Biliyorum Konya’da yok. Ama neden diye sormak gerekiyor artık. Sevgili ablamı birkaç ay önce kaybedinceye kadar “Taziye Evi” kavramı daha çok haber bültenlerinde duyduğum ama ne olduğunu bilmediğim bir kavramdı. Şu anda Anadolu’da birçok yerde kullanılıyor. Kahramanmaraş örneğinden yola çıkarsak belediyede defin işlemleri yapılırken size, oturduğunuz mahalleye göre, taziye evi isteyip istemediğiniz ve kaç gün istediğiniz soruluyor. Her mahallede, camiye yakın, uygun bir yerde taziye evleri var. Üst katları kütüphane, kültür merkezi işlevi görüyor. Emekliler konağı gibi düşünebilirsiniz. Taziyelerin kabulü için genelde 3 günlüğüne ücretsiz olarak tahsis ediliyor. Mahallenizde bir cenaze var ve taziye evi kullanımda ise daha yakın mahallede boş olan bir yer varsa orası öneriliyor.
Taziye Evinde Ne Var?
Taziye evinde, taziyeye gelenleri ağırlamak için kadın ve erkeklere yönelik iki adet büyük salon bulunuyor. Şark odası tarzında düzenlenmiş salonda ayrıca bir ses sistemi mevcut. Taziyede bulunanlar Kur’anı Kerim okuyor, vaazda bulunabiliyor. İki salonun birleştiği yerde bir büyük mutfak, çay ocağı, gelen yemekleri ısıtmak için fırın ve ellişer kişinin yemek yiyebileceği ayrı bir yemek odası var. Taziye evine gönderilen yemekler burada ısıtılıp, gelen misafirlere, fakir, kimsesiz, gurebaya ikram ediliyor, duaları alınıyor.
İlk başta garipsemiş olsam da Taziye Evi kavramını, cenazesi olan için büyük bir rahatlık sunuyor. Ani bir ölüm ile o acılı durumda insan hem acısı ile baş etmek durumunda hem gelenleri nerede nasıl ağırlayacağını, evinin buna uygun olup olmadığı gibi birçok duygu ile baş etmek zorunda kalıyor. Taziye evi, özellikle ilk başta gelen ziyaretçi yoğunluğu sırasında önemlidir. Üçüncü günden sonra taziyeler evde kabul ediliyor.
Şehirlerimizde apartman dairelerinde taziye için gelen yüzlerce insanı ağırlamanın ölen kişinin ailesi için ne kadar yorucu olduğu malum. Sadece apartman dairelerinde değil, fiziksel olarak yaşamaya dahi çok uygun olmayan evlerde misafir ağırlamak da merhumun yakınları için ayrı bir mahcubiyet oluşturabiliyor. Taziye evleri yakınını kaybetmiş kişiye bir külfet olsun diye değil, değişen yaşam koşulları sonucunda kişiye az da olsa yardımcı olabilmek için üretilmiş bir çözüm yolu, sosyal belediyeciliğin ve devletin bir gereğidir.
Ölen kişi tanınsın ya da tanınmasın herkes gerek ölü sahiplerine bizzat başsağlığında bulunmak, acıları paylaşmak, ölen için dualar okumak ve bu yolda ayrıca sevap kazanmak adına taziye mahallinde bulunmak için beşer onar, yirmişer kişilik gruplar halinde taziye evine gidilir. Mahallede birbirini tanımayanlar için dahi ayrı bir tanışma, sosyalleşme mekânına dönüşüyor taziye evleri.
Bu Konya’da genelde mezarlıkta yapılıyor. Definden sonra uzun bir taziye kuyruğu oluşuyor. Toz toprak içinde. Cenazeye gelenler orada hem taziyede bulunmuş oluyor. Modern hayat, iş, güç yoğunluk vs. gereği gelemeyenleri kabul etmek için uygun, işlevsel bir mekan. Adını başka bir şey koyabilirsiniz ama böyle bir mekan şehir hayatının bir gereği diye düşünüyorum. İnanın hiç boş kalmıyor! Bu dünyayı terk edenlerin hızını/sayısını da görmüş oluyorsunuz…
Bakalım bu alandaki ihtiyacı görüp ilk olarak uygulamaya geçirecek olan kim olacak merak ediyorum. İnanın emekli konağından/hanımlar lokalinden işlevsel ve uhrevi bir ihtiyaç… Amma bugün amma on yıl sonra bu mekanlar zaruri bir ihtiyaç olacak… Ben ilk olarak bu ihtiyaca dikkat çeken olayım sonrasında bunu kim gerçekleştirecek bekleyip görelim. İnşallah bu yazı ilgililerine bir fikir vermeye, kamuoyunda gündem olmaya vesile olur.