Kırkağaç kavununa yorganlı koruma

Manisa'nın Kırkağaç ilçesindeki çiftçiler, coğrafi işaret belgesine sahip Kırkağaç kavununu hasat ettikten sonra zarar görmemesi için battaniyelere ve yorganlara sararak, depolanacakları tesislere götürüyor - Kırkağaç Ziraat Odası Genel Sekreteri Emin Öza

MANİSA (AA) - AHMET BAYRAM - Manisa'da yetiştirilen Kırkağaç kavununun hasadı büyük bir titizlikle yapılıyor.

Her yıl ortalama 10 bin dönüm alanda yaklaşık 30 bin tona yakın üretimin gerçekleştirildiği Kırkağaç ilçesinde erken saatlerde tarlaya giden işçiler, topladıkları kavunları traktörlere yüklüyor. Kavunlar, traktöre özenle yüklenirken adeta bir bebek gibi battaniyelere ve yorganlara sarılıyor.

Bu sezon 30 bin ton kavun rekoltesi beklenirken bunun yaklaşık 5 bin tonu başta Almanya olmak üzere Fransa ve Balkan ülkelerine gönderiliyor.

Yurt içinde kışın tüketilmek üzere satılacak kavunlar ise evlerde pamuk ipliğiyle sapından bağlanıp depolara kaldırılıyor. Coğrafi işareti bulunan kavun, "Kırkağaç kavunu" etiketiyle raflarda satılıyor.

Kırkağaç Ziraat Odası Genel Sekreteri Emin Özarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çiftçilerin bu yıl bereketli bir sezon geçirdiğini, hasat döneminde kilogramı 1,5 ila 1,8 lira arasında satışan sunulan kavunların fiyatlarının yıl başına doğru daha da arttığını ifade etti.

Özarı, rekoltenin 10 bin tonunun hasattan hemen sonra satıldığını, kalan 20 bin tonunun ise kış aylarında tüketilmek üzere depolandığını kaydetti.

Kavunun Kırkağaçlı üreticiler için büyük anlam ifade ettiğini aktaran Özarı, "Kavun bir üretici için okula gidecek çocuğunun harçlığı, evlenecek kızının çeyizi, askerden gelecek oğlunun iş kurma parasıdır. Bin bir umutla tohumlar toprağa serpilir, yetiştirilir, hasat edilir ve depolanır." dedi.

- "Lezzetinin sırrı doğal tohum"

Özarı, Türkiye'nin bir çok yerinde kavun yetiştirildiğine dikkati çekerek, "Kavun Türkiye'nin her yerinde yetişir ama buradaki kavunun tadı bir başkadır. Tadı, aroması, lif oranı ve dayanıklılığıyla diğerlerinden ayrılıyor. Bizim Kırkağaç kavunu üretimi hibrit tohumlarla yapılmaz. Yani bizim atalarımız bundan yüzlerce yıl önce nasıl kavun ekiyorsa biz de aynı şekilde üretim yapıyoruz." diye konuştu.

- "Bebek gibi bakıyoruz"

Özarı, kavunlara bebek gibi baktıklarını anlatarak, şöyle devam etti:

"Kırkağaç'ta kavun çiftçi için büyük bir umuttur. Kavun çiftçinin çocuğu gibidir. Nasıl kendi çocuklarıyla ilgileniyorsa kavun da onun için aynı çocuğu gibidir. Ona da çocuğuna ve bebeğine gösterdiği ilgiyi gösterir. Her sabah kavunları tarlada düzeltir, hava çok sıcak olduğunda güneşten yanmasın diye tek tek örter. Hava çok serin olduğunda üzerini açar.

Hasadına gelindiğinde topraktan kaldırıp kestiğinde tekrar toprağa koymaz. Traktöre yüklerken zedelenmemesi için içi pamuk dolu yorganların içine koyar. Özel pamuktan imal edilmiş iplerle asarız. Astığımız direkler kavak ağacıdır ve kavunlara zarar vermesin diye köşeli değil ovaldir. Bir çocuğun yetişmesinde bir anne baba ne kadar özen gösteriyorsa Kırkağaçlı kavun üreticileri de ürünlerine bir anne babanın gösterdiği şefkati gösteriyor. Yoksa böyle lezzetli tatlı bir kavun elde etmek mümkün değil."

AA

Gündem Haberleri

Hatay’ın Yeniden İnşasına Öncülük Eden Başkan Altay’a Fahri Doktora Unvanı
MSB, teğmenlerin kılıçlı yemini için 'Mesele disiplinsizliktir' dedi
Irak ve Suriye’nin kuzeyinde 34 terörist etkisiz hale getirildi
Türkiye Diyanet Vakfı’ndan makam aracı açıklaması
Su borusu patladı, vatandaş arabasını yıkadı