Konya deyip geçilmez!

Zeki Oğuz

Konya kadar yanlış bilinen, yanlış değerlendirilen bir başka şehir var mı, bilmiyorum. Güzelliklerden mahrum tipik bir bozkır şehri olarak görülüyor. Dışardan şehrimize gelen üniversite öğrencileri bu önyargıyla geliyorlar şehrimize. Yıllardır bu önyargıyı kırmak için yazıyorum gezi yazılarımı.

 

Ermenek çevresinden Anamas dağlarına doğru uzanan torosların platolarında, vadilerinde, rüzgarlı tepelerinde öylesine güzellikler var ki, bunları görmeden ölmemeli, der insan. Dedemli’den Akdenize doğru deli dolu akıp giden Göksu  ırmağı ve onu çevreleyen vadi eşsiz güzelliklerle dolu. Bir fotoğraf tutkunu şaşkına çevirecek görüntüler çıkar her adımda. Yerköprü Şelalesinin yanıbaşında, çağlayan suyun sesini dinleyerek içilecek bir bardak çayın keyfine doyum olmaz. Göksu vadisi boyunca yürüyüp, bir pınarın başında çadır kurup, akşam alacası çökünce ateş yakıp, yanan odunların çıtırtısını dinleyerek, yıldızları seyretmek bulunmaz bir keyif. Hele zamanlardan güzse ve gazel zamanıysa bahçelere dalıp avar toplamak, bağ bozan güzel insanlarla sohbet etmek ne büyük keyif.

 

İster doğa tutkunu olun ister dağcı, ister fotoğraf sanatçısı, herkes için eşsiz zenginliklerinin diyarıdır toroslar. Bolat yaylasına çıkın iki bin yıl öncesi çıkar karşınıza. Zengibara çıkın dört bin yıl öncesinin İsaurası hoşgeldiniz, der. Oralara yaz aylarında yolunuz düşerse yörük yaylalarına mutlaka uğrayın, derim. O gülyüzlü insanların yanında farklı bir dünyaya, merhaba, diyeceksiniz.

 

Konya ile Antalya arasında dev gibi yükselir Geyik Dağı. Doğu yakasında muhteşem Gevne Vadisi vardır, kuzeyinde cennetten çalma güzellikleriyle Dedemli. Bu dağın kuzeyindeki Eğrigöl muhteşem görüntüler sunar fotoğraf tutkunlarına ve kamp meraklılarına. Dağın bir yanından Ermenek Göksuyu çıkar bir yanından bildiğimiz Göksu. İki ırmak vadileri aşıp Mut yakınlarında birleşirler.

 

Hemen Çumra yakınlarında Karadağ. Derbe olarak İncil’de bile geçer adı. Zirve mi yapmak istiyorsunuz, yaban atlarını,yaban koyunlarını mı görüntülemek istiyorsunuz, binlerce yıldır o dağı mesken tutmuş yörükleri mi merak ediyorsunuz, hepsinin bir cevabı var Karadağ’da.

 

Karapınar’ın yaklaşık 20 km.kuzey doğusundaki Karacadağın her zirvesinde bir kalenin kalıntıları vardır. Asma kalenin yıkıntıları üzerine çıkıp Karapınar ovasını gözleyecek olursanız, ovanın mavi gözlerini, obruk göllerini görürsünüz. Meke, Acıgöl, Çıralı, Meyil ve yeni oluşmuş onlarca obruk. Zirveler arasındaki Ovacık yaylası, özellikle bahar ayları eşsiz bir kamp alanı. Çevre köylerden koyun otlatmaya çıkan cömert çobanlar bol bol mantar ikram ederler.

 

Bozkır güzeldir görmesini bilene. Kulu Gölü, Tuz Gölü vb. onlarca göl bozkırın ortasındadır.

 

İnsuyu Vadisi bozkırın yeşil bir gerdanlığı gibi Böğrüdelik köyüne doğru uzanır. Vadinin kuzeyindeki Celil Boğazı Kapadokyayı aratmayacak güzelliktedir.

 

Konya-İzmir yolunun solunda Sultandağları, Eğe içlerine doğru uzanır. Bu dağların eteklerinde yüzlerce doğal alan meraklılarını bekler. Mahmuthisar Yeşilgöl’de bir gece kamq yapmak bile dünyalara bedel. Balık merakı olanlar için en lezzetli sazanlar bu göldedir.

 

Konya-Antalya, Konya-Aksaray yolu üzerinde ata yadigârı onlarca han geçmişin mahsun tanıkları gibi durur. Obruk Hanın doğusundaki Obruk Gölünün suları günün her saati ayrı bir renktedir.

 

Gün batımlarını çekmeye meraklı fotoğraf tutkunları için Beyşehir Gölü eşsiz bir mekândır. Tarihi ve doğal güzellikleriyle Beyşehir ülkemizin en güzel bölgesidir. Eflatunpınar, Fasıllar, Kaşaklı, Kubadabad sarayı, Anamas dağlarının ormanlıkları gezginlere bütün güzelliklerini cömertçe sunarlar.

 

Konya deyince daha bin bir güzellikler var, gezdim, gördüm, gördüğüm, güzellikleri sizlerle paylaşayım dedim.

 

Benim favorilerim:

-Yörük pazarında kamp yapıp Gevne vadisine doğru, yörük obalarını ziyaret ede ede uzun bir yürüyüş yapmak.

-Anamaslara tırmanmak, Pınargözü ve İslibucakta kamp yapmak.

-Zengibar kalesine çıkarak bütün toroslara zirveden bakmak.

-Tepeköy üzerinden Sultandağlarını aşıp Bulcuk göletinde ya da yeşilgölde kamp yapmak.

-Akşehir’de Tekke deresine doğru eski evlerin arasında yürümek.

-Karadağ’da yörük dostlarımla sohbet edip yaban atlarının peşinden zirveye çıkmak.

-Dedemli’li dostlardan odun tedarik edip Eğrigöl’de kamp yapmak.

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.