Konya’da uzun zamandır beklenen operasyon geldi.
Aslında Konya, ‘Fethullahçı Terör Örgütü’nün en etkili olduğu illerin başında geliyordu.
Uzun zaman süren suskunluğu, zaman zaman dile getirdik. Özellikle teşkilat cephesindeki sessizliği, okuyucularımız bilir, ben şahsen çokça dile getirdim.
Orada değişen bir şey olmasa da, son Emniyet operasyonu Konyalıların yüreğine su serpti.
“Temizliğe geliyorum” diyen Emniyet Müdürü Mevlüt Demir’i tebrik ediyorum.
Demir ve halkın polislerinin, Salih Tuzcu ve talimatçı polislerinden çok daha cesur olduğunu gördük ve görmeye devam edeceğiz.
KONYA EMNİYETİNDE AT OYNATMIŞLAR
Bir dönem ‘Konya Emniyeti’nde at oynatmışlar.
Şantajlar... Tehditler… Kumpaslar… Dinlemeler…
2 yılda 10 bin dinleme yapmışlar.
İleride bunlar ortaya çıkınca, dinlemenin uzandığı noktaların korkunçluğunu göreceğiz!
Dinlemeleri, şantajları, kumpasları kuran ekibin başındaki isim Salih Tuzcu kaçak, Anadolu Atayün hapiste.
Zamanında dosyasına “KOM, Asayiş gibi önemli şubelerde çalıştırılmamalı” diye yazılacak kadar faullü olan, ancak Paralel ekibin işbaşına gelmesiyle müdürlük seviyesine yükselen eski müdür Ercan Taştekin de sosyal medyadan konuşup duruyor. Bir yanda mağdurluk, mazlumluk edebiyatları yaparken diğer yandan da tehditler savurmaktan geri kalmıyor.
Zor bir psikoloji içinde doğrusu…
YAPIYI AYAKTA TUTMAYA ÇALIŞIYORLAR
Bu mücadele, uzun soluklu bir mücadele.
Daha şurada operasyon, Emniyet ve Yargı ayağında… Şimdi yeni işadamlarına geldi.
Yani onlarca kurumda etkinler. Bu yapıya gönül vermiş masum, saf vatandaşlarımızı ayrı tutuyoruz ama tepedekiler bir yandan mağdur, mazlum edebiyatı yaparken diğer yandan satır aralarında meydan okumaktan, tehdit emekten geri durmuyorlar.
UMUT POMPALIYORLAR
Herhalde dışarıda büyük abileri, içeride de küçük abileri, “AK Parti bu seçimde gidiyor” diye kandırıyor. Umut pompalayarak ayakta tutmaya çalışıyorlar.
AK Parti’yi düşük oy yüzdelerinde gösterme çabasındaki anket furyaları da bunun bir parçası. Bunlar köşeye sıkışmış farenin kedi karşısındaki tıslamasından başka bir şey değildir. Öyle olmasa abiler, ablalar tabanları yağlayıp soluğu ABD’de alırlar mıydı?
Cezaevlerinde birbirlerinin parmaklarını kırarlar mıydı?
BU ÜLKENİN İSTİKBALİ MÜCADELESİDİR
AK Parti elbette gitmeyecek, elbette 7 Haziran akşamı, oyu, bir iki puan düşse de artsa da, yeniden tek başına iktidara gelecektir. Daha geçen seçimlerde yayınladıkları AK Parti’yi yüzde 36 gösterip milleti AK Parti’den soğutacağını sanıp sadece kendilerini kandıranlar, milleti saf yerine koyma aptallığını bir kez daha tadacaklardır.
Ama unutmamalıyız bu mücadele AK Parti’nin değil, ülkenin istikbal mücadelesidir.
MAĞDURLAR SUSMAMALI!
Gelinen noktada artık işadamları korkmamalı, bildiklerini ve mağduriyetlerini anlatmalı. Yani halen kaset vb. tehditler sürüyor olabilir, ancak ülkenin, milletin bekası için bunu yapmalılar. Mazlumlar, mağdurlar, zalimler kadar cesur olmalı…
Mesela eski rektör Süleyman Okudan da hapiste geçirdiği ayların “haksızlık” olduğunu düşünüyorsa, mutlaka konuşmalıdır.
BU ÜLKE BUGÜNLERE KOLAY GELMEDİ
Bu Milet, bu ülke bugünlere kolay gelmedi. Nice tezgahları, hesapları, oyunları bozdu. Bundan sonra da bozacaktır Allah’ın izniyle.
Ülke ve iktidar 2 yıldır enerjisini bu yapı ve buna destek veren muhalefet partilerine ayırdı, gündem buraya kaydı.
Bu yapının kısa sürede temizlenerek, ülkenin normal gündemine dönmesi, enerjisini yeniden tam anlamıyla kalkınmaya vermesi için AK Parti’nin bu seçimden de zaferle ayrılması, Milli İrade gücünü tazelemesi önemli.
‘Fethullahçı Terör Örgütü’nün her gününün bir öncekinden karanlık, ülkenin ise bugünü dünden güzel olduğu gibi, yarınlarının dünden daha iyi, daha aydınlık olacağına inancımız tamdır.
****
KAYACAN’A GÜZEL CEVAP
Paralel Yapı operasyonunda tutuklanan avukatla ilgili tam destek açıklaması yapan ve koskoca bir yeraltı yargı yapılanmasını görmeyip AK Parti iktidarına ağır eleştiriler yönelten Konya Barosu Başkanı Fevzi Kayacan ve arkadaşlarına, Konya Avukatlar Platformu’ndan hakettiği yanıt geldi.
Cesur, vatansever, Konya halkının iradesini savunan avukatları tebrik ediyorum.
Kayacan’ın istifa etmesini beklemek hayal…
Ancak, bu açıklamayla Kayacan’ın baro başkanlığı resmen devam etse de, filen bitmiştir. Kayacan, bundan sonra eskisi gibi konuşamayacak, konuşsa da dikkate alınmayacaktır. Yapacağı açıklamalar, ‘Baro’yu değil kendisini ve arkadaşlarını bağlayacaktır.
Akabinde karşı açıklamalar gelecektir zaten.
Kayacan gibi, objektifliğini kaybedip, hukuk dilini bir kenara bırakmış bir isme ne Baro, ne de meydan bırakılmamalı.
Bu mücadelenin psikolojik boyutu hiç bir zaman göz ardı edilmemeli.