KIRIKKALE (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de esnaf, emekli, asgari ücretli, çiftçi ve sanayici memnun değil. Bu düzenden kim memnun? Bu düzenden sadece bir sınıf memnun. Bu sınıfın adı rantiye sınıfı." dedi.
Kılıçdaroğlu, bir düğün salonunda sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi.
Burada konuşan Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı olması ve Millet İttifakı'nın da parlamentoda çoğunluğu sağlaması durumunda, asgari ücretin net 2 bin 200 lira olacağını ifade etti.
Asgari ücretin artırılmasıyla esnafın kazanacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Bizim hesabımıza göre, 2 bin 200 lirayı net verdiğimiz zaman hem işverene yük gelmiyor hem de asgari ücretli geçici de olsa rahat bir nefes almış olacak. Bunu nereden bulacaksın diyorlar. Ben parayı nereden bulacağımın hesabını da size vermek zorundayım. Aksi halde söylediğim sözler havada kalabilir. Eleştirilere doğru dürüst cevap veremeyebilirim. Türkiye'de esnaf, emekli, asgari ücretli, çiftçi ve sanayici memnun değil. Bu düzenden kim memnun? Bu düzenden sadece bir sınıf memnun. Bu sınıfın adı rantiye sınıfı. Saydığım bütün grupların bir özelliği var. Hepsi alın teri döküyor ve hepsi kazanmak istiyor. Rantiye sınıfının özelliği şu. Rantiye sınıfı tek damla bile alın teri dökmez. Bir masası, bir sandalyesi bir de lüks bir bürosu vardır. Kapısında da sekreterleri vardır. Yaptığı tek şey, bol parası vardır. Borcu verir karşılığında faizini alır. Halk arasında buna tefeci adını veriyoruz." diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin son 16 yılda dışarıya 151 milyar 34 milyon dolar, içerideki rantiyecilere de 687 milyar 124 milyon dolar faiz ödediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, 1923-2002 yıllarında görev yapan bütün hükümetlerin 713 milyar dolar para harcadığını, son 14 yılda ise 2 trilyon 94 milyar dolar harcandığını savundu.
Dünyada saygınlık kazanmanın yolunun üretmekten geçtiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, üreten toplumun güçlü toplum olduğunu, Türkiye'de üretim değil beton ekonomisi ve israf ekonomisinden yana bir politika güdüldüğünü öne sürdü.
Herkesin adalete ihtiyacı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, adaletin olmadığı bir devletin ayakta duramayacağını vurguladı.
Bu nedenle 'Adalet mülkün temelidir.' dendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Gücün karşısında adaletin tesis edilmesi vatandaşın can ve mal güvenliğinin korunması anlamına gelir. O yüzden adalet bütün inançların ortak hedefi ve ortak amacıdır. Siyasetçi bir kişiyi baştan suçlu ilan ederse orada adalet yok demektir. Bunu şunun için ifade ediyorum. 33 kere 7 kez ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Komutan değil, general değil, paşa değil. Komutanın emri tartışılır mı? Askerlikte tartışılmaz. Komutan emir verir, siz de o emre uyarsınız. Komutan talimat vermiş, dışarı çıkın ve erler dışarı çıkmış. Cezayı vereceksen komutana vereceksin. Bir milyondan fazla mağdur var. Bütün mağdur ailelere sesleniyorum. Adalet, hak ve hukuk için ne gerekiyorsa yapacağım. 450 kilometre yolu ben kendim için yürümedim. Çok şükür benim bir derdim yok. Ne derdim olacak? Bu topraklarda adalet çok önemlidir. Hem Mevlana'dan söz edeceksin, hem adaletsizlik yapacaksın. Olmaz. Bu çifte standarttır."
- Danıştay üyesi bir hakimin Muharrem İnce ile ilgili sosyal medya paylaşımı
Kılıçdaroğlu, Danıştay üyesi bir hakimin CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ile ilgili sosyal medya paylaşımı yaptığını hatırlatarak, o hakimin istifa etmesi gerektiğini söyledi.
Söz konusu hakime istifa çağrısı yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Kendisine çağrı yaptım. Onurun, erdemin varsa, insansan, adalete inanıyorsan hakimlikten derhal istifa et. Hala istifa etmiyor. Kırıkkale'den sesleniyorum. Sen istifa etmediğin sürece sana 'Onursuz bir hakim Danıştay'da görev yapıyor.' diyeceğim. Hakimin siyasi kimliği mi olur. Hakim hakimdir. Yarın diyelim ki İnce'nin bir davası o mahkemeye düştü. Hakimin görüşü belli. Gözü kapalı mahkumiyetine karar verecek. Senin onurun varsa görevini bugün öğleden sonra bırakırsın. Buradan bütün Danıştay üyelerine de sesleniyorum. O hakimi istifa ettireceksiniz. Nereye gidersem bunu söyleyeceğim. O Danıştay için bin onur değil, Danıştay için kara bir leke olarak orada kalacaktır. Bu nedenle camiye, kışlaya ve adliyeye siyaset girmesin istiyoruz."
Kılıçdaroğlu, daha sonra basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda, katılımcıların sorularını yanıtladı.
(Bitti)
AA