"Son yıllarda Konya’da büyük değişim var" diyen Yanar, Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Turizm A.Ş. kuruldu, valilik turizm çalışmalarını sonuna kadar destekliyor. Konya 3 dönemi yaşamış bir şehir. Kilistra ve Sille Konya için önemlidir. Mevlana haricinde yeni doneleri Konya turizmine kazandırmak zorundayız" ifadesini kullandı.
-TÜRSAB’ı bize anlatabilir misiniz?
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği demektir. Acenta olabilmek nedir, Turizm Bakanlığı’ndan belli şartlar yerine getirildikten sonra, verilen işletme belgesiyle başlar. Birlik olarak acentalara bazı hizmetlerimiz oluyor, bunun için acentalar birliğe aylık, bir miktar ödeme yaparlar. TÜRSAB Türkiye genelinde olan bir birliktir. Genel başkanımız sayın Başaran Ulusoy göreve geldiğinde kasadaki paramız eksi 1 milyondu, şu anda 650 milyon liramız var. Türkiye genelinde 6 bin 500 üyemiz, Karaman ve Konya bölgesinde 134 acentamız var.
-TÜRSAB’ın yaptırım gücü var mı?
TÜRSAB değil hiçbir kanunun bunu yaptırmaya gücü yok. Otellerin fiyat artırımı noktasında kendileri karar verebileceği bir durum. Lakın bu dönem Türkiye genelinde turizmde azalma var, bu Şeb-i Arus etkinliklerinde de görüldü. Her hangi bir ülkede olumsuz bişey olsa ilk etkilenecek sektör turizmdir. Türkiye ve cevre ülkelerde olan olaylar turizm sektörünün derinden etkilemiştir.
-Vuslat törenlerinde Konya kaç kişiyi ağırladı?
Şu anki katılım sayısı 70 bin civarında. Biz bu sayıyı Mevlana’ya gelen ziyaretçilerden biliyoruz.
-Konya tarım fuarına 500 bin katılımcı bekleniyormuş. Bu Konya'yı nasıl etkileyecek?
Ne mutlu ki; Gerek Valilik gerek Büyükşehir Belediyesi turizmin Konya için ne kadar büyük öneme sahip olduğunu anladı. Sadece turizme yönelik çalışacak olan, Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Turizm A.Ş’yi kuruldu, Son yıllarda Konya’da büyük değişim var.
-Şeb-i Arus kutlamalarında otel fiyatlarında fahiş artış iddiası ulusal medyada yer aldı. Böyle bir artış oldu mu?
Milliyet Gazetesi'nden bir arkadaşımız beni aradı. Böyle bir olay olduğunu, 'Konya’da otel soygunculuğu' diye manşetler atıldığını örgendik. Aynı haberi Hürriyet Gazetesi de verdi. Böyle bir olayın doğru olup olmadığını teyit amaçlı aradılar. Ben otelleri aradım, 'olumsuz bir haber çıkmış' dedim. Otel müdürlerinin böyle bir olaydan haberi olmadığını öğrendim. Onlar da böyle bir fiyatlandırmanın da olmayacağını söylediler. Bu durumda otellerin isminden ziyade ön plana Konya çıkıyor. Manşetlerdeki başlıkta geçen isim Konya. İl Kültür Müdürlüğümüz olayın içindedir ve her durumdan haberi var. Ulusal basının da Konya’ya karşı bir saldırısı var. Olayı bir otel müdürleriyle konuştuktan sonra haberi yapan gazeteye durumu izah ettim. Konya’da hiçbir otel böyle bir fiyatlandırmayı yapmadı. Burada yanlış olan şu; internet sistemindeki en fazla suistimal otellerde oluyor. Web sitesinden otel ismini kurmuş, görsel olarak da her fotoğrafı koymuş ama ortada otel yok. Seyahat acentesinin TÜRSAB’dan ve bakanlıktan aldığı bir belgesi vardır. Böyle bir şey sanal âlemde insanları dolandırmak için yapılmıştır. Gerçekte fahiş otel fiyatı yok, sanal ortamdaki asılsız olaylar ulusal medyada yer bulmuş. Bu mevzu Konya adına bizim meselemizdir. Beni arayan gazetelere de 'böyle bir haber yapacaksanız, Konya’nın adını kaldırmanız gerekli, olayı Konya'ya mâl edemezsiniz' dedim. Konya’da böyle bir otelin olmadığını asılsız haber yaptıklarını da bildirdim. Acentanın garantisi altında otel kiralamak lazım. Konya’da 134 seyahat acentamız var. Web aramalarında bu acentalar karşımıza cıkar, ve acentayı aradığımızda bizimle bire bir muhatap olacak birisi olur. Bir gazete “Şeb-i Arus’da Konya’ya gitmek yürek ister” diye manşet atmış. Bu Konya adına çok kötü bir durum...
-TÜRSAB olarak siz Konya turizmi adına neler yaptınız?
Sadece gecen yıl, İran’a 15 seyahat acentası götürdük. Acentelar arası kaynaşma sağladık, iş birliği anlaşmaları imzaladık. İran bizim için güzel bir pazar. İran Mevlana’ya en fazla turist getiren ülke. Bunun neticesi olarak gelen ziyaretçi sayısını artırdık. İran halkında gerçekten bir Türk aşıklığı var. İran turistinin her ay gelmesi için çalışmalarımız oldu.
-Rusya’yla turizm ilişkilerimiz nasıl?
