Genel seçimi ezici üstünlükle kazanan AK Parti’de şimdi yeni kabine telaşı başladı. Siyasi kulislerde kabinede bazı değişikliklerin yaşanacağı konuşuluyor. Biz Başbakan’a yakın bir kaç ismin dışında AK Parti’li hükümet senaryosunda Sami Güçlü, Hasan Angı, Hüsnü Tuna, Mustafa Kabakçı gibi isimlerin rahatlıkla bir bakanlık koltuğuna oturabileceğini seçimden önce belirtmiştik.
Konya’nın, beklediği hizmeti fazlasıyla alabilmesi için kurulacak hükümette mutlaka temsil edilmesi gereklidir. Bakansız kaldığı 2 buçuk yıllık süre içinde de bir bakana sahipken gördüğü hizmeti alabilmesi Konya’nın kazancı olmuştur. Bakanlıklar, Başbakan’la birlikte ülkenin gelecek 4 yılını planlamaya katkıda bulunmakla birlikte, bakanlığa bağlı genel müdürlük, daire başkanlıkları, şube müdürlükleri, danışmanlık vs. bir çok makamda atama yetkisini bulundurmak bakımından büyük önem taşıyor. Konyalı bakan, bu yönüyle bir çok nitelikli hemşerisini Ankara’ya taşıyabilir ve Konya lobisi –varsa eğer- burada etkin rol alınmasını sağlayabilir.
KOBİ’leri görüp gözetecek bir bakanlık kurulması bir çok kez ulusal basında dile getirildi. KOBİ merkezi Konya’nın bu bakanlığı hak edeceğine inanıyoruz. Konya’nın bakan adaylarını da bu bakanlık için öneriyoruz….
Konya’ya bakanlık verilse ne olur? Her şey olur. