"Kırkyama" ile Türkiye'nin renklerini dünyaya tanıtıyor

Geçirdiği trafik kazasının ardından sağ gözü ve bacağını kaybeden, bir süre tekerlekli sandalyeye bağımlı kalan, 15 ameliyat olmasına rağmen pes etmeyerek uluslararası başarılara imza atan "kırkyama" sanatçısı Konuralp, 75 yaşında halen eserler veriyor- K

BURSA (AA) - Geçirdiği trafik kazasının ardından sağ gözü ve bacağını kaybeden, bir süre tekerlekli sandalyeye bağımlı kalan, 15 ameliyat olmasına rağmen pes etmeyen ve uluslararası başarılara imza atan kırkyama (patchwork) sanatçısı Nuran Konuralp, 75 yaşında hala eserler vermeye devam ediyor.

Yurt içinde 7, yurt dışında 11 sergi açan Konuralp, sergilerdeki satışlardan elde edilen geliri bedensel engellilere bağışlıyor.

Yaklaşık 35 yıldır patchwork sanatıyla ilgilenen Konuralp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, liseden mezun olduktan sonra o zamanki adıyla "Devlet Tatbik-i Güzel Sanatlar Yüksekokulu"nun iç mimari bölümünde eğitim alabilmek için üç aşamalı bir sınava girdiğini hatırlattı.

Sınavın ilk iki aşamasını başarıyla geçtiğini, son aşama olan sulu boya resim sınavında kaderini değiştiren bir olay yaşadığını anlatan Konuralp, "Ben solağım. Masada resim yaparken su kabımı soluma koydum. Yanımdakinin kolu su kabıma çarptı ve resmim mahvoldu. O sırada salon görevlisi geldi, ne olduğunu sordu. Arkadaşın kolunun çarptığını söyledim ve 'Gördünüz, resim mahvoldu. Rica ediyorum, bir kağıt daha verir misiniz? Baştan yapayım.' dedim. Bana 'Bitti, çık' dedi ve çıktım." diye konuştu.

Konuralp, bunun üzerine ağlayarak evine gittiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Yanımdakinin döktüğü sudan dolayı bu kadar hoşgörüsüz davranılmasını kabul edemedim, çok ağladım. Annem Ankara'daki ağabeyime 'Al, kardeşini orada oyala.' dedi. Beni orada oyalamak amacıyla misafir ettiler. Kısmet, o sırada ağabeyimin üst katında oturan ailenin oğlu bana talip oldu ve onunla gözleri mavi olduğu için 19 yaşımda evlendim. Eşime 'Ben üniversiteyi okuyamadım, şimdi okumak istiyorum.' dedim. Evimizde bir oda dolusu kitap ve plak vardı eşime ait. Beni kolumdan tuttu, 'Bak üniversite burada' dedi. Evlendikten sonra o kitapları, bütün klasikleri, hepsini okudum. İngilizce biliyordum. Bir de İtalyanca öğrendim. Bu sırada 2 erkek çocuğum oldu. Onları büyüttüm. Biri kimya mühendisi biri kalp cerrahı oldu."

- "Dünyanın en meşhur hocalarından ders aldım"

Güzel sanatlara olan merakının her zaman devam ettiğini dile getiren Konuralp, "Ankara'da Amerikalı bir arkadaşım bana kumaşlar verdi. 'Bu kumaşları çeşitli şekillerde birleştirip satalım ve bir genç kız okutalım.' dedi. Bu şekilde 'patchwork'e başladım. Yaptıkça mutlu oldum ve beni rahatlattığı için devam ettim. Ondan sonra ABD'nin Houston şehrindeki bir patcwork derneğine üye oldum. Bu dernekten gelen davetiye üzerine 1988'de Houston'a gittim. Burada yoğunlaştırılmış kurslarda, dünyanın en meşhur patchwork hocalarından 4 yıl boyunca ders aldım." dedi.

- "Kazadan sonra 15 ameliyat geçirdim"

İç mimar olmak için çabalarken bir olay yüzünden çok farklı bir alana yöneldiğini belirten Konuralp, "Anadolu'da 'kırkyama' deniyor. Ben yama değil, geometrik resim yapıyorum. Önce çiziyorum, renk uyumunu ayarlayıp boyuyorum. Daha sonra o renklerde kumaşlar alıyorum. Kumaşları kağıda dikerek, bir iğne ve iplikle yapılmış sanat eserleri ortaya çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Konuralp, sergi açmak için çeşitli ülkelerde bulunduğunu, 1999'da Milano'daki sergiden döndüğünde, havalimanından eve giderken bir trafik kazası geçirdiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Çubuk'ta kavşakta 2 hatalı şoförün cezasını ben çektim. Onların burnu bile kanamadı. Kazadan sonra vücudum paramparçaydı ve 15 ameliyat geçirdim. Şu andaki halim, bir mucize. Sağ gözüm dahil vücudumun sağ tarafı olduğu gibi gitti. Sağ gözümde protez var. Buna rağmen hiç hayata küsmedim. Allah'a bir gözümü, bir ayağımı bana bahşettiği için şükrettim ve sanatımı yapmaya devam ettim. Eşim çok destek oldu. Beni tek başıma, koltuk değnekleriyle İspanya'ya gönderdi. Çok seyahat ediyorum, geziyorum, dünyayı tanıyorum. Bu ülkelerde eserlerimle ülkemi, Türk kadınını, Türk kumaşlarını tanıtıyorum. Görenler şaşırıyor, 'Türkiye'de böyle kumaş mı var?' diyor. Ayaklarım beni taşıdığı sürece sanatımla ülkemi ve Türk kadınını tanıtacağım."

- "Renklerle kendimi tedavi ediyorum"

Geçirdiği kazanın ardından bir süre tekerlekli sandalyeye bağımlı kaldığını aktaran Konuralp, "Engellilerle empati yapıyorum. Satış yapılan sergilerimden elde edilen gelirin tamamını bedensel engellilere bağışlıyorum. Ufak bir çocuk kucakta taşınır, yaşlı biri köşede oturur ama gençler, öyle değil. Onun için özellikle genç yaştaki bedensel engellilere tekerlekli sandalye alınması için sergi gelirlerimi bağışlıyorum." dedi.

Konuralp, 2003'te büyük oğlunun başına taş düştüğünü, 39 yaşındaki oğlunu bu şekilde kaybettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu olaydan sonra ne gözümü ne de başka bir şeyi düşünebildim. İşte bunun için yapıyorum bu eserleri. Bu sanat, aynı zamanda kendimi oyalamak için bir terapi. Bu renklerle kendimi tedavi ediyorum. Birçok eser yaptım 35 yıldır, yeni eserler yapmaya da devam ediyorum. Eserlerimin birçoğu satıldı. Yurt dışında 11, Türkiye'de 7 sergi açtım. Özellikle bankalar, iş yerleri eserlerimi alıyor. Amerikalılar, ilgi gösteriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı da beni yurt dışında sergi açmaya gönderiyor. Yani iki bavulla dünyayı dolaşıyorum."

AA

Gündem Haberleri

Depremde vefat eden 408 öğretmenin ismi anıtta yaşatılacak
Enes Güran’ın gözünün altındaki iz, diş izi mi?
Tüm yurt kardan nasibini aldı
CHP Kazandı Kıymete Bindi
Karı gören Ankaralılar Elmadağ'a akın etti