"Konya değişime kapalı değil"

Konya’da eğlence ve alışveriş algılayışına farklı bir soluk getirmeyi amaçlayan ve outlet konseptiyle de kaliteyi ucuza Konyalılara getirmeye hazırlanan Truva Alışveriş Eğlence Merkezi’nin Genel Müdürü Sayın Zafer Apaydın konuğumuz oldu.

-Zafer Bey öncelikle çok kısa bir sürede Truva AVM’de çok ciddi değişiklikler oldu, neler yaptığınızı bize anlatabilir misiniz?


Ben bu yıl Eylül ayında bu göreve getirildim, Rixos grubuna bağlı bu alışveriş merkezinin genel müdürlüğüne. İlk üç ay bir inceleme araştırma yaptık, aynı şekilde devam edebilir miyiz, diye. Eksikliklerimiz nedir, yapmamız gerekenler nelerdir, onlara baktık ev ödevimizi yaptık. Bunu sonucunda Konya’da butik alışveriş merkezlerine taleplerin pek fazla olmadığı ve ünlü markaların sezon sonu ürünlerinin, ihraç fazlası ürünlerin satılabileceği, sezon sonu marka ürünlerinin satılabileceği bir merkeze ihtiyaç olduğunu yaptığımız çalışmalar sonucunda ortaya koyduk. Dolayısıyla bu üç ay sonunda konseptimizi değiştirip butik alışveriş merkezinden outlet ve eğlence merkezine döndük. Burada biz önce mevcut binamızda fiziki yapılanmamızı tamamladık. Konya’da kaliteli, markalı ürünü en uygun fiyata alabilmeleri için insanlarımıza burayı açıyoruz. Halkımıza kaliteliyi ucuza sunmak istiyoruz. Şubat ayında da bir açılış yapacağız.


-Peki, geldiğinizde burayı nasıl buldunuz?


Biz Eylülde geldiğimizde eski adıyla Masera yönetimi, maalesef diyeceğim, çok stratejik yanlışlar yapmış. Burada en önemli yanlış Konyalı’yı alışveriş merkezinden soğutmuş. Konyalı’da “bu alışveriş merkezi benim alışveriş merkezim, burası diğerlerinden farklı” diye bir intiba yaratamamış. Bir farklılık ortaya koyamamış. Dolayısıyla insanların tercihleri de olumsuz yönde oluşmuş. Kapıdan giren ziyaretçi sayısı biz devraldığımızda beklentilerin çok altındaydı. Şu anda yüzde 15’in üzerinde bir artış var. Burada tabi önemli olan kendinizi iyi ifade edebilmeniz. Tabi bunlar hepsini böyle bir yumak şeklindeki problemler… Maalesef biz devraldığımızda çok sıkıntılı bir aşamadaydı. Bunların akşamdan sabaha bir sihirli değnekle düzeltilmesi de mümkün değildi. Biz yeni yönetim olarak gelince kısa ve uzun vadeli stratejimizi belirledik ve ona uygun planlar yaptık. Kısa vadede en azından çarşının fiziki görünümünde, iç ve dış mekânında bir tadilata başladık. Aşağı yukarı bu iki ay sürdü. Giriş katında ve yiyecek içecek bölümünde çok ciddi anlamda değişiklikler yaptık. Orada daha önce hiç kiralanmamış bazı bölümler vardı, o bölümlerin aralarını açarak, geniş bir alan elde ettik. Bunun büyük bir bölümünü çocuk eğlence merkezi olarak düzenledik. Onun dışında yine bazı alanları da restoran kafe olarak düzenledik. Yine aynı katta yiyecek içecek bölümünde kültür sanat aktivitelerinin yapılacağı bir salon oluşturduk. Birinci katta shop in shop mağazası oluşturduk, buna çok bölümlü mağaza da diyebiliriz. Burada 45 marka bir arada bulunuyor, yeni bir mağaza oluşturduk. Burada çok farklı ürünleri bir arada bulabilirler.  İç mekânda en önemli değişikliklerden bir tanesi de, bence bir alışveriş merkezine çok önemli bir farklılık katan, bir atlıkarınca getirdik. Aileler çocuklarını getirdiklerinde üç dört saat eğlenebilecekleri bir yer burası…


Dış mekân olarak yeni değişikliğimizle tabelalarımızı farklılaştırdık. Outlet eğlence merkezi olarak kendimizi ifade ettik. Alışveriş merkezimizin hemen yanında bir gösteri merkezi kurduk. Bu gösteri merkezi kapalı alanda oturabilir şekilde 3 bin  kişiyi alabiliyor. Burada çeşitli kültür sanat aktiviteleri, konserler, seminerler yapacağız. İnşallah ilk konserimizi de alışveriş merkezimizin açılışında yapacağız.


