Kapalı havzalarda sıkça rastlanan sel sonrası taşkınların oluşturabileceği felaketlerin önlenmesine yönelik Konya'da yürütülmesi planlanan taşkın önleme çalışmaları masaya yatırıldı.
Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürü Ahmet Demir, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Uzun ve Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Daire Başkanı Maruf Aras ile taşkın riski olan bölgelerde yapılması planlanan proaktif çalışmaların konuşulduğu istişare toplantısında bir araya geldi.
İstişare toplantısının açış konuşmasını yapan KOSKİ Genel Müdürü Ahmet Demir, doğal afetlerin olası tehditlerine karşı alınması gereken önlemlerle minimum hasarlı sonuçların elde edilmesinin mümkün olacağına işaret ederek, "Şehrimizi teşrif eden konuklarımız, bizlere Konya Kapalı Havzası içerisinde taşkın korumayla ilgili yaptıkları çalışmayı anlatacaklar. Umuyorum ki bizim için de çok faydalı olacak" dedi.
Suyun azlığı da çokluğu da dert
Türkiye'nin 25 havzasında yürütülmekte olan taşkın yönetim planları çerçevesinde Konya kapalı Havzasında da çalışmaları belli bir aşamaya getirdiklerini belirten Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Uzun, taşkın yönetim planlarının hazırlanması projesi hakkında istişareler etmenin faydalı sonuçlar getireceğini ifade etti. Uzun, "Konya Kapalı Havzası'nda suyun yokluğu da bir dert, çokluğu da bir dert. Yokluğunu biliyoruz ama niye çokluğu da bir dert diyoruz? Kapalı havza olduğu için yağışlar çok olduğunda feyezanlarla birlikte oluşan taşkın debisinin tahliye edilmesi Konya Kapalı Havzası'nda oldukça ciddi bir sorun oluşturuyor. Ana tahliye güzergahımız DSİ teşkilatımızın oluşturduğu drenaj kanalının tuz gölüne ulaşan ana tahliye kanalı. Bunun dışında başka bir önemli tahliyemiz söz konusu değil. Bu yüzden bu çalışmaların önemi çok büyük" ifadelerini kullandı.
Kriz oluşmadan önlem alınmalı
Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Daire Başkanı Maruf Aras, ülkemizde taşkın ve kuraklık yönetimi planlarının hazırlanmasının yanı sıra; bunların etkinliğinin ve şiddetinin artmasına neden olan iklim değişikliğinin etkilerinin belirlenmesine yönelik çalışmalar yaptıklarına dikkat çekerek, "Ülkemizde taşkın olduğunda veya kuraklık baş gösterdiğinde hemen bir kriz yönetimi oluşturulur. Problemin çözümü için ne yapılır diye hızlı bir şekilde çözümlenmeye çalışılır. Bizim taşkın önleme ile ilgili çalışmalarımız da kriz oluştuğunda değil; oluşmadan önce her türlü tedbiri alan proaktif bir yöntem olmalıdır" dedi.
Toplantı karşılıklı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.