Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Uygulamalı Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Nalbantçılar, "Konya özelinde yağışların gitgide azalması, kurak bir dönemin içerisine girilmiş olması yer altı sularının beslenmesine olumsuz etki ediyor. Bunun sonucunda da ovadaki yer altı suyu azalıyor. 8-9 bin yıl önce oluşan yer altı suları, fazla çekimle her geçen gün tükeniyor. Tedbir bir an önce alınmalı" dedi.
Prof. Dr. Tahir Nalbantçılar, Konya Ovası'ndaki yer altı sularının seviyesinde çekilme olduğunu ifade etti.
Yer altı su seviyesinin kullanım nedeniyle de düşmeye başladığını ifade eden Nalbantçılar, "Konya özelinde yağışların gitgide azalması, kurak bir dönemin içerisine girilmiş olması yer altı sularının beslenmesine olumsuz etki ediyor. Bunun sonucunda da ovadaki yer altı suyu azalıyor. Diğer yandan, artan su ihtiyacı ve tüketim dolayısıyla yapılan sondajlarla suyun daha fazla kullanılması yer altı sularının çekilmesine neden oluyor." diye konuştu.
"Yer altı suları her geçen gün tükeniyor"
Nalbantçılar, yer altı sularıyla ilgili acil bir eylem planının hazırlanması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bugünkü mevcut gidişatımıza baktığımızda Konya Ovası ve kapalı havzasında yer altı suları stresli bir duruma doğru yol almakta ve gelecek için alarm vermektedir. Tedbirler bin an önce alınmalı. Bunun önüne ne kadar önceden geçersek takip eden yıllar kazanç olacaktır. 8-9 bin yıl önce oluşan yer altı suları, fazla çekimle her geçen gün tükeniyor. Tedbir bir an önce alınmalı. 10-20-50 yıl sonra, azalan suyu çıkarabilmek için binlerce metrede su aramak zorunda kalabiliriz. Bu suyun çıkarılması da oldukça maliyetli olacaktır."
Havzanın bir bütüncül olarak ele alınarak, "Konya Kapalı Havzası Su Yönetim Başkanlığı" şeklinde bir kamusal yapı kurulması önerisinde bulunan Nalbantçılar, suya ihtiyacı az olan bitkilere dönüşün sağlanması gerektiğini bildirdi.
Nalbantçılar, "Havza dışından su temin edilmesi, yani havzalar arası su transferi ya da hidrojeolojik olarak yer altından komşu havzalara kaçan suların havza içine bırakılması gibi yöntemlere topyekun dönüşüm gerekmektedir. İlaveten sulama kanallarının da kapalı hale getirilmesi ve yer altı barajlarında suyun tutulması gerekir" diye konuştu.