KONYA TRAFİĞİ MAGANDALARDAN KURTULACAK
Konya Emniyet Müdürü Mevlüt Demir, halk arasında “Şahinciler” olarak bilinene “modifiye” araçlarının Konya tarafiğinden temizleneceğini açıkladı. En önemlisi araç sahipleri sadece para cezası ile kurtulamayacak. Bundan sonra adli süreç de başlayacak. Yani hakim önüne çıkarılacak. Mevlüt Demir, Konya’da geldiğinden beri başta “Paralel yapı”yla mücadele olmak üzere önemli operasyonlara ve işlere imza attı. Demir, hem trafikteki araç sahiplerine hem yayalara korku salan, onların hayatını ciddi oranda tehlikeye düşüren, bunun yanında çok ciddi de gürültü kirliliği yapan, “Bu yollar bize ait” edasındaki bu magandaları trafikten temizlediğinde Konya halkının ona olan sevgisi ve takdiri bir kat daha artacaktır.
DEMOKRASİMİZ 2 İLERİ 1 GERİ
Türkiye’de demokratik ve siyaset alanda önemli atılımlar yapan AK Parti’nin bu yöndeki dolaylı adımlarından birisi de 3 dönem kuralıydı. Ancak 1 Kasım seçimlerinde 3 döneme takılan isimlerden bazıları yeniden aday gösterildi. 40-50 yıldır siyaset sahnesinde olan isimler önümüzdeki dönemde de Meclis’te bilmem kaçıncı dönem olarak, bizlerle olmaya devam edecek. Böyle olmak zorunda mıydı tartışılır.
Demokrasi; eskiden 1 ileri 2 geriye gidiyordu. Şimdi hiç olmazsa 2 ileri 1 geri gidiyor. Buna da şükür demekten başka elimizden bir şey gelmiyor.
SAADET PARTİSİ’NİN TAPUSUNU MU ALDILAR?
Şu Saadet Partisi, ak saçlılardan bir türlü kurtulamadı. “Dedemelerimizin akranları” partiyi yönetmeye devam ediyor. Hem de ne yönetme. Astıkları astık, kestikleri kestik. Onlar ne derse o oluyor. Onlar derken bunların sayısı 3’ü 5’i geçmez. Hele bir isim var ki o bir tarafa diğerleri bir tarafa gibi… Partinin tapusu elindeymiş gibi davranıyor.
Partinin içinden çıkan ne kadar genç varsa gönderdiler.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Numan Kurtulmuş, Fatih Erbakan..
Bu ak saçlılar, AK Parti’yle ittifak görüşmelerinde de söz sahibiydiler ve sonuçta bu ittifak gerçekleşmedi. Saadet Partisi’nde gençler ne zaman söz sahibi olacak, doğrusu merak ediyorum. Saadet Partisi bu birkaç ismin, hegomanyasından kurtulmadığı sürece, Türkiye’de beşinci, altıncı parti olmaya devam edecektir.
KİM MİLLİYETÇİ?
Milliyetçi Hareket Partisi yönetimi, geçici seçim hükmette yer aldığı gerekçesiyle kurucu genel başkanı ve onursal başkan merhum Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’i partiden ihraç etti. “İki sarhoş ile üç beş tane çakaldan ibaretler” dediği kişilere cevap vermeyeceğini söyleyen Tuğrul Türkeş, 1 Kasım seçimleri için AK Parti’den aday gösterildi. Doğrusu bu süreçte kamuoyu gibi biz de Tuğrul Türkeş’i daha yakından tanıma fırsatı bulduk. Tuğrul bey, hem kişiliği, hem de bilgi ve donanımı ile bir devlet adamı özelliklerini taşıyor.
Peki Tuğrul Türkeş’in suçu neydi?
Her tarafı ateşle çevrili ülkemiz, kritik bir dönemden geçerken, üstelik de yasaların öngördüğü kurulması gereken geçici seçim hükümetine girip, ülke başsız kalmasın diyerek “sorumuluk” olmak.
Şimdi soru şu: Ülkeyi hükümetsiz bırakmamak, sağ salim milli iradenin önüne götürmek için elini taşın altına sokup sorumluluk almak mı daha milliyetçilik, yoksa “Bana ne, kim kurarsa kursun, ülkenin ne hali varsa görsün” demek mi?
AFRİKALISIN SEN AFRİKALI KAL OBAMA
ABD’nin ilk siyahi devlet başkanı olarak tarihe geçen aslen Barack Obama’nın başkanlığı figruranlıktan öte geçemedi. Dünyayı yöneten Baronlar, bu esmer çocuğu, “zenci” cinayetleriyle epeyce bir “terbiye” etti. Burnunu sürte sürte bir hale getirdikleri Obama’yı herhalde “Biraz kafa dağıtsın” diye hayatta kalma uzmanı Bear Grylls’le birlikte Alaska’ya gönderdiler. Obama, ayılardan kalan artık balıkla karnını doyurmuş ve onlara çok teşekkür etmeyi de ihmal etmemiş. Farketmiyor, bir düzine ailenin yönettiği küresel emperyalist sistem, yapısını, işleyişini bozacak ters gelecek ne varsa, bu ABD devlet başkanı da farketmez , dişlileri arasına alıp eziyor. “Efendiler ve köleler”, “asiller ve paryalar” anlayışına dayalı “Yahudi” temelli sistemin Kenyalı bir babanın çocuğu olan siyahi Obama’yı yüceltmesi beklenemezdi herhalde. Baronlar, Obama’ya Alaska’da ayılardan arta kalan balığı yedirerek, magazinlere malzeme ederek, rahmetli Cem Karaca’nın “Tamirci çırağı” şarkısında şarkısında söylediği gibi “Afrikalısın sen Afrikalı kal”mesajını bir kez daha vermiş oldu.