açıklamaya göre, ana metni Derya Yücel tarafından kaleme alınan kitapta, Evrim Altuğ tarafından yapılan Beral Madra ve sanatçının yakın dostu Serhat Kiraz ile Kadri Özayten üzerine bir söyleşi yer alıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen küratör Graf, serginin Kadri Özayten eserlerinin bir retrospektif analizi olduğuna işaret ederek, "1970'lerden 2000'lerin başına kadar uzanan ve desenleri, baskılarının yanı sıra kolajları ve video çalışmalarından örnekler sunan sergi, estetik ve düşünsel meseleleri güçlü bir şekilde dengeleyerek sanat ve politikayı birbirine ilişkilendirmeyi bilen önemli bir sanatçının çalışmasına dair bir anlayış sunuyor." ifadelerini kullandı.
Graf, serginin kronolojik bir düzende kurgulandığını belirterek, şunları kaydetti:
"1970'lerin başından itibaren Kadri Özayten'in çalışması esasen kendi hayat hikayesine dayanan resim ve baskılarla belirlenir. Daha sonra 1980'lerde ürettiği işleri sosyo-politik olayların neden olduğu kişisel travmalarla şekillenir. 1990'lar Özayten'in külliyatının ana sembollerinin ortaya çıktığı bir süreçtir. Kelebekler, çakıl taşları, kağıttan uçaklar ve kamuflaj dokusu onun umut ve savaş karşıtı kişisel ikonası haline gelmiştir. Aynı zamanda Özayten'in resimlerinin yanı sıra kolaj, zaman ve mekana özgü yerleştirmeler ile Fluxus ve onun süreç odaklı üretim metotlarından etkilenmiş eserlere ağırlık verdiği bir dönemdir. 2000 sonrasında sanatçı tekrar resme odaklanır ve kırk senelik araştırma ve yoğun çalışmasının sanatsal çabalarını özetlediği, büyük eserlerden oluşan önemli bir seri üretir."
- "Mütevazı bir minvalde üretmeyi tercih etti"
Kitap metnini kaleme ele alan Derya Yücel ise sanatçıyla ilgili, "Kadri Özayten'i anlatmak yalnızca sanat tarihine bir katkı sunmak değil, layıkıyla kayda alınamayanın geri çağrılması, telafi edilmesi ve hafızaya aktarılması gibi daha derin bir sorumluluğu da hissettirmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Yücel, Özayten'in aynı zamanda yenilikçi bir akademisyen olduğu yorumunu yaparak, şunları söyledi:
"1990'lı yıllarda yetişen ve günümüzde de pratiğine aktif biçimde devam eden bir nesil sanatçı kuşağını etkilemiş, onları çağdaş sanat pratikleriyle karşılaştırmış, postmodern düşünme, güncel, kavramsal ve eleştirel üretme yönünde cesaretlendirmiştir. Bireysel sanat pratiğinde kariyerist bir tavırdan hep uzak kalarak mütevazı bir minvalde üretmeyi tercih eden Kadri Özayten, öğrencilerine yalnızca akademisyenlik sürecinde değil aydınlatıcı desteğini yaşamı boyunca sürdürmüştür. Öğrencilerine sıkça tekrarladığı gibi 'sanatçı, en genel ifadeyle çağının tanığıdır'. Çağdaş sanatçı ise geçmişe oranla çok daha gelişmiş bir siyasal ve toplumsal bir bilinç içindedir, böyle olmakla yükümlüdür."
Sergi, 30 Kasım'a kadar görülebilecek.