PERDER ile perakendeciliğin sürekli gelişimi için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Kaya, 'Çelikkayalar olarak Konya'da en iyi hizmeti vermeye çalıştıklarını' sözlerine ekledi. İşleri dolayısıyla Türkiye'nin hatta dünyanın birçok yerine gittiğini de hatırlatan Ali Kaya, "gidip gördüğümüz bütün yerlerden mutlaka etkileniyor ve bunu kendi marketlerimizde uygulamaya koyuyoruz. Konya en iyi yatırım yapılabilecek bir şehirdir. Bu bağlamda yeni yılın ilk aylarında Selçuklu'da büyük bir mağaza açma ve ilçelere yeni şubeler kazandırma çalışmamız var" diye konuştu.
-PERDER’i kısaca tanıyabilir miyiz?
Konya’daki perakendecilerin kurmuş olduğu bir dernektir. Türkiye'de 16 bölgede İstanbul merkezli federasyonu olan derneğimizin şu anda Konya'da 16 üyesi ve 250 şubesi var. Aksaray ve Karaman gibi iller de bize bağlı olarak çalışmalarını yürütüyor.
- PERDER olarak amacınız nedir?
Perakende sektöründe rekabet adaletinin sağlanacağı yasal düzenlemelerde etkinlik gösterip, bilgi ve tecrübe paylaşımının oluşturacağı sinerjiyle perakendecilerimizin sürekli gelişimini sağlamak birincil önceliğimizdir. Dernekleşmedeki hedefimiz buradaki yerellerin uluslararası marketlere karşı daha güçlü ve dayanıklı olmasıdır. Burada personel eğitimleri yapıyoruz, yöneticilerimizi İstanbul, Ankara'ya eğitime gönderiyoruz. Üyemiz olan firmaları kurumsallaştırıyoruz, bu bağlamda mağazalarda dizayn, yerleşim gibi eğitimler veriyoruz. Ve bunları sürekli güncelleştiriyoruz, alanlarında uzmanlaştırıyoruz. Bu çalışmalarla kalitemizi yükseltiyoruz. Tabi burada belediyelerle, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile sektör temsilcilerimiz arasında sürekli diyalog halindeyiz.
-Müşteri memnuniyeti adına neler yapıyorsunuz?
Biz tüm personelimize PERDER çatısı altında eğitim veriyoruz. Büyükşehir Belediyesi ile birlikte KOMEK’de üniversite hocaları tarafından verilen eğitimlerimiz devam ediyor. Bütün bu çalışmaları tek firma başaramaz, zorluk çekebilirdi ama birlik olunca daha kolay ve başarılı oldu.
-PERDER’in 8 yıllık çalışması sonucunda dönüşümler nasıl oldu? Yerli firmaların bu kadar hızlı büyümesi eğitimlerin sonucu mu?
Sektörümüzle alakalı birçok şehirde programlarımız oluyor. Bir vizyon takip ediyoruz. Başka şehre gittiğinizde oradaki marketleri görüyorsunuz, onlardan ilham alabiliyorsunuz. Diğer PERDER üyeleriyle buluşmalarımızda birbirimizden etkilenme oluyor, biz onları görüyoruz onlar başkasını... Tabi böyle herkes kimin neler yaptığını görebiliyor. Bu etkileşimin çok olumlu yansımalarını gördük.
-Perakendecilik konusunda Konya'nın vizyonunu nasıl buluyorsunuz?
Konyalı, yerel perakendeyi destekliyor. Konya’da uluslararası firmaların açtığı marketlerden kapatıp gidenler var. Konya bu konuda örnek bir şehir ve ciddi oranda yerel markalar var, bunu vatandaş da destekliyor.
- Yeni AVM yasasıyla ilgili son durum nedir?
Yasa daha çıkmadı, daha önce çıkan yasanın da bağlayıcılığı yoktu. Bizim istediğimiz şu; marketlerin mesai saatleri belli olsun, Avrupa'daki gibi saat 19:00'da market ve mağazalar kapansın, sadece yemek lokantaları, restoranlar açık olsun. Biz bu yasayla birlikte mesai saatlerinin düzenlenmesini istiyoruz. Market ruhsatlarının da düzenlenmesi var. Çünkü 3-4 market yan yana açılabiliyor ve bu, pasta payını azaltıyor. Sonuç olarak da kesinlikle işletmeler batıyor, işleyemez duruma geliyor.
