İZMİR (AA) - EFSUN YILMAZ - Doğumda beyni oksijensiz kalınca tüm organlarında kalıcı hasarlar oluştuğu için doktorların "yaşamaz" dediği Esila bebek, 3. yaş gününü ailesiyle kutladı.
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kasım 2014'te 6,5 aylıkken dünyaya gelen Esila Avcı'nın doğumu sırasında yaşanan hipoksi (oksijen yetmezliği), hem beyin felcine hem de yıllarca sürecek bir yaşam mücadelesine yol açtı.
Serebral palsi hastası Esila, nefes alabilmesi için solunum cihazıyla yatağa bağlandı, sık sık epilepsi nöbetleri geçirdi, sayısız kez kalbi durdu.
Doktorların yaşama şansını düşük bulduğu Esila için ailesi ve İzmir Sağlık Müdürlüğü seferber oldu. Minik kız parmaklarını oynatmaya, tepki vermeye, ağlamaya ve 1,5 saat oksijen cihazına ve mekanik ventilatöre bağlı olmadan nefes almaya başladı.
Son 2 yıl doğduğu kasım ayını hastane odalarında veya yoğun bakım ünitelerinde geçiren Esila, 3. yaş gününü ailesiyle evinde kutladı.
- Esila'nın annesinin gözü hep makinelerde
Esila'yı yaşatmak için mücadele veren ve gözü hep kızının kalp atışını gösteren cihazlarda olan anne Aslı Bıçaklı Avcı (24), AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğum sonrasında kızındaki sağlık sorunundan dolayı doktorların çok olumsuz konuştuğunu belirtti.
"Esila demek, mucize demek." ifadelerini kullanan anne Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doktorlar 'ölecek' dedi ama birinci, ikinci, üçüncü yaşını gördük. Esila yaşamak istiyor. Gözlerinin içi gülüyor. Doktorları pek haklı çıkarmadı, şimdi kontrole gittiğimizde doktorlarını da sevindiriyor. Kızım doğduğunda ilk yaşını göremeyeceğini söylemişlerdi. Ama o yaşamaktan hiç vazgeçmedi. Belki başka anneler çocukları ağlayınca üzülüyordur ama ben kızım ağlayabildiği için seviniyorum. Şimdi makinesiz nefes alabilsin, yemek yiyebilsin, diğer çocuklar gibi çikolataların tadına varsın istiyorum. Kızımdan umudumu hiç kesmedim. Bir tepki için saatlerce Esila'ya şarkı söylüyorum."
Kök hücre tedavisinin Esila için umut olduğunu ifade eden anne Avcı, kızının bir sonraki yaşına daha sağlıklı girebilmesi için tedavi desteği istediklerini kaydetti.
- En büyük mutluluğu kızının nefesini hissetmesi
Baba Süleyman Avcı (33) ise en büyük mutluluğunun kızının nefesini yüzünde hissetmek olduğunu belirtti.
"Belki yaşıtları gibi değil ama bize göre eskiye göre çok daha iyi." diyen baba Avcı, solunum sıkıntısı, kalp durması gibi nedenlerle sık sık ambulansla hastanelere kaldırdığı Esila'ya yaşam mücadelesinde destek vermenin bir baba olarak en önemli görevi olduğunu vurguladı.
Avcı, sık sık hastanelere gittikleri için çalıştığı kurumlarda da sıkıntı yaşadığını aktararak, "Esila için kök hücre tedavisi istiyoruz ama 70-75 bin lira gibi bir maliyeti var. Kızımın sağlık sorunları dolayısıyla kendimize uygun iş de bulamıyoruz. Çünkü solunumu durduğunda ölümle burun buruna geliyor o an bir baba olarak Esila'nın yanında olmam gerekiyor." dedi.
AA