Son zamanlarda zor günler geçirdik, geçiriyoruz da. İslam coğrafyası ateş çemberi, her karış toprakta acı ve gözyaşı var, ölende Müslüman öldürende Müslüman.
İslam coğrafyasındaki mazlumların umudu, Türkiye. Ancak bizde de durum karışık.
Son 13 yılda Türkiye’deki Müslüman camiada o kadar yozlaşma olmuş ki, daha dün seçimlerden önce benim partim diye sahip çıktıkları AK parti, bugün “tukaka” olmuş. AK partili olduklarını söyleyen Bu ikiyüzlü kaypak insanların bugün her yerde saçma sapan konuşmaları ruhumuzu daralttı, bu ülkenin gerçek sahipleri olan AK partili sessiz çoğunluğun moralini bozdu, ümitlerini kırdı. Başörtülü kızlarım eyvah demeye başladılar.
Yazdıklarımdan mutlu muyum, tabiî ki değildim! Çünkü o gün AK Parti’yi körü körüne savunan eksikleri görmeyen yalakalar bugün AK Parti’yi eleştiride en ön safta koşuyor, başkalarına yalakalık yapmak için yer değiştirme telaşındalar.
Ben ve benim gibi o günleri eleştirenler hala aynı yerde duruyorlar, düşene vurmanın yanlış olduğunu savunuyorlar, tüm yozlaşmış yaşamımıza rağmen bizler gelecekten ileri derece ümit varız diyorlar. Çünkü bizim aldığımız eğitimde neden sorusunu hep sorarız ve hatayı ararken önce kendimizden başlarız diyorlar.
Onun için AK Partili olduğunu söyleyen ve bizleri sürekli eleştiren, hakaret eden bu yalakalara buradan sesleniyorum; Yaptıklarımızı, kendinizi, hatalarınızı, günahlarınızı, siyasetinizi, Müslümanların akıl yoksunu durumunu, biz sorguluyoruz gerçek AK Parti vizyonu ve misyonu da sorguluyor lütfen sizde sorgulayınız.
Ramazan'ın bereketi sanırım, birçok insanımızın aklını başına getirdi, TV ekranlarında iftarda, sahurda, sosyal hayatta camide, kahvede, yolda akıllı şeylerde konuşuluyor, tartışıyor, sorgulanıyor. Bunlar beni çok mutlu ediyor. Ancak seçim öncesi yalakaların şimdiki farklı konuşmaları beni çok rahatsız ediyor. Her şeye rağmen tüm kızgınlıklarıma ve yalakaların tüm yaptıklarına rağmen farkına vardığımız hatalarımızın takipçisi olalım. Ne olur dün başka şeyler bugün başka şeyler söyleyip kıvırmayalım. Nokta kadar menfaat için kendimizi satmayalım.
Eğer yenilgiden ders aldık ve sorunların farkındaysak bu işin yarısını çözmüşüz demektir. Geri kalan yarıyı tartışarak, düşünerek, havaya girmeden, kıvırmadan, insanları satmadan, mutlaka çözeriz. Yeter ki AK parti bu yalakalardan kurtulsun.
Ülkemizde gözü olan çoktur, onun için bu coğrafyada inişler ve çıkışlar tarih boyunca hep görülmüştür. Ancak her dibe vuruş yeni bir gücün doğuşu olmuştur. Çünkü bizim ülkemizin adı Anadolu’dur. Ana da doğurgandır.
Anadolu’da rüzgâr toprağı savurunca tohumlar her yere yayılır. Tohumlardan, bir tohum ölür bin tohum filizlenir. Anadolu’da rüzgârın ve haşarı çocukların (yalakaların) kırdığı ağaç dalları budanır, yeni sürgünler çıkar. Anadolu’da Arılar bal yapacağı çiçekleri, kuşlar yuva yapacağı ağaçları, tohumlar filizlenecek toprağı çok iyi bilirler.
Tohumlar Çorak topraktan, kuşlar meyve vermeyen ağaçtan, Arılar bal vermeyen çiçekten hayır gelmeyeceğini çok iyi bilir ve onlardan hep uzak dururlar
Bizim bilmediğimiz daha nice güzel şeyler, güzel esen ancak bizi korkutan rüzgârla olmuştur. Anadolu binlerce yıl bunlarla yoğrulup durmuştur, her olanda mutlaka insanlık için inancımız için bir hayır vardır.
Deprem ve tabi afetler birlik ve beraberlik adına nasıl bir mucize sonuçlar doğuruyorsa, AK partideki 7 Haziran deprem ide güzel sonuçlar doğuracaktır. Yeter ki sabırlı olalım, yeter ki Ak parti içindeki fırıldak yalakalardan kurtulsun.
Bunun hemen olmayacağını da biliyorum. Rüzgârın ektiği tohumların yeşermesi için budanan ağacın daha gür büyümesi ve meyve vermesi için, zamana ihtiyaç vardır. O sabrı gösteren insanların çokluğuna ihtiyaç vardır.
Çok şükür İyi yoldayız, sancı vardır, sancısız doğum olmaz. Dallar budanmıştır, budanmadan verim alınmaz. Toprak çoraklaşmıştır, çorak toprak olmayınca verimli toprağın kıymeti belli olmaz. Yeter ki biz kendimizi sorgulayalım, kendimize hesap soralım. Yeter ki biz yenilenmeye devam edelim, içimizdeki safraları atmayı becerilim.
Sahiden, kimdir bu yalakalar?. Nerde yaşarlar? Neyle beslenirler?
Bugün yazmayacağım. Çünkü Bir Ramazan Bayramı daha geldi. Bu bayramın öncelikle milletimize, İslam alemine ve de insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan diliyoruz. Kardeşliğin doğduğu, yalakaların yok olduğu, sevgilerin birleştiği, belki durgun, belki yorgun, yine de mutlu, yine de umutlu, yine de sevgi dolu nice bayramlara ulaşalım. Rabbim ömür verirse İnşaAllah bayramdan sonra, kimdir bu yalakalar onu da yazacağım.