Maçtan önce sıkı Konyasporlu Ali Tolgay ile karşılaştım. Biraz karamsardı. Sivasspor’un can havliyle saldıracağını düşünerek ben de kendisine katıldım ama “merak etme abi, ilk golü biz atarsak rahat yeneriz” dedim.
Sahadaki on bire bakınca Konyaspor’un hem ilk golü atacağı hem de galibiyete büyük ihtimalle ulaşacağı konusunda neredeyse hiç tereddütüm kalmadı. Devre arasında yapılan transferlerle savunma hattı oturan Aykut Kocaman, orta sahada Ali Çamdalı’nın yanına sadece Holmen’i koyarak 4 hücumcuyla maça çıktı. Geçen hafta yazdığım gibi Rangelov ve Bajic’in birlikte başlaması maça 1-0 önde başlamak demekti.
Nitekim tamamen galibiyete odaklı bir kadro ile oyunu rakip alana yıkmak için kararlı bir şekilde oyuna başlayan Konyaspor, 8. Dakikada golü buldu. Bir kaç hafta önce olsa, Kocaman takımı biraz geri çeker, rakibi oyalar, topu ayağında tutarak maçı ya 1-0 ya da yerse berabere bitirmeye çalışırdı. Çok geriye gitmeyelim, Osmanlı maçında bile böyle oldu fakat ligde gidebildiği yere kadar gitmek şeklinde hedef revizyonu yapan Kocaman, golü atmadan önceki oyunu devam ettirip ikinci golü bularak işini garantiye alma yoluna gitti.
Hücuma çıkışları etkili olan sağ ve sol bekleri fazla efor sarf etmenin etkisiyle olsa gerek zaman zaman aksadı. Takımdaki yardımlaşmanın geldiği üst seviye ve Kaleci Serkan’ın gününde olması skorun dengelenmesine izin vermedi ama iddia ediyorum Konyaspor 2-1 geriye de düşse maçı çevirecek coşkuya fazlasıyla sahipti.
Takımda bekleneni veremeyen, özelliklerini sahaya tam yansıtamayan Alban Meha’yı bile kimsenin gözü görmek istemedi. Çünkü o kadar koştu, mücadele etti ki hücuma katkı yapmaması ya da pas hatalarını çok güzel kapattı.
Ve en güzeli ikinci golde sol bek Douglas’ın ceza sahasına gidip orta yapması, bütün hücumcuların topu kaleye itmek için orada olması ve üstüne sağ bekten gelen Skubiç’in gol atmasıydı. İkisi de nokta transfer.
Burhan’ın attığı golün de takımın son 20 dakika skoru korumak için çekilmesi de hiç sorun edilecek şeyler değil. Haddini bilmektir bunun adı. Abartmamaktır. Doğrusu budur.
İşte taraftar Konya’da böyle bir Konyaspor istiyor. Stadyumun, taraftarın hakkını veren, kazanmak için oynayan bir Konyaspor. Deplasmanda ne yaptığı çok da önemli değil. Zaten ligde geçen yıldan daha iyi bir konumda ligi bitirmek herkesi tatmin eder. Bunu da Konya’daki maçlar kazanılmadan başarmak mümkün değil.
Taraftarın coşkusuna ortak olan Konyaspor, taraftarına maçtan sonra otomobilinin camını açtırıp gururla Konya türküleri dinleme imkanı sağlayan futbolcu, teknik heyet ve yönetime sonsuz teşekkürler.