Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türkiye’yi kur-faiz-enflasyon şeytan üçgeninde boğmaya çalışanların açığa çıkarılarak hesap sorulması gerektiğini söyledi.
2022 yılı Bütçe Kanun Teklifi ve 2020 yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifinin tümü üzerine partisi adına söz alarak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda konuşan Mustafa Kalaycı, halen uygulanmakta olan yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme politikasını ve milli teknoloji hamlesini desteklediklerini bildirdi.
Kalaycı, son günlerde döviz kurlarında yaşanan oynaklıkların ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığını ifade ederek, “Türkiye ekonomisinin bazı yapısal zaafları olsa da bunlar dövizdeki tırmanışın bahanesi değildir, olamayacaktır. Manipülatif, spekülatif işlem yapanlar kimlerdir ya da hangi sermaye gruplarıdır? Döviz talebini artıranlar, güvensizlik pompalayanlar kimlerdir? Bunlar mutlaka açıklanmalıdır. Devlet Denetleme Kurulunca yapılan incelemenin hızla tamamlanarak sonuçlarının açıklanmasını bekliyoruz. Türkiye’yi kur-faiz-enflasyon şeytan üçgeninde boğmaya çalışanlar açığa çıkarılmalı ve hesap sorulmalıdır. Türkiye ekonomisiyle ilgili endişe ve karamsarlık havası yaymak, kriz ve kaos ortamı oluşturmak için var gücüyle uğraşanlar bulunmaktadır. Hep aynı yöntemler, malum ezberler, klişe sözler, şablon ifadeler sürekli devrededir. Bunlara kalsa, Türkiye bugüne kadar defalarca batmış, bitmiş, tükenmiş ve yerle yeksan olmuştu. Ekonomiye yönelik yıkıcı söylemler çok dikkat çekici ve düşündürücüdür” dedi.
“Karanlık bir kampanya yürütülmektedir”
Dönemsel ekonomik ve sosyal sorunlardan, rektör atama ve yurt sorununa, hatta salgın, deprem ve orman yangınlarına varıncaya kadar her olaydan sokak hareketi çıkarmak için çırpınanların varlığının bilinen bir gerçek olduğunu vurgulayan Kalaycı, son günlerde de, sokakların terörizme teslimini alçakça düşleyenler bulunduğunu, engin bir sağduyuya sahip Türk milletinin bugüne kadar tezgahlanan oyunlara gelmeyerek, sokak çağrılarına prim vermediğini hatırlattı.
Türkiye’ye yönelik karanlık bir kampanya yürütülüğünü dile getiren Kalaycı, “Daha önce de yaşadığımız üzere kur ve faiz üzerinden ekonomimize saldıranların neyi amaçladıkları, nereye ulaşmak istedikleri vicdan sahibi her insanımızın malumudur. İşgal girişimiyle yapılamayan, darbe teşebbüsüyle başarılamayan, terör saldırılarıyla ulaşılamayan hain süreç ekonomik saldırılarla, toplumsal hareketlenmelerle tamamlanmak istenmektedir. Toplumsal barış ve huzur ortamımızı bozmak için çalışanlara ne devletimiz ne de milletimiz müsaade edecektir. Türk milleti, küstahça ‘Türkiye ekonomisini tamamen yıkarım, yok ederim, ki daha önce yaptım’ diyen, Türkiye'deki iktidarı değiştireceklerini söyleyen emperyalist güçleri, işbirlikçilerini ve taşeronu olan terör örgütlerini çok iyi bilmektedir. Bilinmelidir ki döviz ve faiz üzerinden Türk ekonomisini sıkıştırma girişimleri yine sonuçsuz kalacaktır. Türkiye’yi teslim alamayacaklar, Türk milletini yolundan çeviremeyecekler. Cumhur İttifakı vatan nöbetindedir, Türk milletinin bağımsızlık onurunu yere düşürmeyecektir” diye konuştu.
