Olay, 2018 yılı Eylül ayında Konya'nın Meram ilçesi Gödene Mahallesi Hanedan Caddesi’nde bulunan bir apartmanda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kocası Ramazan Şahin’in (43) işten geldiğini gören eşi Saadet Şahin 3 çocuğuyla birlikte kapıyı açtı. Bu sırada, daha önceden aralarında tartışma yaşanan karşı komşusu Gülay Durusoy da kendi dairesinden çıkarak hazırda bulundurduğu kezzabı komşularına atarak tekrar kapısını kapattı.
Olayda Ramazan, Saadet Şahin ve 3 çocuğunun vücudunda yanıklar oluştu. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından olayda yaralanan Saadet Şahin ve 3 çocuğu hastaneye kaldırıldı. Hastanede tedavi altına alınan Şahin ailesinin zihinsel engelli olan ve yüzde 75 engelli raporlu çocukları Akil Şahin’in vücudunda birinci derece yanıklar oluştu.
Akil Şahin, hastanedeki uzun süren tedavilerinin ardından taburcu edilirken, aileye kezzap atan komşuları Gülay Durusoy hakkında, 'Kasten yaralama’ suçundan 12 yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame hazırlanarak, dava başladı. Gülay Durusoy, 9 ay cezaevinde kaldıktan sonra adli kontrol kararıyla tahliye edildi.
"DAVA 4 YILDIR DEVAM EDİYOR”
Yaşadıkları olayla ilgili davanın 4 yıldır devam ettiğini anlatan baba Ramazan Şahin, “2018’de özel sektörde çalıştığım bir firmadan eve döndüğüm sırada karşı komşum, düzeneğini hazırlamış tam kapıya geldiğim sırada ailem beni karşıladı. Bu sırada komşu bize hazırda bulundurduğu kezzap ile saldırdı. Daha sonra kapıyı kapatarak içeri kaçtı. Yüzde 75 ağır engelli çocuğum birinci derece yandı. Bu görünen izlerin hepsi o olaydan kalma. Bu olayın davası 4 yıldır devam ediyor. Adli makamlar ceza veriyor evet ama bir üst mertebeler cezayı bozuyor. Bu şahıs daha dışarıda ve daha yargılanıyor” dedi.
"ÇOCUĞUM ŞİMDİ KORKUSUNDAN EVDEN ÇIKMIYOR"
Çocuğunun yaşanan olaydan sonra kendi içine kapandığını aktaran Ramazan Şahin, “Bu olayın üzerinden tam 4 yıl geçti. Bu süre zarfında bu kadın ceza alıp bizim içimiz soğumadı. Ben kendimden geçtim ama bu çocuğum kendi aşağıya inip kendi veya arkadaşlarının yardımıyla oynuyordu. Şimdi o da olmuyor bitti. Çocuk şimdi korkusundan evden çıkmıyor. Çıksa da biz güvenip bırakamıyoruz. Adaletten istediğimiz ise bu kadının en ağır cezaya çarptırılması. Engelli maaşı var bu çocuğumun. Yetkililerden geleceği için bir el uzatmalarını istiyorum” şeklinde konuştu.
"İYİ BİR IŞIK GÖRÜYORDUK AMA O IŞIK SÖNDÜ"
Olaydan önce oğlunun engelli haliyle büyük bir yol kat ettiğini ancak olaydan sonra bu emeğin boşa gittiğini ifade eden Şahin, “Ben çocuğumda bir ışık görüyordum. İyi bir ışık da görüyorduk ama o ışık söndü. Benim çocuğumun hedefi liseyi bitirdikten sonra okul müdürünün bize söylediği kadar Akil’i biz bir yere koyacağız, orada çalışıp oradan emekli olacak, hayata tutunacak ve kendini geliştirmesi yönünde hedeflerimiz vardı. Tabii görüyoruz biz de engellilerin bir yerlere atanarak kendi ayaklarının üstünde durduğunu ama bizim şuan o hayallerimiz bitti. Çünkü şimdi çocuk dışarı dahi çıkmıyor, korkuyor. Şimdi Akil arkadaşlarının yanına da inemiyor. Gidiyordu biz buradan da takip ediyorduk. Korkusundan şimdi gitmiyor artık” diye konuştu.