Konya Mevlana civarında 10 gündür yağma var. 1 Ocak itibariyle yıkılacak olan Altın Çarşı ve civarındaki işyerlerini hızla boşaltma telaşına düşen esnaf bir de gözü dönmüş yağmacılarla mücadele veriyor. Esnafın gözünün içine baka baka parasını eşyasını alan hatta penceresini kapısını söküp götüren yağmacılar, bölgede tek bir güvenlik görevlisi bulunmamasına isyan ettiriyor.
Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm ve güzelleştirme çalışmaları kapsamında Mevlana Çarşısı geçtiğimiz Ekim ayında yıkılmıştı. 1 Ocak tarihinden itibaren Altın Çarşı ve civarındaki iş yerlerinde yıkılması öngörülüyordu. Esnafa yıl sonu itibarıyla dükkanları boşaltması söylenmesinin ardından bölge esnafı birkaç haftadır dükkanlarını boşaltma telaşesine düştü. Ama özellikle son bir hafta on gündür hırsızların da yağma alanı haline geldi.
Bölgedeki yağma o dereceye vardı ki o bölgeden geçen kadınların çantaları kapkaça uğruyor. İnsanların ceplerinden paralar çalınıyor. Dükkanların kapısı penceresi kırılıyor ve içeride para eden ne var ne yok soyuluyor.
Üstelik hırsızlar gecenin karanlığına da gerek duymadan güpegündüz bu hırsızlık faaliyetleri ve yağmaya son sürat devam ediyor. Esnaf bu süreç içerisinde ne bir polis ne bir bekçi ne de bir zabıtanın bu bölgede görülmediğini vurguluyor.
Dükkanları yağmalanan iş yeri sahipleri isyan ediyor. Gözünün içine baka baka soyulan esnaf tepkisini şöyle dile getiriyor: Biz buraları güzelleşsin diye belediyeye güvenerek iş yerlerimizi boşaltıyoruz ama biz daha dükkanımızın başındayken gözümüzün önünde dükkan dükkanlarımız yağmalanıyor. Üzerlerine gidip yapmayın desek de can güvenliğimiz tehlike altında. Devlet nerede? diye birbirimize soruyoruz.
Eşya taşıma esnasında gözünün önündeki aracından parası çalınan bir esnaf, "Pandemi nedeniyle aylardır iş yapamıyoruz. Para eden eşyalarımızı elden çıkarmaya çalışırken cebimizden toplu paramızı alıyorlar. Biz eşyaları kamyona yüklerken yanımızda girip klimaların bakır kablolarını kesiyor ufak tefek para edecek ne varsa dur durak dinlemeden alıp gidiyorlar. Can güvenliğimiz tehlikede. Bizim bir çok eşyamızı aldılar, komşumuzun demir parmaklığını gözümüzün önünde kanırtıp aldılar çıldırdık bağırdık çağırdık ne bir bekçi ne de bir polis yok ortalıkta" diye konuştu.