Evliya Çelebi Ilgın isminin şehrin batısında Selçuklu ve beylikler döneminde( Ab-ı Germ ) diye bilinen ılıcadan geldiğini bildirmektedir. Katip Çelebi Cihannuma adlı eserinde Selçuklu sultanı Alaeddin Keykubat tarafından kaplıcanın kagir kubbe ve içindeki havuza iki mevziden aslan ağızlı lülelerden su akan hamam bina ettirdiğini söylemektedir.
Hammer’in eserine göre Sultan Murat 1638 de Bağdat’ a giderken kaplıca önünde Otağını kurduğu ve burada bir saray inşa ettirdiği belirtilmektedir.Yapılan kazılarda ve burada ortaya çıkarılan ardıç kazıklı temellerin 2. Murat’ın yaptırdığı saray temelleri olduğu ileri sürülmektedir.
Böylece kaplıca geçmişi ile günümüze kadar bazı değişikliklere uğradığını göstermektedir.Özellikle bunlardan kadınlar kısmındaki soğuk su havuzunun yenilendiği ve kubbe altındaki soyunma yerlerinin değiştirildiği ayrıca sıcak su bölümünde bulunan havuzunda yenilendiği anlaşılmaktadır.
Kitabeleri: Gerek Süheyl Ünver ‘in gerekse Katip Çelebinin Cihanuma adlı eserinde belirtilen ve kaplıcanın Alaeddin Keykubat dönemine ait ilk kitabe bu gün mevcut değildir.
kaybolduğu ileri sürülen ve daha sonra Gaffar Toysalgır tarafından bulunan kitabenin tercümesi şöyledir:
“Buraya gelenlere ve su alanlara ! Bu temiz şifa yeri şahlar şahı büyük sultan,milletlerin (Efendisi)hükümdarı Arap,Acem,sultanlarının efendisi Dünya da Allah’ın gölgesi dünya ve dinin yücelticisi (ışığı) Ebul Feth Keykubad bin Kılıçarslan mü’minlerin emrinin delili Allah onun devletini ebedi ve iktidarını güçlü kılsın."
Sultan iktidarı günlerinde 1236 senesinde Allah’ın güçsüz kulu Tanrı rahmetine muhtaç Cemaleddin yaptı Ab-ı Germ 1236 tarihli ve arapça ile işlenmiş bu kitabeye göre kaplıcanın 1. Alaeddin Keykubat tarafından yaptırıldığı anlaşılıyor.