Konya’mızın, gölü ve doğal güzellikleriyle nadide ilçelerinden biri olan Beyşehir’in tarihi M.Ö.6000-7000 yıllarına kadar uzanır. M.Ö.2000 yılları arasında Hititler; Eflatun Pınar ve Fasıllar da ölmez eserler bırakmışlardır. Bu yıllarda çevre, Mısır ve Asur Devletlerinin zaman zaman istilasına uğramıştır.
M.Ö.1200 yıllarında Frigler'e geçmiş,daha sonra Psinya adında bağımsız bir devlet kurulmuştur. VII y.y. da Lidyalılar'a Persler'e, 333'de Büyük İskender'e, M.Ö.120 de Romalılar'ın eline geçerek daha sonra Doğu Roma'nın (Bizans) hakimiyetinde kalmıştır.
1071 Malazgirt Seferinden sonra Selçuklu Türklerinin idaresinde kalan Beyşehir, Anadolu Selçukluları devrinde çok önem kazanmış, Alaaddin Keykubat "Eyrinaz Gezisi" Mevkiindeki (Şimdiki Gölyaka Kasabası) Kubad-abad Şehrini kurarak burayı ikinci başkent yapmıştır.
Anadolu'yu 1243'de Moğollar'ın istilasından sonra Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey, Süleymaniye (Beyşehir) şehrini kurmuş ve buradan bağımsızlığını ilan ederek Eşrefoğlu Beyliği'ni meydana getirmiştir. Beyliğin 65 kasabası, 70.000 süvarisi ve pek çok köyü vardı. İlhanlı Kumandanlarından Çobanoğlu Demirbaş 1326 yılında Eşrefoğlu Beyliği'ne son vermiştir.
Bundan sonra Beyşehir, Hamitoğulları'na geçmiş, Hamitoğullarından sonra Osmanlılar ve Karamanoğulları arasında 1374 yılından 1467 yılına kadar 20 defa el değiştirmiştir.
1467 yılında Fatih Sultan Mehmet., Beyşehir'i kesin olarak Osmanlı Devleti sınırları içine katarak Karaman Eyaletinin bir Sancağı yapmıştır. Nihayet 1872 yılında Şehireminliği bugünkü belediye durumuna dönüştürülmüştür.
Beyşehir İlçesi; Konya İlinin Akdeniz kesiminde Göller Bölgesinde ve Orta Toroslar arkasındaki kısımda yer almıştır. İlçeye doğudan Konya Merkezi, Seydişehir İlçesi, batısındaki Şarkikaraağaç, Eğirdir, Sütçüler ilçeleri, Kuzeyde Ilgın ve Doğanhisar İlçeleri ile Hüyük İlçesi, güneyde Seydişehir İlçesi kuşatmıştır. En güney kısmında 65 km uzaklıkta olan Akdenizden duvar gibi yükselen Toros Dağları ile ayrılmaktadır.
Beyşehir, güney ve batısında Toros sıra dağları, doğusunda Erenler, kuzeyinden Sultan Dağları ile çevrili bir kapalı havza durumundadır. Bu havzaya ortasındaki 651 km2' lik alandaki Beyşehir Gölü ayrı bir özellik vermektedir. Güney ve batısındaki Toros dağları muhtelif isimler altında bir yelpaze gibi açılırlar. Kartos, Dedegöl, Dumanlı ve Naldöken tepeleri belli başlı silsilelerdir. En yüksek yeri Anamas dağları üzerinde bulunan 2890 m. yüksekliğindeki Dippoyraz Tepesi'dir
Gölün tesiri ile bölge iklim yönünden etkilenmekte, gölden uzaklaştıkca Orta Anadolu iklim şartları kendisini hissettirmektedir. Göl civarı, çam, sedir, ardıç, köknar ve meşe ağaçları ile orman halindedir. Beyşehir’in iklimi Akdeniz ve İçanadolu İklimi arasında iklim olup, yazları kısa ve serin, kurak, kışları ise soğuk geçmektedir.