Rusya olayı bize göre çok abartılıyor. Şu sayı gelmezse böyle olacak gibi söylentiler var. Zaten gecen sene Rusya'da olan krizden devlet memurları izne ayrılamadı. Toplam gelen Rus sayısı her yıl 4 milyondu, bu sene 2 milyona düştü. Türkiye'de genel turist sayısı 41 milyon ve Rusya bu sayının yüzde 10’nu oluşturuyor. Konu ülke menfaatleriyse 41 milyon da gelmesin.
-Konya, Rusya krizinden ne kadar etkilendi?
Konya’nın bundan etkilenecek bir turizmi yok, çünkü Rus turistler Konya’ya gelmezler. Kıyı şehirleri ve en çok İstanbul'u tercih ederler.
-Turizm sektöründe de merdiven altı işletmeler var mı?
Her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de var. Kaçak dediğimiz, vergi ödemeden, kira vermeden, personel çalıştırmadan acentalık yapmak olamaz, böyle bir şey yok. Bu kaçakçılığın önüne geçebilmek için İl Kültür Müdürlüğü ve Maliye ile birlikte önlem alıyoruz. Bir ihbar hattı oluşturduk, kaçak seyahat acenteliği yapanları bildiriyorlar biz de gereken müdahaleyi yapıyoruz.
-Acentaların açılmasında TÜRSAB’ın yetkisi veya etkinliği var mı?
Denetleyici unsurdur. Bakanlıkla olan ilişkilerinde tamamen TÜRSAB görevi üzerine alıyor. Seyahat acentasının hakkını gözetme ve işlerini yürütme noktasında TÜRSAB var. Seyahat Acentaları Birliği 1618 sayılı kanunla kurulmuş bir birliktir. Daha önceki senelerde bir imza için Ankara’ya gidilirdi ve süre uzardı. Artık bu faaliyetleri TÜRSAB takip ediyor.
-Konya’da turizm adına neler yapılıyor? Konya’da turizm sadece Mevlana’dan ibaret mi?
Konya 3 dönemi yaşamış bir şehir. Neolitik çağı yaşamış, Çatalhöyük çok önemli. Bir Kilistra yolumuz var Hıristiyanlar için çok önemli bir yol. Bunun yanında 500 bin yıllık tarihi olan Sille önemlidir. Mevlana da sadece türbeden ibaret değildir. Avrupa’da bununla ilgili çalışmalar var Mevlana’nın önemini anlamaya çalışan Japonya’dan e-mailler alıyoruz, 'Sema'nın incelenmesi için bilim adamları bizlerden izin alıyorlar. Mevlana’yı, Mesnevi'yi okuyarak anlıyorlar. Gelen turistler sadece türbe ziyaretiyle kalmıyor, onu araştırmaya da geliyorlar. Bizim, turistler için bir sosyal tesis için talebimiz var. Rehberi ve şoförü mutlu ettiğimiz zaman, onlar da daha çok içten yaparlar işlerini. Biz turist gelince, hemen çıkıp gitmesin, Konya’yı da gezsin istiyoruz. THY ve Konya Valiliği bize çok yardımcı oldu ve onların öncülüğünde Konya'da turizm adına ciddi çalışmalar yapıldı. Şehrimizin tanıtımını yapacak turizm acentalarıdır. Bunun için valiliğe ne sunduysam hepsini kabul etti. Tahir Akyürek'e ayrıca teşekkür ediyorum. Yine meslek odalarının da bize çok destekleri oldu. Bu birliktelik Konya için gurur duyulacak bir olaydır. Valilik Konya’yı anlatmak için bir vakıf kurmamız gerektiğini söyledi ve 'Konya'yı dünyaya nasıl tanıtırız?' dedi. Bu konuda bize destek oldular ve KOTEV vakfını kurduk. Çünkü buna ihtiyacımız var
- KOTEV ile vakıfla neyi amaçladınız?
Bizim dış pazar yüzümüz başarılıdır. Acentelarımız başarılı bir işletmecilik yapıyor. Türkiye bir turizm ülkesidir ve bunu değerlendirmek istiyoruz. Genel başkanımız için de Konya çok önemli bir şehir. 'Sema'ya bir Konyalıdan daha çok sahip çıkıyor. Artık bundan sonra Konya’da inanç turizmi sempozyumu yapmak istiyoruz. Bütün dünya dinlerini ilgilendiren temsilcilerinin katıldığı bir sempozyum... Konu din olduğu için katılımın çok olmasını bekliyoruz. Bunun yanında helal turizm festivali yapılır İspanyada. Bu tür festivaller 'Selçuklu'nun başkenti Konya'da da yapılsın' diye çalışmalarımız sürüyor. Büyükşehir Belediyesi bu konuyu destekliyor. Her şey hazır sadece icraatı bekliyoruz. Turistler için daha güzel vakit geçirtecek projelerimiz var.
-Son yıllarda Konya’nın değerlerini başka şehirlere kaptırdık mı?
İl Kültür Müdürlüğü ve ilgili kurumlarımız 'vuslat' ya da 'Sema' etkinliklerini layıkıyla yapıyor ve biz de bunu sadece gösteri olarak anlamamalıyız. Böyle değerleri yerinde öğrenmek lazım. Başka şehirlerde yapılan sema gösterileri şarkılarla başlar yani eğlence amaçlıdır. Bunu gören turist, şarkıdan sonra olan sema gösterisini dans zanneder. 'Sema'nın da orijinali çok önemlidir. Yani başka şehirlerde yapılanlar aslında uzaklaştırılmış şekilde yapılıyor. Konya olarak aslını koruyabilirsek kaybımız olmayacaktır.
Röportaj-M. Ali Elmacı-Ahmet Gökbaş