Maçlar bitti. Kamp çalışmaları devam ediyor. Futbolu istatistiklerle konuşmak belli bir yerden sonra sıkıcı oluyor. Futbolun saha dışındaki gerçekleri de merak ediliyor. Bugün Size gerçek olduğuna inandığım bazı bilgiler aktaracağım.
Yazımızın ana konusunu Ünal Karaman ve gelişinden bugüne yaşanan olaylar oluşturacak. Duyduklarınıza inanamayacaksınız. Konyaspor’da yapması gerekeni yapan, yani görevini başarıyla yerine getiren Ünal Karaman, “Tek Adam” olma çalışmalarına ilk günden başlamış. O dönem söylemiştik. Yönetim ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konyaspor’un sıkıntılı durumuna bulacağı en iyi çareyi Karaman’ı getirerek bulmuştu. Doğru bir adımdı.
Neyse duyumlarımı aktarayım. Haber kaynakları sağlam.
Ünal Karaman ile görüşmeler yapılırken, birileri O’nun kulağına, yönetimle değil direkt olarak Sayın Tahir Akyürek ile görüşmesi gerektiğini, bütün garantileri ondan alması gerektiğini söylemiş. O da öyle yapmış. Yani ilk dakikadan yönetimi pas geçerek 1-0 öne geçmiş. Sayın Akyürek de konjonktür gereği bu görüşmeleri yapmış ve gerekli garantileri vermiş. Karaman’ın gelir gelmez futbol şubesini pasif hale getirmeye çalıştığını ve alınan galibiyetlerden sonra işine artık kimsenin karışamadığını söylemiştik. Kasımpaşa galibiyetinden sonra Sayın Karaman, soyunma odasında yöneticiler de varken “Başkan Tahir Akyürek ile görüşmek istiyorum” demiş. Niçin dediğini tahmin etmek zor değil.
Genç Teknik Adam, ilk günlerde dikkat etmesi yönünde uyarıldığı bir yöneticiye, “Siz daha önce nerede görev yapıyordunuz” diye sormuş. O da “X takımda yöneticilik yaptım” demiş. Karaman da, “Bundan sonra yine gidip orada çalışabilirsiniz” demiş.
Konyaspor’da elini böylesine güçlendiren Ünal Karaman, daha sonra Şekerspor ve Ereğlispor ile ilgilenmeye karar vermiş. Şekerspor Başkanı Yavuz Erence’nin dedikleri durumun vahametini ortaya koymaya yetiyor: “Ünal Hoca Konyaspor’a geldiğinde kendisini Konya futbolunun başına gelmiş gibi gördü. (burada biraz duraksıyor) Eee, tabi biz de öyle gördük ve bize teknik direktör Levent Numanoğlu’nu tavsiye etti”
Ben, Ünal Karaman’ın radikal kararlar alınması için güçlü bir şekilde çalışma ortamına hakim olmasında sakınca görmüyorum. Ama Konyaspor Yönetimi’nin yerinde de olmak istemezdim. Neyi yönetiyorlar merak ediyorum. Zaten onlar da durumdan fazlasıyla rahatsızmış. Bu arada, bu kadar güçlü olan Ünal Karaman’ın futbolcuların maç başlarının ödenmemesine çözüm bulamaması da çelişki gibi duruyor.
Ve son olarak, her yıl para ödenmeden kamp yapılan Türkiye’nin en iyi otellerinden Sirene Golf varken Sayın Karaman bu yıl başka bir otelde devre arasını geçirmeye karar veriyor.
Tüm bunları hesaba kattığınızda Ünal Karaman’ın gücünün hat safhada olduğunu anlayabilirsiniz. Sadece futbol takımı organizasyonuna sahip Konyaspor’da teknik heyetin güçlü olması bir yere kadar doğru. İkinci yarı haftalarca birkaç puana mahkum olunursa nasıl bir tablo ortaya çıkar. Ereğli ne olur, Şekerspor ne olur? Karaman şu an kontrolsüz bir güç. “Kontrolsüz güç, güç değildir” ve kişilere dayalı sistemler yıkılmaya mahkumdur.
Not: Bildiğim kadarıyla bir derneğin onursal başkanının tayin edilmesine genel kurulda, delegeler karar verir. Ama Konyaspor’da bir onursal başkan var ve transfer görüşmeleri yapıyor. Böyle bir garabete de ikinci kez tanık oluyorum. İlkinde de denetleme kurulu üyesi, kulüpte bir dönem maaşla çalışmıştı.