ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, terörle ilişkisi olduğu belirlenen eğitim çalışanları hakkındaki kararın yargı yoluyla verilmesi gerektiğini, topluca bir uygulamanın kabul edilemeyeceğini belirterek, "Sendikalı olmak suç değil. Laik, demokratik eğitim istemek, barış istemek suç değil." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Lami Özgen başkanlığındaki KESK heyetini kabul etti.
Parti genel merkezindeki görüşmeye, Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, KESK Mali Sekreteri Ramazan Gürbüz ve Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ile sendika yöneticileri katıldı.
Görüşmeye ilişkin değerlendirmede bulunan Genel Başkan Yardımcısı Altıok, FETÖ soruşturması kapsamında eğitime yönelik adımları dikkatle takip ettiklerini söyledi.
Olağanüstü Hal (OHAL) ilanı sonrası mağduriyetleri takip etmek amacıyla Eskişehir Milletvekili Usluer başkanlığında bir komisyon kurduklarını hatırlatan Altıok, "Bugüne kadar eğitimde yapılan yanlışları dile getiriyorduk ancak bu son uygulamalarla beraber adeta fişlenerek, eğitmenlerin, akademisyenlerin açığa alınmalarının, görevlerine son verilmesinin karşısında durulması gerektiğini düşünüyoruz. Sendikalı olmak suç değil. Laik, demokratik eğitim istemek, barış istemek suç değil." dedi.
Altıok, terörle ilişkisi olduğu belirlenen eğitim çalışanları hakkındaki kararın yargı yoluyla verilmesi gerektiğini, topluca bir uygulamanın asla kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer de OHAL kararından sonra ülkede bir cadı avı başladığını ileri sürerek, "Aslında AKP'nin 14 yıllık iktidarı boyunca eğitimde bir OHAL uygulaması vardı." ifadesini kullandı.
AK Parti'nin, kendi yarattığı canavardan nasıl kurtulacağı noktasında bir açmaz içinde olduğunu savunan Usluer, bu açmaz içinde sadece FETÖ'cülerin değil, Atatürkçüler, sol, solda yer alan sendika üyesi eğitimcilerin de "fırsattan yararlanılarak", aynı torbanın içerisine sokulduklarını iddia etti.
Görevden uzaklaştırılanların neyle suçlandıklarını dahi bilmediklerini belirten Usluer, "28 bin öğretmen son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi. Yine 3 bin civarında öğretim üyesi görevden ihraç edildi. Bu bir cadı avı, bir fişleme. Ailelerin, çocukların topyekun fişlendiği bir dönemden geçiyoruz." diye konuştu.
Usluer, yasa dışı olduğunu savundukları uygulamaları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacaklarını dile getirerek, kamudan çıkarılan eğitimcilerden de 60 gün içinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmalarını istedi.
- "İş güvencesi ortadan kalktı"
KESK Başkanı Özgen de 15 Temmuz sonrası "darbeyle mücadele" adı altında çıkarılan KHK'ların kamu çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldırdığını savundu.
Özgen, "KESK olarak sadece kendi üyelerimiz adına değil, bu haksızlığa uğramış bütün kamu çalışanları adına bu politikayı kabul etmiyoruz ve karşı durmaya devam ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Bu konudaki düşüncelerini CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na ilettiklerini bildiren Özgen, "Darbeyle mücadele adı altında 'ya bendensin ya da düşmansın' tutumuyla öne çıkarılan yaklaşımla 10 binlerce kamu çalışanı aileleriyle mağdur edilmiş durumdadır." dedi.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca da kamuda açığa alma ve ihraç süreci ile ilgili CHP'yi ziyaret ettiklerini bildirdi.
Sendikalarının yaklaşık 120 üyesinin 672 Sayılı KHK ile görevden çıkarıldığına dikkati çeken Karaca, yaptıkları incelemede bu kişilerden 100'ünün, sadece sosyal medya eleştirisinde bulundukları için gözaltına alındıklarını belirlediklerini ifade etti.
AA