Gelen Kargo'da matbadan yeni çıkmış iki kitap vardı....
İkisi de Konya'dan...
İkisi'de Konya'da yayınlanmış...
İkisi de günümüzü anlamaya çalışanlar için kaynak niteliğinde kitaplar...
İlki kendisini çok uzun zamandır tanıdığım bir dosttan...
İkbal Vurucu'nun kitabı...
"Türk Kimliğinin Yeni Boyutları: Çokluktan Birliğe"
Vurucu, etnik sosyoloji üzerine çalışmalar yapan nadir isimlerden biri...
Özellikle Türk Cumhuriyetleriyle ilgili çalışmaları dikkat çekiyor...
Daha önce çok kültürlülük, anayasal vatandaşlık, modernleşme ve ulus devlet konusunda pek çok makaleye imza attı...
Serhat Yayınlarından
çıkan kitabı da bu konuların tefarruatlı bir şekilde ele alınmasına vesile olmuş.
İkbal Vurucu eserinde, küreselleşmeyle birlikte sık sık dile getirilen "milli devletlerin yok olacağı" tezine karşı güçlü sosyolojik gerçeklikler öne sürüyor, Türkiye'deki etnik tartışmalara da cevap vermiş oluyor.
İkbal eserinde; "Milli devletin inşa sürecinde, merkezi bir kültürün bir bakıma kendiliğinden zorunlu olarak yaratılması çevre veya alt kültür unsuru olarak tanımlanan kimliklerin yok edilmesini amaçlamamaştır, aksine bu kültürel gruplar arasında bir üst iletişim dilinin oluşmasını sağlamıştır. Modern milli devlet, farklılaşan, ötekileşen ve bu yüzden bir çatışma unsuru olan yeni toplumsal aktörlerin etnik, dini, mezhepsel, sınıfsal, ekonomik farklılklarını birleştiren, bütünleştiren, uzlaştıran kapsayıcı bir mekanizmadır."diyor..
Modern devletin bütün bu çatışma alanlarını nasıl bertaraf ettiği sorusuna da cevap veriyor Vurucu..
"Modern devlet, demokrasi ve yurttaşlık olguları arasındaki güçlü bağlantı bu çatışma unsurlarını bertaraf etmektedir..."
İkinci kitap ise geçmişten günümüze var olan bir meseleyi gündemimize taşıyor...
Bilgi ve iktidar...
Selçuk Üniversitesi akademisyenlerinden olan Gürsoy Akça'nın eseri, “Osmanlı Devletinde Bilgi ve İktidar” adıyla Palet Yayınlarından çıkmış.
Yazar, Osmanlı Devleti'nde önemli bir sınıf olan ulemanın, iktidarla olan ilişkisini ele almış.
Eser aynı zamanda Osmanlı Devleti'nin niteliği hakkında bize oldukça doyurucu bilgiler sunuyor...
Osmanlı Devleti üzerinde sıkça yapılan "Osmanlı, yönetim açısından din devleti midir, yoksa sekuler bir devlet midir" tartışmalarına açıklık getiriyor.
Eser ulemanın iktidar içindeki konumunu, ideolojik duruşunu ve Osmanlı yönetim anlayışını kavramamız için bize önemli ipuçları da veriyor...
Evet, fırından yeni çıkmış ve türüm türüm kitap kokan bu iki eser özellikle siyaset sosyolojisine ilgi duyanlar açısından çok önemli bir kaynak niteliği taşıyor ve raflarda ilgilileri bekliyor...
Biz okuduk ve bilgilendik...
Yazanların eline ve yüreğine sağlık....