 


-İsmi değiştirirken bakıyoruz özellikle outlet ve eğlence merkezi ifadesi üzerinde duruyorsunuz, bunun nedeni nedir?


Buradaki bizim amacımız buraya aileleri ve çocukları çekmek. Aile Türk toplumunda en önemli yapıdır. Temel çıkış noktamız, bizim orta ve ortanın üstü hedef kitlesinden aile ve çocuğu çekmek, amaç bu. Outlet derken, biz ailenin bütçesine uygun, kaliteli ve markalı ürünü alabileceği bir mekân olarak burayı düşünüyoruz. Çocuğa yönelik çok fonksiyonlu eğlence merkezi hiçbir yerde yok. Anadolu’nun hiçbir yerinde yok. 1500 m² de çocuğa ayrılmış bir mekân yoktur.


Ayrıca bayanlar alışverişe geldiği zaman mutlaka çocuğunu bırakacak bir yer ister. Çocuğunun üç saat, dört saat bir yerde kalabileceğini bilmesi bizim için çok önemlidir. Gözünün arkada kalmaması gerekir. Çocuğunu getirecek, çocuk eğlence merkezine bırakacak, orada çocuk gönlünce eğlenecek, kendisi de istediği şekilde alışverişini yapacak. Aile alışverişi dediğiniz zaman bunların ikisi de birbiriyle doğru orantılı. Mademki hedef aile yanında çocuğu da buraya çekmemiz lazım.


-Peki, outlet kavramı üzerinde dursak…


Outlet konsepti bence bazı kesimlerce yanlış anlaşılıyor. Dilimize İngilizce’den geçmiş bir kelime. Sezon ürünleri bildiğiniz gibi sürelidir, sezon bittikten sonra aynı ürün sezon içerisinde satılamayacağına göre diğer sezon gelmeden bu sezon ürünleri raftan kaldırılıyor ve mağazanın belli bir köşesinde sergileniyor. Bu ürünler sezon fiyatına satılmıyor, dolayısıyla bunu mutlaka bir şekilde müşteriye sunmanız lazım. Mevcut mağazalar zaten bunu yapıyorlar. Biz bunu tamamen kapalı bir mekânda her marka, her mağaza sezon sonu ürününü ve ihraç fazlası, bizim 25 tane İstanbul merkezli mağazamız var, mağazalarında ellerindeki ihraç fazlası ürünü nakite çevirmek için, paraya çevirmek için ve sürümden bu kar marjını kazanmak için bu outlet konseptini oluşturuyorlar ve bu satışı buralarda yapıyorlar. Fabrikadan direk halka satış şeklinde tüketiciye ulaşıyorlar. Burada amaç hem elindeki malı paraya çevirmek hem de markasını mümkün olan geniş kitleye satabilmek, bir de bu çerçevede sezon ürünü de bulabilmek. İnsanlara çeşitli hizmetler sunuyorsunuz. Maddi durumu iyi olan insan sezondan alır, maddi durumu iyi olmayan sezon dışı ürün alır, herkes kendi bütçesine göre burada bir şey bulabiliyor. Bence outletin en güzel tarafı da budur. İnşallah farklı bir hizmet şekliyle burası Konyalımıza hizmet verecek. En hesaplı merkez burası olacak. Aslında sadece Konya değil bütün Orta Anadolu’ya da bu hizmeti sunmak istiyoruz. Konya ve çevresinden ziyaretçi bekliyoruz.


-Umut Sanat Sinemalarıyla yapılan bir anlaşma vardı ve bunu hala devam ettiğini görüyoruz. Sinemada da her halde iddialı olmayı sürdürüyorsunuz?


Biliyorsunuz bu alışveriş merkezlerinde belli lokomotifleri vardır. Bu lokomotiflerden birisi de sinemadır. Fiziki imkânlar elverirse 5 salonu 8’e çıkarmayı planlıyoruz. Şu anda 5 salonla Umut Sanata Sinemaları vizyondaki filmleri getiriyor. İyi de hizmet verdiğine inanıyor. Mudo var çok önemli bir mağaza, sinema var hem kapladıkları alan hem de verdikleri hizmet açısından en önemli lokomotifler bunlardır. Bowlingi de çok önemsiyoruz, önemli bir eğlence merkezidir. Eğlencede biz gelen müşterilerimize arzu ettikleri hizmetleri vermek istiyoruz. Burada bizim hedefimiz markalı ve kaliteli ürünü büyük bir kitleye sunmak bir de burayı eğlence merkezi yapmak. Buraya gelen insan sinemasına gidecek, bowlingine gidecek, konserine gidecek, çarşımızda yapacağımız bazı söyleşilere, imza günlerimize katılacak, burada outlet eğlence ikisi bir arada yürüyecek.