-Rusya ile yaşanan kriz için yaş meyve, sebzeye ilgili sıkıntımız var mı?
Bu bizi etkilemez, Katar açıklama yaptı; biz ne alınacaksa alırız dedi. Şu anda sıkıntımız yok, zaten fiyatlar hala normal piyasa fiyatları. Fiyat düşerse Akdeniz bölgesinde biraz düşer. Ortadoğu ülkeleri Akdeniz den narenciye almazsa narenciye üreticisi biter. Bu alanda üreticiyi de düşünerek hareket etmemiz lazım. Rusya almadığı zaman biz bir çare bulmazsak üretici tamamen biter. Dolayısıyla fiyatlar düşerse üretici artık üretmez. Bu konuda üreticiyi sadece Rusya'ya bağlamak yanlış olur Katar ve Suudi Arabistan açıklama yaptı; "biz sizin ürünlerinizi alırız" dedi. Bu konuda üreticimiz de, tüketicimizde müsterih olsun diyorum.
-Çelikkayalar Alışveriş Merkezleri'nin kuruluşu nasıl oldu, bu günlere nasıl geldi?
Çelikkayalar 1991 yılında kuruldu. Biz bu şehirde ticarete başladık bir aile şirketiyiz. Konya'da semt pazarlarından başladık. Ve ilk olarak 1994 yılında Vakıflar Çarşısı'nda marketimizi açtık. Daha sonra Kadınlar Pazarı'nda açtık. Şu anda Kadınlar Pazarı civarında 7 katlı binamız var ve biz 2005’de ilk barkotlu perakendeciliğe orada başladık. 2015’e kadar 10 yıl içinde de 14 şubeye ulaştık ve 600 kişiye istihdam sağlıyoruz.
-Sektördeki hizmet anlayışınız aynen devam ediyor mu?
Ben her zaman şubelere uğruyorum, müşteriyle bire bir konuşuyorum. Gerektiğinde domates tartıyorum, peynir kesiyorum. Bir patron gibi değil, bir personel gibi davranıyorum; çünkü bende bu işin içinden geldim.
-Konya marketçiliği benimsedi mi?
5 yıl önce alışveriş merkezlerine ilgi vardı. Günümüzde insanlar çok büyük alışveriş merkezlerinden alışveriş yapmıyorlar. İnsanlar zamanla yarışıyor, eşi işte, çocuklar okulda derken alışveriş merkezlerinde gezmeye zaman kalmıyor. İnsanlar evinin yakınında kendisiyle ilgilenecek, kaliteli ürün satacak market istiyor. Artık sıcak ortam ve hızlı alışveriş yapılabilecek marketler tercih ediliyor. Şunu öncelikle ifade etmem lazım ki, marketlerimizde patron biz değil, müşteridir. Bunu ben personele her defasında anlatıyorum.
-Yerel/yöresel ürünlerin satılmasına dikkat ediyor musunuz?
Şubelerimize kesinlikle merdiven altı firmaları sokmuyoruz. Devletin onay vermediği ürünleri kesinlikle satmıyoruz ve bunlara çok dikkat ediyoruz. Tüketici artık bilinçli mesela gazlı içeceğin pazar payı şu anda yüzde 35'e düşmüş durumda. Şu an organik ürünler ve özellikle organik içeceklere rağbet var.
-Şarküteri reyonlarınızda kendi ürünlerinize yer veriyor musunuz?
Bizim besi çiftliğimiz var. Marketlerimizde satılan etler kendi beslediğimiz hayvanlarımızın ürünü. Kendimiz eti işleyip market reyonlarımızda sunuyoruz. Etimiz yüzde 60 oranında organik.
-Konya’da ulusal marketler barınabilecek mi?
Konyalı yerel markasına sahip çıkıyor ve milliyetçi. Selçuklu da bir yabancı firmanın bırakması ve yerli firma Çelikkayalar’ın yerine kurulması olayı oldu. Bu da Türkiye'de ilktir. Oraya eskiden bin kişi gidiyorsa şimdi 4-5 bin kişi gidiyor. Konyalı yerli markalarına sahip çıktığını burada daha çok gösterdi.
-Yeni şubeler düşünüyor musunuz?
