Maç öncesi hava puslu, her zamanki gibi Trabzon havası. Futbolun havası ise bulutlara rağmen her zamanki gibi sıcak. Önünde “Taka Gazetesi” olan herkes normal şartlarda Trabzonspor maçının kötü sonuçla biteceğini aklının ucundan bile geçirmek istemez. Fakat hava Konyaspor lehine sıcak. Bir sonraki hafta oynanacak olan Galatasaray maçından, Konyaspor maçının daha zor geçeceğinin düşünüyorlar. Sıkı Trabzonlular (sıkı olmayanı yok ki); “İçeride iyi oynamıyoruz. Konya da bize ters geliyor. Bir puana razıyız ama hayırlısı” diyorlar. Şaşırıyorum.
16 saat yol gidip, Konyaspor’u desteklemek için önemli sıkıntılar yaşayan Nalçacı grubunun yaklaşık 50 üyesi, maç öncesi “En büyük Konya, şampiyon Trabzon” pankartını açınca tüm Avni Aker alkışlıyor. Şehir stresli, takım stresli ama yine de her şey sahada iyi bir maç oynanması Konyaspor’un puan alması yöndeki isteğimizi törpüleyemiyor. Her şey çok güzel.
Maç başlıyor. Jefferson’a geçen hafta hatanın faturası kesilmiş. Kalede Oğuzhan. 2. dakika: Şok bir gol. Giray Bulak, çılgına dönüyor. Yan hakemin bayrağı ve derin bir nefes…
Dengeyi sağlıyor Konyaspor, Veysel yine harika. Song’un başına bela. 18’de karşı karşıya, fazla tuttu ayağında, yine atamadı. Nesi var?
Ayman, Kratocvhvil ve Ömer gününde. Serhat idmansız, etkisiz. Cihan yok gibi. Bülent olmuyor. Nesi var bunların?
Yattara’yı Cellaleddin’in durdurması neredeyse imkansız. Başkası olsa da fark etmez. Önce Yatara, sonra Tayfun Cora veriyor. “Al at” diye… Ama Gökhan da Veysel gibi. Onlar soruyor bu kez nesi var?
Aman Allahım! 45’te eller kollar açık. Topu kestiler. Net bir penaltı. Hakem orda ama hayır yok. Nesi var? Herkesin nesi var? Nasıl maç bu? İkinci yarı rüya bitiyor. Yatara kanat değiştiriyor. Karşısında Milos. Arda’yı hatırlıyorum. Yağmur başlıyor. Şut yağmuru. Nasıl vuruşlar, nasıl ortalar? Ama o da ne? Kalede bir dev. Oğuzhan gününde. Her şeyi var, çok şükür. Her top onda.
Gerildiler, tam kontratak zamanı. İşte Serhat Akın. Olmadı, kaçtı. Hatalı paslar çoğaldı. Mustafa girdi. Doğru tercih. Hatalar azaldı. Ve duran toplar. Az sayıda bulunan şanslardan biri. Bir korner… Sekti, yok hayır Cihan yükseldi, vuramadı. Arkada Kratochvil. Nasıl girdi kaleye? Oldu, işte oldu. Konyaspor, Trabzonluların korktuğunu başına getirdi. Üzerine kabus gibi çöken ev sahibi takımı çılgına döndürdü. Fazla pozisyon bulamadı ama böyle güzel bir mücadele, bir maç ancak bu kadar güzel biterdi.
Konyaspor’un sahada yanlış yaptığı işler yok denecek kadar az olunca, üstüne bir de üç puan gelince, bu güzel maçı, ilk dakikasından son anına kadar yaşanan heyecanı ile anlattım. Canlı izlemenin zevkini yaşadım. Avni Aker’e gelen 50 kişi ve televizyon başındaki Konyalılar, Konyaspor’a yine teşekkür etti.
En fazla Oğuzhan’ı kutladı.
Konyaspor Başkan Yardımcısı Bünyamin Sarıtaş da hava alanında karşılaştığı Gökhan Ünal’a teşekkür etti. “Nasıl kaçırdın o golleri, sağolasın” dercesine…
Konyaspor, önümüzdeki haftalarda iyi sonuçlar alabileceğini Galatasaray maçında göstermişti, ben de bunu ifade etmiştim. İyi futbol bir gün karşılığını buluyor. Konyaspor’a Trabzonlu oyunculara Kolbastı oynatmadığı için ben de teşekkür ediyorum. Yoksa Konyabastı diyemezdik.