-Konya’da peki bu alışveriş ve eğlence kültürü oturacak mı?


Benim bu kısa sürede gözlemleyebildiğim kadarıyla Konya halkı hızlı değişime biraz tepkili, Anadolu tabiriyle ince eleyip sık dokuyor. Tabi bizim gibi farklı hizmet sunan diğer potansiyel yatırımcılar buraya ciddi anlamda yatırım yaparlarsa bu değişim süreci biraz daha hızlanacak. Ne kadar fazla yatırımcı gelirse Konya’ya ne kadar farklı yatırım yapılırsa Konya’daki değişim süreci o kadar hızlı olur. Tabi tamamen Konya değişime de kapalı değil. Sadece biraz yavaş hareket ediliyor. Burada en büyük görev medyaya düşüyor, bizlerde özel teşebbüsler olarak bu değişime pozitif yönde etki edebilirsek bu başarıdır.


-Truva Rixos grubunun bir markası oldu ve Konya’da başladı. Marka olarak Truva ile devam edilecek mi?


Rixos oteller grubu denince akla beş yıldızlı ve yedi yıldızlı oteller geliyor. Ciddi anlamda hem Türkiye’de hem dünyada adını duyurdu. Yurt dışında otellerimiz var, yurt içinde otellerimiz var, toplam şu anda 12 tane otelimiz var. Rixos şu anda lüks otel kategorisinde bir numara. Türkiye’deki ilk yedi yıldızlı oteli açtı. Otel projelerine devam edecek. Grup da inşaat şirketi ve kuyumculuk yapan mağazası var. Alışveriş merkezi olarak Truva tek, kısa vadede grubun yeni bir alışveriş yatırımı planı yok. Benim gönlümden Ankara İstanbul gibi şehirlerimizde Rixos, otelcilik planlarken bu tür bir de merkez planlasın ve Truva zincir haline gelsin.


-Rixos Grubunun Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince hakkında konuşabilir miyiz? Sayın Tamince’yi nasıl tanıyorsunuz?          


-Ben Fettah Bey ile tanışma fırsatı buldum. Gerçekten çok karizmatik, çok zeki, çok mütevazı, gösterişi sevmeyen, alçak gönüllü bir insan. Dini akidesinin sağlam olduğuna da şahit oldum. Ülkesine yatırım yapmak istiyor, cesaretli, genç, dinamik bir iş adamı. Doğrusu Türkiye’ye yaptığı yatırımlarından dolayı kendisini kutlamak gerekiyor. Şu anda 5 bin insana istihdam sağlıyor. Keşke Fettah Bey’lerden ülkemizde çok olsa. Mesela Konya’ya geldi ve buraya bir yatırım yaptı. Burada bu yatırımı yapmasa idi bu tesisler yok olabilirdi. Yabancı ortaklarla da çalışıyor. Bence gurur verici, yabancı sermayeden de ülkemize böylece çok ciddi ekonomik güç aktarılıyor. Fettah Tamince ülkesini seviyor ve yatırım yapmaya devam edecek.


-Peki, siz Konya’da kalacak mısınız? Konya’yı nasıl buldunuz?       


Ben Amerika’da 15 yıl kaldım, yurt dışında kalırken müthiş bir ülke hasreti yaşıyorduk. Yabancı bir ülkede çok rahatta olsanız oraya ait olmadığınızı hissediyorsunuz. Amerika’da iken kafamın bir tarafında ben bir gün ülkeme döneceğim, hissi vardı. Ben Kaliforniya State Üniversitesi Uluslar Arası İlişkiler bölümünde okudum, bu okulu bitirdim. Amerika’da edindiğim eğitim ve iş deneyimi ile ülkemde hizmet etmeyi düşünüyordum. Belki biraz idealist bir düşünce tarzı ama bugün verdiğim kararın doğru olduğunu düşünüyorum. İç huzur ve manevi haz yaşıyorum. Çocuklarımın bu kültürle büyümesini istiyorduk, eşimle bu kararı verdik ve biz Konya’ya da önümüzdeki yıllar için yerleşmek isteriz. Tabi zaman gösterecek.