“Haksız kazanç haramdır”
Kalaycı, fahiş fiyat artışı yapan fırsatçıların üzerine gidilmekte olduğunu, haksız kazanç sağlayanların bunun hayrını görmeyeceğini vurguladı.
Kalaycı sözlerine şöyle devam etti; “Piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunanlara yüksek ceza verilmesi konusunda yapılacak düzenlemeyi destekliyoruz. Sonuna kadar üzerlerine gidilmelidir. Fiyatları yükseltmek amacıyla fırsatçılık, stokçuluk, karaborsacılık yapan vicdansızlar bilsinler ki, sağladıkları haksız kazanç haramdır ve bu kazancın hayrını göremeyeceklerdir. Fiyat artışları nedeniyle sıkıntı çeken özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın gelirlerini artıracak, yüklerini azaltacak tedbirler alınmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği müjdeyle, net asgari ücretin yüzde 50,4 artırılarak 4.253 liraya yükseltilmesinden, asgari ücretten gelir ve damga vergisinin kaldırılmasından ve işveren yükünün 450 lira azaltılmasından MHP ziyadesiyle memnun olmuştur. Partimizin yıllardır dile getirdiği asgari ücretle ilgili taahhüdü de yerine gelmektedir. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıyla tarihi bir reforma imza atılmış ve asgari ücrette yapılan tarihi artışla da hayat pahalılığından dolayı zor günler geçiren on milyonların duası alınmıştır. Asgari ücret artışı başta muhtar ödeneği olmak üzere birçok kesimin gelirini de aynı oranda artıracaktır. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması da tüm çalışanlara maaş artışı olarak yansıyacaktır. Söylenecek tek bir söz vardır. Allah razı olsun ve Devletimize zeval vermesin.”
“Türkiye eskiye dönmeyecek, geriye gitmeyecektir”
2022 yılı bütçesinin Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi döneminin dördüncü bütçesi olduğunu hatırlatan Kalaycı, güçlendirilmiş parlamenter sistem ezberinin; içi boş, günü kurtarmaya dönük taktik bir adım ve uydurulmuş bir talep olduğunu kaydetti.
Kalaycı, Türkiye’nin eskiye dönmeyeceğini, geriye gitmeyeceğini vurgulayarak, “Siparişle çalışan kamuoyu araştırma şirketlerinin masa başı anketleri neyi söylerse söylesin 2023 Cumhur İttifakı’nın, Türk milletinin, Türkiye’nin zafer yılı olacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi millî bekamızın sigortasıdır. Türkiye yoğun bir şekilde maruz kaldığı dayatmalara, terör saldırılarına, ekonomik ve siyasi baskılara güçlü bir şekilde karşılık vermiş, her bir saldırıyı püskürtmüş, oyunları bozmuştur. Geleceğin temeli Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle atılmıştır. Türkiye çok yönlü ve insani dış politika anlayışı ile bölgesel gelişmelerin belirleyicisi, küresel düzeyde etkili bir aktör konumuna gelmiştir. Bu süreçte, Türkiye’nin, terörle mücadeledeki kararlılığı, güney sınırımız boyunca bir terör devleti kurmaya dönük asırlık projeyi akamete uğratması, Mavi Vatan projesindeki akılcı hamleleri, Doğu Akdeniz’deki oyunları boşa çıkarması, Kıbrıs’ı milli rotasına yerleştirme adımları, Karabağ’ın ermeni işgalinden kurtarılması, Türk Dünyasıyla ilgili güçlenen somut iş birliği, savunma teknolojilerinde milli ve yerli üretimler, Ayasofya’nın tüm karşı çıkışlara rağmen ibadete açılması gibi gelişmeler aslında ülkemize yönelik hesap yapanların korkuları ve bahaneleridir. Tarih Türk milletinin destanını tekrar okumaya başlamıştır. Bu destan bitmeyecek, bu devran da böyle gitmeyecektir. 21’inci yüzyıla Türk mührü vurulacak, yeni bir Türk mucizesi yaşatılacak, İnşaallah geleceğin süper gücü Türkiye olacaktır” şeklinde konuştu.