Kocaman adamlar, ağladılar!
Aydınlar Ocağı’nın Salı Sohbetleri, samimi niyetin bereketiyle devam ediyor.
Geçtiğimiz Salı Hadis ve Tefsir Uzmanı Muammer Koşdaş Hocayı dinledikten sonra M. Sinan Ümit’in tertibiyle Mommo (Kızkardeşim) filmini izledik.
Filmi izlemeden önce Ümit Bey, Mommo’nun Türkiye dışında pek çok ülkeden (28) ödül aldığına dikkat çekti.
Ve elindeki “yüzde yüz yerli” yazısını göstererek filmin neden Türkiye’den ödül almadığının ironisini anlattı.
Bir de uyarıda bulundu:
Ağlamaya hazır olun!
***
Işıklar sönüp film başladığında gerçekten de etraftan ağlama sesleri işittim.
Üstelik sadece etraftan da değil…
Işık yandığında M. Sinan Ümit Bey ile karşılıklı gözlerimizi siliyorduk
Bir filmi tanımlarken elbette ‘ağlatıyor’ olması en önemli özelliği olamaz.
Fakat Sinan Ümit Bey’in yüzde yüz yerli ifadesinin vücut bulduğu, o kadar bizden bir film Mommo…
Filmin yönetmeni Atalay Taşdiken’i bir kez de bu vesile ile kutluyoruz.
Aydınlar Ocağı Başkanı Mustafa Güçlü ve M. Sinan Ümit Bey’e de teşekkür ediyoruz.
***
SEYİT KÜÇÜKBEZİRCİ 70 YAŞINDA
Aydınlar Ocağı’nda bir diğer güzellik de yazarımız Seyit Küçükbezirci’ye 70. doğum günü vesilesiyle takdim edilen plaketti.
Şunu bir kere söyleyeyim:
Seyit Bey’le çalışmak onun temposuna uymayı gerektirir.
Pek çok defa beni arayıp ‘ben yazı işleri müdürü olsam’ diye başladığı cümleleri paylaşsam fırtınalar kopar.
Bir o kadar da ‘yazı işlerinin’ tasarrufuna saygılıdır.
***
“Artık”, diyor…
“Dokunulmazlığı olan bir yaştayım, dilediğimi söylerim.”
Ve dilediğini söylüyor…
Yıllar önce bir yazı yazmıştım.
Ve o yazıda “İnsan şarap değil” demiştim.
Yıllandıkça değer kazanmıyor.
İnsanın değer kazanması için yaştan öte şeyler lazım.
Aydınlar Ocağı’nda da ifade ettiğim gibi Seyit ağabey 70 yaşında genç bir yazar.
Onun gençliği hepimizin önünde yanıp duran bir ışık gibi…
Ona hayırlı, uzun ömür diliyorum…