Konya Aydınlar Ocağı’nda “Eğitimde Hz. Muhammed (S.A.V.) Modeli”ni anlatan Eğitimci, Yazar ve Zekâ Gelişim Uzmanı Ali Erkan Kavaklı, “Hz. Peygamber, “Ben muallim olarak gönderildim” buyuruyor. Peygamber ilim adamıydı ve öğretmendi. İslâmiyet ilim dinidir. Cehaletle ilgisi yoktur” dedi.
Konuşmasına “Bizim eğitim sistemimiz batının taklididir. Türkiye’deki eğitim sisteminin Türkiye’nin kalkınmaması için dizayn edildiği kanaatindeyim” diye başlayan eğitimci-yazar Ali Erkan Kavaklı, “Gençleri Başarıya Götüren Yol”, “Öğretmeni Başarıya Götüren Yol” ve “En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed (SA.V.) ve Eğitim Metotları” adlı kitaplarının çok sayıda baskıları yapıldığını ifade ederek “Akıllı insan, başkalarının aklından faydalanır. Kitap okumak, konferans, panel, seminer dinlemek başkalarının aklından faydalanmaktır.” dedi. Mehmet Âkif Ersoy’un Hz. Peygamberin 23 senelik devresini anlatan “Bir Gece” adlı şiir ile Kur’an-ı Kerim’de Uhud savaşının sonucu anlatılırken “İnanıyorsanız üstünsünüz” ayetini okuyan eğitimci Kavaklı, “Peygamberimizin gösterdiği model üstün olma modelidir. Peygamberimiz üstün gelen bir devlet sistemi kuruyor. Şu andaki İslam dünyasının içine düştüğü durum, kendi modelini kavrayamama durumudur” diye konuştu. Peygambere inen ilk ayetlerin “oku” ile başladığını ve Allah’ın okumayı emrettiğini belirterek “İslâm ilim dinidir ve kitap dinidir. Allah insan beyninde öğrenme programı yaratmış. Nasıl vücut gıdayla besleniyorsa beyin de bilgiyle besleniyor. Kitap insanları zeki hâle dönüştürüyor ve zekâlarını geliştiriyor. Onun için çölde yaşayan deve çobanları dünyayı yöneten devletler, imparatorluklar kuruyorlar” ifadelerini konuştu.
PEYGAMBER MUALLİM, İSLÂMİYET İLİM DİNİDİR
"Kur’an’a göre; ”İnsan en şerefli varlıktır. Peygamber ilim adamıydı. Öğretmendi" diyen Kavaklı, şöyle konuştu:
“Bizim insana bakış açımız; Batı’nın felsefecilerine on çeker. Çünkü Kur’an’a göre; ”İnsan en şerefli varlıktır. Peygamber ilim adamıydı. Öğretmendi. O “Ben muallim olarak gönderildim” diyor ve ilim halkasına oturuyor. İslâmiyet ilim dinidir. Cehaletle ilgisi yoktur. Eğer 1,5 milyar İslam dünyası, Japonya kadar, Güney Kore kadar teknoloji üretmiyorsa bu, kendi dinimize ne kadar yabancı olduğumuzun, onun emirlerine isyankâr olduğumuzun delilidir. Biz bir dünya medeniyeti kurduk. Bir daha kuracağız. İslâm bir medeniyet devletidir. Biz ilme, akla ve ter’e dayalı yeniden bir İslam medeniyeti inşa edeceğiz. Hiçbir eksiğimiz yok. Bilgi insanı zeki hâle getiriyor. Biz çocuklarımızı ve annelerimizi çok iyi eğitmemiz lâzım. Fatih sekiz dil biliyordu. Bizim çocuklarımızın hepsi sekiz dil öğrenebilir. Allah’ın ilmi sınırsız. Bize de öğrenme yeteneği vermiş. Peygamber Efendimiz ilmi getirmiş ve ahlâkla beraber çalışma erdemini de.”
TERLEMEDEN VE İLİMSİZ MEDENİYET OLMAZ
Cenab-ı Hakk’ın, Bakara suresinde ilk insan ve ilk peygamber olan H. Âdem’e esma’yı ve bütün ilimleri öğrettiğini o ayetlerde ilmin, insanı üstün hâle getirdiğini anlatıldığını ifade eden Kavaklı, “Bizim yeniden çalışmanın keramet olduğu ve ilmin üstünlük vasıtası olduğunu keşfetmemiz lâzım. Yeniden terlemeyi göze almamız lâzım. Ve yeniden ilim hamlesi başlatmamız lâzım. Çünkü ilimsiz medeniyet olmaz.” dedi.
ÖĞRETMENLERİN EMİN ADAMLAR OLMASI LÂZIM
Kur’an’ın ikna edici özelliğine de değinen Kavaklı, “Kur’an ikna eden bir kitaptır. Hz. Ömer, Taha suresini dinlediği ve putlarla ilgili kısma gelindiğinde, sorularına cevaplar bulduğundan dolayı ikna olduğu için hidayete eriyor. Biz bu millete ilim öğrenmenin faziletini ve kitap okumanın erdemliğini anlatıyoruz. Millet direniyor! Milletimiz aslında okumaya yatkın. Zaten okuyan ikna oluyor. Bir istatistiğe göre, bizim toplumumuzun yüzde 87’si Kur’an okumamış. Yüzde 13’ü okumuş da mealini okuyarak, tefsirini yapıp anlayarak mı okumuş, bu konuda elimizde bir veri yok. Kur’an bütün problemlerimizi çözer. Lâkin biz onun cahiliyiz. Peygamberimiz önce gönüllere giriyor. Güvenilir bir adam. Muhammed’ül Emin. Bizim din dersi öğretmenlerimizin, dini anlatan insanlarımızın emin adamlar olması lâzım. Bizim temsilde eksikliğimiz var. Tebliğci Müslümanın önce güvenilir olması ve gönüllere girmesi lâzım. Çünkü Peygamber Efendimiz gönüllere giriyordu. Peygamber İslam’ı anlatmaya önce ailesinden başladı. Sonra herkesi İslâm’a davet eder, der ki: Lâ ilahe illallah deyiniz. Araplara ve Acemlere hâkim olursunuz.” Peygamber Efendimiz ufuk sahibiydi, büyük hedefler gösterir ve cenneti müjdelerdi.”
EĞİTİM GÖNÜLLERE TAHT KURMA MESLEĞİDİR
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’in eğitim modeli ve metotları konusunda da önemli açıklamalar yapan Kavaklı, şunları dile getirdi: “Bizim eğitim sistemimiz eskiden dayağa dayalı idi. Hz. Enes, Peygamber Efendimiz’e 10 yıl hizmet eder. Öğrendiği en önemli eğitim metodu: “Ne dövdü, ne azarladı, ne alay etti ne de suratını ekşitti.” Bizim öğretmenlerimizi bu modelle yetişmemiz gerekiyor. Çocuğun gönlünde taht kuracak modelle. Bizim eğitimi gönüllere taht kurma mesleği olarak nitelendirmemiz ve çocuklarımızın gönlüne girmemiz şart.
Peygamber Efendimiz, insanlara ümit verdi ve onların işlerini kolaylaştırdı. Ve dedi ki; “Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız.”
Konya İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen sohbetin sonunda Konya Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Karatay Belediyesi’nin kültür yayınlarında “Konya’dan Dünya’ya Mevlâna ve Mevlevilik” adlı eseri hediye etti. Yazar Ali Erkan Kavaklı ise, teşekkür ederek kitaplarını imzaladı.