TEKİRDAĞ (AA) - YAVUZ KARADUMAN - Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) destekli ''Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması Projesi" kapsamında klonlanan sığırların uzun ömürlü olması ve sağlıklı buzağıların dünyaya gelmesi, klon sığır neslinin sağlıklı geliştiğini kanıtladı.
Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sezen Arat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sayıları yavaş yavaş azalan Anadolu sığır ırklarını klonlama teknolojisiyle doğaya kazandırmak için TÜBİTAK tarafından desteklenen bir proje yürüttüklerini söyledi.
Proje kapsamında Türkiye'nin ve dünyanın ilk klon "Anadolu Boz Sığırları"nı 2009 ve 2010'da ürettiklerini belirten Arat, "Doğan 5 klon hayvanımız vardı, biri erkek 4'ü dişi. Bunlar boz ırk klonlarıydı. Bu hayvanlar çok sağlıklı doğdular ve proje o zaman için başarıya ulaştı. Hatta TÜBİTAK tarafından da başarı ödülü almıştı bu proje." dedi.
Klonlama çalışmalarında her zaman canlı yavru elde edilemediğini, bu çalışmaların çoğunun başarısızlıkla sonuçlandığını ifade eden Arat, Türkiye'nin bu teknolojiyi başarılı bir şekilde uygulayan ülkelerden biri olduğunu vurguladı.
İlk etapta sağlıklı klonların doğmasının çok önemli olduğunu anlatan Arat, şöyle konuştu:
"Bizim için ilk canlı, sağlıklı buzağıların doğması önemliydi ve onları aldık. Projenin akabinde biz bunları takip etmeye başladık çünkü önemli olan klonların normal nesiller üretip üretmediğini kontrol etmekti. Esas projenin başarısı bununla perçinlenecekti. Dolayısıyla ilk etapta biz onlar üreme yaşına ulaştıkları zaman çiftleştirdik. Bunun sonucunda da yavrular elde ettik. Hem erkek hem dişi klonların normal olarak üreyebildiklerini gösterdik. O yavrular çok sağlıklı bir şekilde ürediler ve onlar da üreme yaşına geldiler. Onları da tekrar tohumladık ve onlardan da yavru aldık. Dolayısıyla şu anda klonlanan sığırların yavruları, yavrularının da yavruları oldu. Çok sağlıklı bir şekilde hiçbir kayıp vermeden yaşamlarını sürdürüyorlar. Dolayısıyla bu teknolojinin, bizim uyguladığımız yöntemin başarılı olduğunu gösteriyor. Bu teknoloji artık farklı amaçlar için kullanılabilir."
Arat, klon sığırlar ve yavrularının İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi çiftliği ile Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi çiftliğinde bakıldığını dile getirdi.
- "Klonlama teknolojisiyle sağlıklı sürüler elde edilebilir"
Arat, projeyle kaybolmakta olan bir ırkı çoğaltmayı, ırkın geri getirilebilirliğini tespit etmeyi hedeflediklerini söyledi.
Türkiye'nin klonlama teknolojisini başarıyla uygulayan ülkelerden biri olduğunu bildiren Arat, şu ifadeleri kullandı:
"Biz şu anda bu teknolojiyi başarıyla uyguladığımıza inanıyoruz ve kanıtlanmış durumda. Japonya'da, Amerika, Brezilya gibi ülkelerde klonlama çalışması ile ilgili herhangi bir kısıtlama yok dolayısıyla çiftçiler klonlama yaptırabiliyorlar. Bu şekilde üretim programlarına klonları sokabiliyorlar. Mesela Çin bu teknolojiye sonradan katılmış olmasına rağmen çok hızlı bir ilerleme göstererek klonlama fabrikası kurdu. Yılda 1 milyon sığır embriyosu üretip piyasaya sürmek üzere bir fabrika kurmuş durumda. Aynı zamanda ABD'de dünyaca ünlü bir damızlık boğa ve sperma üretim firması, ölen 'Man-O Man' adlı boğalarının klonunu üreterek klonun spermasını 'Man-O-Man 2' adıyla piyasaya sürerek bu teknolojiyi kazanca dönüştürdü."
Arat, Türkiye'de de klonlama teknolojisinin kazanca dönüştürülebileceğini vurguladı.
AA