Konya dendiğinde akla dindar bir şehir gelir. Tutucu, Erbakan’a oy veren, namazla niyazla arası iyi insanların, başları örtülü kadınların çoğunluğu oluşturduğu Medine gibi bir şehir…
Sol partilerin ciddi çalışma yapmasına bile engel olur bu düşünce. Milli Görüş partilerinin veya AK Parti gibi ona yakın siyasi partilerin oy deposu bir şehir…
15-20 sene evvel yurtdışında bir Boluluyla konuşurken Konyalı olduğumu öğrenince, “sizin orada bayan iç giyim dükkanı yokmuş, öyle mi?” diye sormuştu bana. Nasıl bir alakaysa!.. Yine başka bir yerde başka şehirlerden insanlarla otururken Konyalı olduğumu söylediğimde hemen tüm gözlerin üzerimde gezindiğini hissetmiş ve rahatsız olmuştum. Çünkü tarifi zor bir durumdu…
Oysa…
Konyalılar kaldırımdan değil de yolun ortasından gitmeyi severler…
Bu onların ilk bakışta orta yolu benimsediklerini gösteren en güzel örnektir.
Ama…
Milletvekillerimizden ‘bakan’ çıkmasa da her dönem ‘disiplin’e gidecek birileri çıkar. İyi niyetli konuşmalarını ulu orta yaptıkları için. Bu onların ‘irticacı’ değil, bilakis dindarlıklarından ve bunu gösterişsiz yaşamalarından ileri gelir.
Ali Kırca, Yalçın Doğan gibi katıksız solcuları da çıkarmıştır bağrından Konya. Atilla Kart gibi CHP’nin ‘en’lerine girenlerimiz de, Halil Ürün gibileri de…
Homojen değildir Konya…
Her yeri bir değildir. İlçeleri ayrı bir alemdir, merkezi ayrı…
Merkezinden kaldırım sevmeyenler çok çıkar.
Hani askerlikte ‘ne öne çok çıkacaksın ne de fazla arkada kalacaksın. Ortalarda bi yerde gelip geçeceksin’ derler ya. Konyalılar buna genelde uyar, ama merkezin dışındaki hemşerilerimiz bu kuralın dışındadır…
Somut bir örnekle mevzumuzu pekiştirelim. Konya milletvekillerinin yıllardır bir araya gelerek Konya’nın sorunlarına odaklanmak yerine bir birleriyle uğraştıklarını veyahut da şehirlerine ilgisiz olduklarını kime sorarsanız söylerdi. Son seçimde gönderdiğimiz özellikle Mustafa Kabakçı gibi bazı vekillerimiz sayesinde ‘bir elin nesi var iki elin sesi var’ deyimi gerçeğe dönüşüyor. Bu birliktelikten sonra orta yollu vekillerimiz mutlaka birilerini sivriltmeli ve artık kaldırımdan gitmenin ve Konyalılar olarak hak ettiklerimizi almanın mutluluğunu yaşayabiliriz…