Konya'da eski bayramlarda neler yaşanırdı? Bayramlar Konya'da nasıl karşılanırdı?

Kızılay Konya Şubesi Başkanı Hüseyin Üzülmez, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin dijital platformlarda yaptığı Ramazan Söyleşilerine konuk oldu. Üzülmez, eskiden Konya'da bayramların nasıl karşılandığını izleyenlere aktardı.

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin, koronavirüs salgını sebebiyle sosyal mesafe uygulaması ve sokağa çıkma kısıtlamalarına gidilmesi sebebiyle Youtube, Facebook, Instagram gibi dijital uygulamalar üzerinden düzenlediği Ramazan Sohbetlerinin dördüncüsünde Konya Eski Milletvekili, Kızılay Konya Şubesi Başkanı Hüseyin Üzülmez Konya’da Eski Bayramları anlattı.

Çocukluğunda Ramazan hazırlıklarının üç ayların girişiyle başladığını anlatan Üzülmez “Mahalle kadınları sırayla birbirlerinin evinde toplanır erişte, şehriye gibi sahur yiyecekleri imece usulüyle yapılırdı. Genç kızlar da bir araya gelerek yine imece usulüyle mahallenin cami ve mescitlerinin yıllık genel temizliğini yaparak ramazan ayında ibadete hazırlardı” dedi.

Eski Konya’da iki merkezden iftar topu atıldığını kaydeden “Ramazan'ın en büyük heyecan verici anı iftar topu zamanıydı. Bizler kış orucunda yarım metre karın içinde sokakta elimizde pide ile topu sesini beklerdik. O yıllarda Konya da bir top Alaaddin tepesinden bir top da Köyceğiz’den atılır ve şehrin her yanında duyulurdu. Hoparlör yaygın değildi ve imsakiye geleneği de yoktu. Zaten her evde herkes de saat de yoktu; dolayısıyla ezanlar da topa göre okunurdu” diye konuştu.

Konya iftar sofrasını da tarif eden Üzülmez şöyle konuştu: “Davetlerde yemekten önce tahin, küflü peynir, reçel, yapımı pastırma gibi iftariyeliklerin bulunduğu bir tepsi hazırlanır, bunlarla iftar açıldıktan sonra topluca akşam namazı kılınır ve ardından sofraya oturarak çorba ve diğer yemeklere geçilirdi. Ramazan’ın tatlısı mutlaka güllaç, vazgeçilmesi ise şerbettir. Mahyalar Ramazan’ın vazgeçilmez süsüydü. Evler bu ayda temizlenir, bahçeli evlerin duvarı ak toprakla sıvanır, altına sarı toprakla kordon çekilirdi. Bu temizlikler de yine komşularla el birliğiyle yapılırdı.”

Ailede bütün fertlerin çocukları da yanlarına alarak teravihe götürdüğünü ve çocukların bu şekilde namaza alıştırıldığını kaydeden Üzülmez “O zamanlar çikolatayı bilmezdik; çocuklar şeker verilerek, balon hediye edilerek sevindirilirdi. Şekerin iyisi hali vakti yerinde olanda bulunurdu ve zamanın çocukları üşenmeden çok uzakta da olsa bu insanların elini öperek akide şekeri veya badem şekerini almaya giderdi” dedi.

Kültür Sanat Haberleri

Necip Fazıl’ın Bir Adam Yaratmak Eseri Film Oldu: 2026’da Vizyona Girecek
Antalya'daki Köy, Dünyanın En İyisi Seçildi
Bin 800 Yıl Sonra Kestros Çeşmesi Yeniden Suya Kavuştu
Somuncu Baba Hazretleri, Vefatının 612. Yılında Aksaray'da Anılıyor
Yerli komedi filmi C Takımı 2'nin afişi yayınlandı