Konya’dan bir Cumhurbaşkanı Adayı

yazar-2

Seçime bir hafta kala yeniden Cumhurbaşkanlığı seçimlerini konuşmaya başladık. 22 Temmuz'a bu tartışmaların gölgesinde giderken, Başbakan'ın “uzlaşma” önerisinin CHP’de nasıl bir yankı bulacağı önemli bir soru işaretiydi. Ne var ki bu “uzlaşma” teklifi, “samimiyet”ten uzak bulundu ve “Meclis dışından seçelim” önerisi geldi.

Baykal, Sezer’in Anayasa Mahkemesi üyelerini atama yetkisinin AK Parti’nin seçtiği bir Cumhurbaşkanı’nda olmasını istemiyor. Neden? Çünkü rejim “kriz”e girer.

Dün AK Parti’li, eşi başörtüsüz bir Cumhurbaşkanı adayına razı olan Baykal'ın nezdinde ne değişti ki, bugün artık o seçeneğin de kalmadığını “dışardan” birisinin olmasını dayatıyor.

Uzlaşma formülüyle insiyatifi eline alan Erdoğan’a karşı, Baykal'ın geliştirmesi gereken başka bir strateji yoktu, “Ben olayım ya da bizim adayımız olsun” diyecek hali yoktu ya…

Baykal “uzlaşma” formülünü “geri adım” olarak algıladığı için Erdoğan'ın üzerine gidiyor ve seçim sonunda sandıktan ikinci parti olarak çıksa bile süreci belirleyici hale gelmek istiyor. Öyle bir refleks geliştirdi ki, “Kanadoğlu ya da Teziç Cumhurbaşkanı olsun” denilse “İstemezük” diyecek.

Baykal, ne olursa olsun, AK Parti'yi dengelemek amacıyla Sezer gibi bir ismi Çankaya'ya çıkartmayı başarmak. CHP’nin “Sezer profili”ne uygun, siyasette “yıpranmamış” bir adayı dayatma hayali kurduğu kesinleşti.

AK Parti cephesinde görünen ise…

Köşk seçimlerinde, yetkili ağızdan öğrendiğimize göre artık “dayatma”da bulunulmayacak, kesinlikle “uzlaşma” aranacak. “Meclis’ten olsun” ısrarında bulunan Başbakan’ın gittikçe daha da yumuşayacağını hatta AK Parti kurmayları, parlamentonun itibarına zarar vereceği görüşünü dile getirse de, “geçiş dönemi” dikkate alınarak Meclis dışından bir ismin AK Parti’nin ilk Cumhurbaşkanı adayı olarak “düşünülebileceği” şimdi Ankara kulislerinin baş gündemi…

İlk akla gelen isim Yargıtay emekli Başkanı Prof. Sami Selçuk… Konya-Taşkentli Sami bey… Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Konya Sivil Toplum Kuruluşları’nın “Ufuk Turu/4” toplantılarında kendisiyle, kendisinin adaylığı da dahil, bir çok konuyu etraflıca konuşmuştuk. Sami bey, AK Parti’den neden milletvekili aday adayı olmadığı konusuna ilk kez gazetemize konuşarak açıklık getirmişti.

İktidar mensupları, bir gün Baykal’ın dediğine gelirse, ilk akla gelecek isim Prof. Sami Selçuk’tur. O’nun AK Parti’den vekil adaylığına vize vermeyen Yargıtay, bu kez “Meclis dışından” birisi olarak cumhurbaşkanlığına “müsaade” edebilecektir..

O’nun ismi neden önemli? Çünkü Sami bey, Mehmet Âkif’le Tevfik Fikret’i, Nâzım Hikmet’le Necip Fazıl’ı el ele tutuşturup tartışmayı başaramayan bir toplumun güçlü olamayacağına, diyalog ve uzlaşma kültüründen yoksun olduğuna inanıyor. CHP’si, MHP’si, SP’si onun bu tezlerine “evet” diyemiyorsa, bir arada yaşamayı hiçbir zaman beceremeyeceğiz demektir.

Ortak değer dedikleri demokrasi “karşıt görüşlerin bir arada yaşama sanatı” değilse nedir? Bozkurtlara, Milli Görüşçülere ve Aslan Sosyal Demokratlara göre de buysa demokrasi tanımı, umarım Konyalı Cumhurbaşkanı adayına “istemezük” demezler.

***

AK PARTİ’YE SİYON YILDIZI

Dün Konya, siyasi bir cinayete şahit oldu. SP, MHP gibi AK Parti bilboardları da Konya caddelerini süslüyordu. Ancak birileri AK Parti’nin ampullerini siyonizmin sembolü olan yıldızla kapatarak söndürdüler. 1-Hamas Lideri Halid Meşal’i Ankara’da kabul eden kişinin İsrail dostu olduğuna kimseyi inandıramazsınız… Hele böyle bir “ahlaksızlık” sergileyerek hiç... 2- Bu terbiyesizlik, farklı görüşlere hayat hakkı tanıyan demokrasiye karşı da bir kalkışmadır. 3-Bu canilerin kim olduğunu herkes biliyor. 4-Tahammülsüzlüğünü böyle ifade edenler, tahakkümde bulunmuş olmuyor mu?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.