Konya Aydınlar Ocağı'nda Dinî mûsiki alanında önemli çalışmalar yapan merhum Zekai Kaplan için anma programı düzenlendi.
Üstat Müzisyen Zekai Kaplan vefatının 31. sene-i devriyesinde Konya Ayınlar Ocağının düzenlediği vefa programında anıldı. İl Halk Kütüphanesi Salondaki etkinlikte Tasavvuf Mûsikisi Topluluğu İdarecisi Ahmet Çalışır, Meram Anadolu Lisesi Müdürü Müzisyen Mehmet Emin Karataş ve Konya Barosu Eski Başkanı Avukat Hasip Şenalp merhum Kaplan ile ilgili hatıralarını anlattı.
Programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü Konya kültürüne musiki alanında önemli hizmetleri olan merhum Zekai Kaplan hocanın önemli eserleri topluma kazandırmanın yanında çok değerli talebeler yetiştirdiğini söyledi.
Merhum Kaplan’ın kendi sesinden mûsiki dinletisi ve fotoğraf gösterimiyle devam eden programın ilk konuşmacısı Ahmet Çalışır akademik anlamda musiki eğitimi almamış olmasına rağmen Zekai hocanın yönlendirmesiyle eğitimini tamamlayıp gelişimini sağladığına vurgu yaparak, “Zekai Hocamız çok önemli eserleri okuyarak yaygınlaştırdı, dilimize yerleştirdi. Hocamın büyüklüğü de buradadır. Hassas, zarif ve kırılgan kişiliğe sahip bir insandı” dedi.
Zekai Hoca gibi Ahmet Kirtiş, Süleyman Yıldırım ve Feyzi Özçimi gibi isimlerin de kendi jenerasyonlarına önemli katkılar verdiğine işaret eden Çalışır, “Zekai Kaplan Konya markası bir insandı. Biz ellerini öpüp onların halkalarında oturduk, çok şey öğrendik. Ama bizden sonraki arkadaşlar bu anlamda bizim kadar şanslı değillerdi. Kâhtı rical beklenen bir dönemi yaşıyoruz, zira insan yetiştirecek cemiyet maalesef günümüzde yok” diyerek sözlerini tamamladı.
Merhum Zekai Kaplan’ın Mûsiki aşkı ile dolu derya ve bir o kadar da tevazu sahibi bir insan olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Mehmet Emin Karataş ise, “Hocamız çok genç yaşta, henüz elli yaşındayken aramızdan ayrıldı. Ondan öğreneceğimiz daha çok şey vardı” dedi.
Kaplan ile yolunun 1983 yılında kendisini İmam Hatip Lisesine öğretmen olmasıyla yolunun kesiştiğini anlatan Karataş, “Zekai Hocamızın gönüllü meşk grubunda Hasan Çopur, Hüseyin Torun, Yatağanlı Mustafa gibi isimler vardı. Benim repertuarım tamamen hocamın eserlerindendir. Biz o neslin feyzinden istifade etmiş şanslı insanlarız. Günümüzde hocamızın makamını Ahmet Çalışır hocamız en iyi şekilde temsil etmektedir. Postu dolduran kişi odur” diye konuştu.
Dinî mûsiki ile ilgilenen kendi kuşaklarındaki herkeste Zekai Hocanın büyük emekleri olduğuna vurgu yapan Karataş, “Diğer şehirlerde Zekeriya Hocamızın yarısı olmayan insanlar ondan çok fazla şan ve şöhret sahibi oldular. Biz Konyalıların hastalığı kıymet bilmemektir. Oysa Zekai Hocamızın kendi döneminde en yüksek şöhreti hak eden bir musikişinastı” diyerek sözlerini bitirdi.
Zekai Kaplan’ın çelebi karakterine sahip müstesna bir insan olduğunu anlatarak sözlerine başlayan Hasip Şenalp ise, “Ben 1967'li yıllarda üniversite talebesiyken onun beni bulmasıyla münasebetimiz başladı. Haftada hem mûsiki hem İrfan toplantıları yapardı. Klasik Türk musikisine ve Türk İslâm medeniyetine âşıktı. Hem alaylı hem de mektepliydi. Hiç bilinmeyen eserleri bulup getirir, erbaplarıyla çalışır, notaya döker ve topluma kazandırırdı” diye konuştu.
Programın sonunda Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü konuşmacılara ve Kaplan ailesinin fertlerine kitap takdiminde bulundu.