Bursa'nın Mudanya ilçesinde anne ve babasını bıçaklayıp, toplamda 25 yıl hapis cezasına çarptırılan gencin cezasını Yargıtay, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katılmadığı ve akli dengesinin yerinde olup olmadığının araştırılmasını isteyerek bozdu. Adli Tıp Kurumu, olay tarihinde gencin akli dengesinin yerinde olduğuna dair rapor verirken kendisini bıçaklayan oğlunun akli dengesinin yerinde olmadığını iddia eden baba gözyaşları içerisinde tahliye istedi.
2013 yılı Temmuz ayında Mudanya ilçesi Yalıçiftlik köyü yolu üzerinde zeytinyağı fabrikasında meydana gelen olayda, Önder B. (28), babası Hüseyin B. (58) ve annesi Emine B.'yi (60) ile bilinmeyen bir sebeple bıçakladı. Olayın ardından zanlı tutuklanırken ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan ve bir süre tedavi olan anne ile baba sağlığına kavuştuktan sonra taburcu oldu.
25 yıl hapis cezası
Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde sanık hakkında "yakın akrabayı öldürmeye teşebbüs" suçundan iki kez müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı. Önder B., yapılan duruşmalar sonucunda anne ve babayı öldürmeye teşebbüs suçundan iki kez 12,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanık, toplamda 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Yargıtay tarafından bozuldu
Dosyayı inceleyen Yargıtay, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katılmadığı ve sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığının araştırılmasını isteyerek bozdu. Dosyanın yeniden 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesinin ardından sanık, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla davaya katıldı. Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen rapora göre, sanığın ceza ehliyetinin bulunduğunu açıkladı. Sanık ise raporu kabul etmedi.
Kendisini bıçaklayan oğlunun tahliyesini istedi
Mahkemede söz alan baba ise "Oğlumun askerden önce sağlık durumu iyiydi. Askere gittikten sonra tedavisi yarım kaldı. Bu sebeple askerden firar bile etti. Ardından oğlumu tedavi ettirmeye çalıştım. Firari göründüğü için sivil hastanelere gidemedik. Daha sonra GATA'dan psikolojik rahatsızlıkları olduğuna dair rapor aldık. Askerliğini yapamaz belgesinin ardından bu olay meydana geldi. Oğlumdan eşim ve ben şikayetçi değilim. Tahliyesini talep ediyorum" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Mahkeme heyeti kısa bir aranın ardından sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.