Kendimizi gömüp yine kendimizi yücelttiğimizi sanmamız aşırı saçma değil mi?
Vay efendim neymiş, kağıttaki fiyat artışını Türk halkı olarak kitap satın alırken değil de tuvalet kağıdı alırken anlamışız.
Allah Allah!
Şimdi sen ne demek istedin tam olarak? Ağzın var konuşuyorsun da bu sana koca bir millete hakaret etme hakkını verir mi sandın?
Şimdi Türk halkı kitap okumuyor da bir sen mi okuyorsun? Peki sen bunca kitabı okudun da bir şey anlamış mısın dersin? Soyuna sopuna hakaret etmeyi, hor görmeyi öğrendiysen sen kitap filan okuma emi?
Bir de böyle bir şey var. Neymiş çevreyi kirletir temiz tutmazmışız, neymiş tuvalet kâğıdına kitaptan daha çok önem verirmişiz, neymiş elin adamı uzaya gitmiş de biz daha aynı yerdeymişiz bla bla bla…
Sorsan da kendisi Oxford’da okuyor sanırsınız. Oxford’u da geçtim Marmara’da okusa bari… Öyle bir şey de yok. En son ne okudun desek, “Ayşegül Tatilde” diyecek adamlar kalkmışlar bize, milletimize, insanımıza ayar vermeye çalışıyorlar.
Sen kimsin ya?
Kendi kendinize ettiğinizi var ya kimse edemezdi. Bu içimizdeki “biz düşmanlarından” kurtulmamız lazım. Bizi biz yapan ne varsa, bu adamlar sevmiyorlar o özellikleri. Bunlar topuklu ayakkabının çıkış hikâyesini bilmezler ama gelip köylüyü, kasabalıyı eleştirirler. Medeniyet dediğin…
Çok sevdiğim bir hocam, “bizim ülkede okumuş hain çok” derdi, saygıyla anıyorum. Çok doğru bir laf…
Okuduklarınızı ilime, irfana, kendini ve haddini bilmeye, bir gönle girmeye kullansaydınız belki o beğenmediğiniz halk da sizin iyi yanınızı örnek alırdı da bir iki adım öne geçerdik. Ama nerde… Siz okuduğunuz kitapları kendi ülkenizin kaybetmesi için kullanan bir azınlıksınız. Hep de böyle bir şeyleri bahane edip saldırdığınız vakit, birileri çıkıp haksızlığa karşı sessiz kalmayacak.
Kaldı ki kitap okumuyor diye bir insan nasıl zır cahil ilan edilebilir ki? Ekmek yapmak kitap okuyarak kazanılabilen bir şey mi? Tarla sürmek ya da bağ bozmak? Hani gel de sen o şatafatlı evinden, ofisinden şu kışlık turşuları yapıver desek yüzümüze bön bön bakacak adamlar tuvalet kâğıdı fiyatlarının artması ile tepkisini gösteren vatandaşa cahil diyor.
Cahil sensin, senin zihniyetin.
Oldum olası böyle kendini bir türlü sevememiş insanlarla geçinemedim. Oldum olası soyunu sopunu inkâr edenlerle yan yana gelemedim. Oldum olası susamadım böyle elitist boş ayak takımının beyaz türk savunularına…
Bütün kitapları bunlar okudu, bütün diplomaları bunlar aldı, bütün kütüphaneleri bunlar doldurdu… Biz de bunlar okurken türkü çığırdık!
Ben ne diyeyim ki?
Ben şimdi “eşşeğe altın semer vurmuşlar eşşek yine eşşekliğini yapmış” desem, çok banal ve çağ dışı olurum. Vallahi zaten bunlarla aynı çağda olmadığımız kesin. Bu kafa henüz ateşi keşfedememiş topluluklardan daha geride zira. Bu adamlarla aynı çağda elbette değilim.
Neyse…
Siz bizi beğenmeyedurun, biz bu toprakların nasıl kazanıldığını iyi biliyoruz. Siz bu milleti ezmeye devam ededurun, biz sizin gibilerin vatan en zor günündeyken nerelere kaçtığınızı iyi biliyoruz. Siz, zırvaladıkça biz ne kadar çok “bir ve beraber” olmanın sevincini yaşıyoruz bakın da görün. Biz bir olup dirildikçe siz böyle ağlamaya, şov yapmaya devam edeceksiniz.
Ve bir gün tarih sizin gibi okuduğundan hiçbir şey anlamamış kuru cahilleri değil, hem okumuş hem bir tarihi yazmış hem de o tarihi nesilden nesile devam ettirmiş insanları konuşacak.
Af buyrun ama gösteri bitti. Hadi şimdi gidin de ne demek istedim o pahalı kitaplarınızda bulabilirseniz okuyun da gelin. Hadi!