Osmanlı döneminden günümüze uzanan kahve kültürü, Konya'nın tarihi Bedesten Çarşısı'nda faaliyet gösteren kahveci Fatih Tosun'un gözlemlerine göre, günümüzde vazgeçilmez bir lezzet haline gelmiştir. Tosun, önceki yıllarda sadece Türk kahvesine olan talebin zamanla dünya kahvelerine dönüştüğünü ifade ediyor. Türk kahvesinin özellikle bayramlarda ve özel günlerde içildiği eski günlerin aksine, şimdilerde dünya kahvelerine olan talebin arttığını ve özel gün aranmaksızın neredeyse günün her saatinde kahveye talep olduğunu vurguluyor.
Konya'da faaliyet gösteren kahveci Tosun, kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte kahveye olan ilginin daha da arttığını belirtiyor. Ayrıca, kahvenin belli başlı hastalıklara ve sindirim bozukluklarına iyi geldiğini ifade ediyor.
Fatih Tosun, Konya'da eskiye nazaran dünya kahvelerine olan ilginin arttığını söyleyerek, "Şu anda dünya kahvelerini biz burada sergiliyoruz. Kolombiya, Etiyopya, Tanzanya, Fendona, Santos, Mocha gibi çeşitli kahve çekirdeklerini getirip kavuruyoruz. Eskiden millet sadece makine kahvesi içmek için özel makineler alırdı, şimdi ise çekirdek kahvesi ile birlikte farklı türlerde kahve tüketimi oldukça popüler hale geldi" diyor.
Dünya kahvelerinin sağlık açısından da olumlu etkileri olduğunu vurgulayan Tosun, özellikle filtre kahvenin ödem atmaya, bağırsakları düzene koymaya ve tokluk hissi vermeye yardımcı olduğunu belirtiyor. Aynı zamanda, Mocha kahvesinin yüksek rakımlarda yetişen bir tür olduğunu ve kakao ağaçlarıyla birlikte yetiştiği için çikolata tadı aldığını ekliyor. Osmanlı dönemine ait olan "Hel Kaküle" adlı bir kahve çeşidinin ise C vitamini ve sakinlik verme özellikleriyle bilindiğini ifade ediyor.
Konya'da vatandaşların sadece geleneksel Türk kahvesine değil, aynı zamanda dünya kahvelerine de talep gösterdiğini belirten kahveci Tosun, Konyalıların artık çeşitli kahve türlerini tercih ettiğini ve bu çeşitliliğin her geçen gün arttığını söylüyor.