CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "karikatür" tepkisi gösteren Sabah yazarı Salih Tuna,"Başkan Erdoğan'a hakaret eden o karikatürü paylaşmakla ne kadar terbiyesiz olduğunu mu kanıtlamaya çalışıyorsun?" diye sorarkan Kılıçdaroğlu'na akıl vermeyi de ihmal etmedi.
İşte Tuna'nın yazısı:
Kılıçdaroğlu bunu yaparsa kimse önünde duramaz
ODTÜ'lü "genç çeriler" gibi mizah özürlü o münasebetsiz karikatürü ne paylaşıyorsun!
Onlar nihayetinde empati duyguları mefluç hale gelmiş siyasi şizofrenler.
Babamızı veya annemizi veya "askeriyiz" dediğimiz Mustafa Kemal'i hayvanlar âlemi (köpek, deve, yılan vesaire) şeklinde gösteren karikatüre tepkimiz ne olurdu diye kendilerine sormazlar!
Ama sen tıfıl değilsin, sorman lazım.
Yaşın olmuş 69, Allah nasip ederse 5 sene sonra 74 yaşında CHP'nin cumhurbaşkanı adayını (Gül mü İnce mi?) belirleyeceksin.
Başkan Erdoğan'a hakaret eden o karikatürü paylaşmakla ne kadar terbiyesiz olduğunu mu kanıtlamaya çalışıyorsun?
Hayır yani, şimdiye değin kanıtladın da eline ne geçti?
Seçim meydanlarında "Ana a... Ana a... Ana a..." diye küfrettin.
Bir basın toplantısında, "Horoza sormuşlar, 'tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan' diye; "ben bilmem, ben söyler geçerim' demiş. Ben de söyler geçerim..." diyecek kadar edepsizleştin.
Ne oldu, başın göğe mi erdi?
İnce'nin dediği gibi "çıktın yenildin, çıktın yenildin..." işte.
Yoksa...
Gözlerine "Erdoğan nefreti" tutulduğunda bıldırcına dönüşen siyasi şizofrenleri yanına çekerek "parti içi muhalefeti" dumura uğratmayı mı planlıyorsun?
Madem öyle daha büyük planlar yap. Koskoca ana muhalefet partisi liderisin, daha "yaratıcı" ol, daha "orantısız zekâ!"
Mesela, çık 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne...
Koy ellerini korkuluklara!
Bekle, şekil tastamam olsun: Polis kordonu, ambulans, yetkililer, psikologlar...
"Yaklaşan olursa atlarım!" diye haykır!
Kuvvetle muhtemel araçlarıyla köprüden geçen meraklı AK Partililer seni görünce duracak, "atla" diyerek tahrik edeceklerdir.
Sakın atlama!..
Sabret, tüm dünya medyası odaklansın; Christiane Amanpour'una varıncaya kadar.
Merkel, Macron, Trump seni intihar girişimine sürükleyen antidemokratik koşulları kınasınlar. (Yoldaş Maduro purosunu yakıp, "atlamazsan şerefsizsin" diyecektir, ona aldırma.)
Tüm dünyanın gündemine otur. Dünya lideri olamasan da "dünya ana muhalefet lideri" olduğun kesinleşsin.
Ne istediğin sorulduğunda (son derece kararlı bir vurgulamayla) "O adam buraya gelecek, yoksa atarım kendimi" de!
Kim olduğunu hemen açıklama!
Bırak tahmin yürütsünler. "Ulan kim bu adam" diye kafayı yesinler. (Hatta mebzul miktar yurdum insanı cinsel tercihlerine kadar spekülasyon yapacaktır, takma.)
En sonunda kim olduğunu, "Fetullah buraya gelecek, hesap verecek" diye açıkla, herkes şoke olsun!
İşte o zaman göreceksin...
Kaset kumpasıyla o koltuğa oturtulduğunu söyleyen bu satırların yazarı dahil herkes nasıl morarıyor!
Bak o zaman İnce mince çıkabiliyor mu karşına!
Ankara'dan İstanbul'a yürümek nedir bu eyleminin yanında. (Üstelik ayak tırnağı zayiatı da yok.)
Yine de sana inanmayanlar, kolpa yaptığını söyleyenler olacaktır.
Onlara da çok iyi bir ders ver: At kendini Boğaz'ın serin sularına!
Ne demişler, "balık bilmezse Halîk bilir."
Salih Tuna-Sabah