Yeni yılın ilk aylarında Selçuklu'da bir AVM'nin içinde büyük bir market açacağız. Ankara'daki firma Konya'da başarılı olamaz, buradaki firmalar Ankara'da başarılı olamaz. Şu an hedefimizde ilçelerimiz var, buralara şubeler açmayı planlıyoruz.
-PERDER Başkanı olarak diğer marketlerle diyaloğunuz nasıl?
Biz tüm marketlerle aynı masaya otururuz. Oturduğumuz zaman sektörde neler yapabiliriz, sorunlarımız nelerdir? sorularının cevabını birlikte ararız.
-En çok etkileşimde bulunduğunuz kurum ya da kurumlar hangileri?
En başından belediyeler... Bizim sebze/meyve işimiz var, kapının önünde... Seçimlerden önce belediyeler kapı önündeki ürünlerle ilgilenmedi. Seçimin ertesi pazartesi günü zabıta gönderdiler. "Marketlerin önündeki sebze/meyveleri kaldırın" dediler. Tüm üyelerimiz buna bir tepki verdiler. Bende bunun bir kanun düzenlenmesi var, uygunluğu var dedim. Bunları yasalar çerçevesinde destekliyorum. Sadece kapı önlerindeki sebze/meyveleri fazla işgal etmemelerini dernek üyelerimden bekliyorum. Belediyelerden de, kapının önünde 1-2 metre ürün açmaya izin vermesini istiyorum. Çünkü bu Ankara'da var, diğer şehirlerde var. Cafeler önlerine masa sandalye atabiliyor ama marketlere kendi alanlarında 1-2 metreye bile müsaade edilmiyor. Toplantılarda bunlar tartışma konumuz oluyor. Belediyeden bu konuda işbirliği isteyeceğim. Gerekirse kapı önlerine 1/2 metreye kadar çizgi olsun bu çizgiye herkes uysun, uymayanlara ceza-i yaptırım uygulansın. Artık iki taraftın da ortak bir buluşma noktası olması lazım.
-1300 lira asgari ücret uygulamasına 600 kişilik istihdam sağlayan kişi olarak ne söylemek istersiniz?
Hem patronu hem de çalışanı düşünmek lazım. Zira ben çalışanı daha çok düşünüyorum. Bin lira bir aile için çok az. Ben 1300 lira uygulamasından etkilenen biri olmama rağmen bu rakamı onaylıyorum. Refah seviyemiz yükselecekse, ülkemize hayırlı olacaksa biz desteklemeye hazırız. Ben her zaman çalışanın dünyasına girerim ve bu parayla ailenin geçinmesinin zor olduğunun da farkındayım.
-Devletin bu noktada yeni bir düzenleme yapması gerekiyor mu?
Bu asgari ücret artırımından işverene vergi veya SGK priminden bir indirim olsun. Bizleri desteklesin ki biz de personelimiz kalkındırabilelim. Bu desteği verirse, 1300 değil 1500 olsun isteriz. Aksi takdirde maliyet artacak ve bu da raflara yansıyacak. ‘Bir cepten al bir cebe koy’ olacak. Biz vatandaş olarak üzerimize düşeni yapalım ancak devlet de bizlere bir adım yaklaşsın.
-Konya’yı hangi illerle kıyaslayabiliriz Konya bu noktada nerde duruyor?
Konya Anadolu'nun en güzide şehirlerinden biri. İşimin gereği Türkiye'nin hatta dünyanın birçok şehrine gittim. Konya’daki ticaret hala güvenilirliğe ve ikili ilişkilere dayalı bir ticaret süregelmektedir. Bu durumu büyükşehirlerde göremezsiniz. Konya ticaret yapma konusunda çok kolay bir şehirdir. Çünkü Konya eş-dost ilişkisi olan bir şehir. Büyükşehirlerde bu kadar eşe, dosta dayalı ticaret işi yapılmaz, yapılamaz... Konya insanlık acısından ve müşteriyle diyalog açısından diğer şehirlerde olmayan potansiyel var. Bunu sadece market açısından söylemiyorum başka sektörlerde olabilir, hep bir dayanışma ve sahip çıkma vardır Konya'da. Hani Osmanlı zamanında ‘senet yok söz var' gibi bir şey...
Röportaj-M.Ali Elmacı-Ahmet Gökbaş