Kur’ân- Kerim’de kıyamet ve ahiret halleriyle ilgili pek çok ayetler yer alır. Bu ayetlerde o gün insanların içerisine düşeceği durumlar tasvir edilir. Yüce Rabbimiz, kıyamet günü insanların düşecekleri acı sonları şimdiden bize haber vererek bizleri uyarıyor, o kötü durumlara düşmememiz için tedbir almamızı istiyor. Bu uyarılar da Yüce Allah’ın bize olan lütuf ve kereminin bir sonucudur. İşte bu İlahî uyarılardan biri de Nebe’ suresinin şu ayetidir:
Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. O gün kişi, ellerinin yapıp öne sürdüğü işlere bakar ve kâfir: "Keşke ben, toprak olsaydım!" der. (78/40)
Aslında bizler topraktan yaratıldık. Bizim aslımız toprak, Yüce Allah, atamızı topraktan yarattı. Atamızı Âdem’in topraktan yaratılmış olması, bizim de topraktan yaratıldığımız anlamına gelir.
Önemli olan ise toprak asıllı olduğumuzun farkına varmak, bunun bilincinde olmaktır. Bunun için de toprağı iyi tanımamız gerekir. Zira toprağı tanımak, aslımızı anlamaya götürür bizi.
Toprak asıllı olduğumuz halde toprak gibi olamıyorsak yazıklar olsun bizlere!
Toprak gibi arı ve temiz olamıyorsak..
Toprak gibi örten ve temizleyen değilsek..
Toprak gibi yaratılış gayesine uygun hareket edenlerden değilsek..
Toprak gibi bereketli ve yararlı olamıyorsak..
Toprak gibi sürekli üreten değilsek..
Toprak gibi kucaklayamıyorsak..
Toprak gibi doyuran değilsek..
Toprak gibi mütevazı değilsek..
Toprak oluşumuzu kabullenemiyorsak..
Yazıklar olsun aslını inkâr edenlere!
Bu dünya hayatında aslı gibi olamayanlar, toprak gibi olamayanlar yarın kıyamet gününde şöyle feryat edeceklerdir: Keşke ben, toprak olsaydım!
Yüce Allah “Sizi topraktan yarattık, yine oraya döndürürüz ve sizi bir kez daha ondan çıkarırız.”(20/55) Buyurur. Demek ki toprak asıllı olan bizler, ömürlerimiz sona erince tekrar aslımıza döneceğiz ve yeniden toprağın bağrından diriltilip çıkarılacağız. Sonra da Ah keşke toprak olsaydım, diye hayıflanacağız!
Şimdi bu ayete verilen manalar üzerinde duralım:
1. Kıyamet günü, insanlar gibi hayvanlar da diriltilecekler ve hayvanlar birbirlerinden haklarını aldıktan sonra toprak olacaklar. Onların toprak olduğunu gören nankör kâfirler, ah diyecekler, keşke biz de hayvan olsaydık ta bugün toprak olup gitseydik ve şu azap başımıza gelmeseydi! Nitekim Yüce Rabbimiz, pek çok ayetinde öylelerini hayvanlardan daha aşağı varlıklar olarak nitelemişti.
2. Nankör kâfirler, keşke toprak olarak kalsaydım, insan olarak yaratılmasaydım da bu başıma gelenler olmasaydı, diyecek.
3. Dünyada nankörlük yapanlar, keşke toprak olduğumu bilseydim, toprak gibi mütevazı olup kibirlenmeseydim de başıma bunlar gelmeseydi diyecek. Şeytan ağzıyla ateşe özenip kibirli, öfkeli değil de, aslıma uygun olarak toprak gibi mütevazı ve mülayim olsaydım, Rabbimin emirlerine boyun eğseydim, diyecek.
4. Bir görüşe göre de burada toprak olmayı isteyecek olan kâfir şeytandır. Zira o, vaktiyle Âdem’in topraktan yaratılmasını bahane ederek onu küçümsemiş ve ona secde etmeyerek Allah’a baş kaldırmıştı. İşte o gün şeytan şöyle diyecek: Keşke ateşten yaratıldım diye kibirlenmeseydim ve keşke ben de topraktan yaratılan bir Âdemoğlu olsaydım!
Tabiî ki ayette, bu manaların hepsi mevcuttur. Buna göre ayet, şeytanı içine aldığı gibi, kâfirleri ve kibirli nankör olan herkesi de içine almaktadır.
Kaynaklarımızda yer aldığına göre Hz. Peygamberin, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’in “Keşke kuş olsaydım, keşke saman çöpü olsaydım da bu sorumlulukları yüklenmeseydim” deyişleri dünyadadır. Onlar bunu yüklendikleri emanetin ağırlığını belirtmek için söylemişlerdir.
Kâfirin, keşke toprak olsaydım deyişi ise Ahirettedir, onların bu sızlanışlarının onlara bir faydası olmayacaktır. Çünkü iş işten geçmiş, fırsatlar tükenip gitmiştir. Yüce Allah, her insana düşünüp doğruyu bulacağı ve yaratılış gayesi doğrultusunda yaşayabileceği bir hayat fırsatı vermiştir.
Hangi anlamda olursa olsun, o gün ah keşke toprak olsaydım dememek için şimdiden tedbir almak, o mal mülk, evlad-u ıyâl, makam ve mansıbın fayda vermeyeceği güne hazırlanmak gerek.