Arena'da konuşan emekli Koramiral Atilla Kıyat, İskenderun’daki saldırıyı Türkiye'nin hakettiğini söylerken İsrail’in yardım gemisine saldırısından Türk Dışişleri'nin yeni dış politikasını sorumlu tuttu.
Mevsimsel olarak terörde artış beklendiğini, terörist saldırlar için bu mevsimi seçtiklerini söyleyen Kıyat, teröristlerin bir de talimat aldıklarını belirterek, terörü ülke sathına yaymaya ve İskenderun gibi bir yeri seçerek ‘terörü ülkenin her yerine yayabiliriz, demek istediklerini hatta hayallerinde kurdukları kürt devletinde limanları olarak gördükleri İskenderun’da da güç gösterisinde bulunabilecekleri mesajını vermek üzere bunu yaptıklarını söyledi.
ACI AMA TÜRKİYE BU SALDIRIYI HAKETTİ
Kıyat, “Bir taraftan teröristle el ele izlenimi verip bir taraftan da yıllarını bu teröristlerle mücadele ile geçirmiş kişilere de terörist damgasını vuran bir devlet söylemesi çok acı ama haketmiş demektir. “ dedi.
Kıyat, bir açılım politikasından bahsedildiğini, böyle bir adım atmadan önce muhatabınızla oturup konuşarak ortak hedefin tespit edilmesi gerektiğini belirterek “ Eğer sizin hedefiniz anneler ağlamasın, ancak onun hedefi de bölgede bir otomom kürt devleti kurmak ise o zaman bu açılımın başarıya ulaşılması mümkün olmaz.” Dedi. Kıyat, nasıl başladığı ve stratejisi belli olmayan ancak ‘anneler ağlamasın” gibi kulağa hoş gelen bir sloganla açılımın geldiği noktanın bu olduğunu belirterek “ Annelerin ağlaması durmamıştır. Her iki tarafı da mutlu edecek henüz bir adım atılmamıştır. Bir takım karşılama törenleri yapılmış, gecekondu mahkemeleri kurulmuş, bütün bunları yaparsanız gelir sizi İskenderun’da vururlar." dedi.
KÜRT DEVLETİ KURULSUN İSTEDİM
Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulduğunu bu devletin sadece uluslar arası alanda tanınırlığının olmadığını söyleyen Kıyat, “ 7-8 yıldır Mevcut sınırları içinde Kürt Devletinin tanınmasının sağlansın dedim. Kürt devletini ilan etsinler ilk tanıyan da Türkiye olsun. O zaman karşınızda bir devlet muhatap olur. Zaten Türkiye’nin ağabeyliği olmadan böyle bir devletin ayakta kalması mümkün değildir. Ama bu devlet herhangi bir nedenle senin iyi niyetini suistimal edip senden bir şey koparmaya çalışırsa dünyanın en güçlü silahlı kuvvetlerinden birtanesiyiz diyoruz ki öyleyiz o devletin tepesine inersiniz. Bir devletin tepesine inmek, bir teröristin tepesine inmekten daha kolaydır. 21. Yüzyılda hiçbir ülke tanınmış sınırlarını silahlı güç kullanarak genişletemez. Ama tahmin ediyorum ki bunların ve bunları destekleyenlerin hayallerinde daha büyük sınırlar var. Bu geniş sınırlara adım adım giderek bu geniş sınırlar içinde tanınmalarını sağlamak stratejisi peşindeler." dedi.
İSRAİL'İN SALDIRISINDAN YENİ DIŞ
POLİTİKA YÜZÜNDEN BİZİM DE PAYIMIZ VAR
"Dış politikalar sürekli ve uzun soluklu, hükümetler değişse bile değişmeyen politikalardır." diyen Atilla Kıyat, Dış politikalarda sizden başka bir takım ülkeleri Birleşmiş Milletleri komşularınızın tamamını sanki onlar hiç yokmuşçasına hızlı kararlar alamazsınız. Alırsanız yanlış yapasınız, yalnız kalırsınız. Yardım konvoyu oraya gidecek. Yardım konvoyunun oraya gidebilmesi için öncelikle uluslar arası ortam önceden hazırlanabilirdi.
BM, AB bu gemiler çevrilmeyecek bu gemiler Gazze’ye gidecek Avrupa Birliğini BM’yi, kankalarımız Suriye’yi Mısır’ı Ürdün’ü arkamıza almadan tek başına Ortadoğu’da politika üretebilme gücüne sahibiz diyerek bir şeye kalkışmak maalesef bizim de bu olaydan sorumlu olmamız sonucunu doğurmaktadır. Şu dakkaya kadar ben Suriye’nin Mısır’ın sesini duymadım Ürdün’ün sesini duymadım, BM Genel Sekreteri şok olmuş şiddetle kınıyormuş. şahsi fikri. BM Genel Sekreteri BM’den kınama kararı çıkartabilecek mi" dedi.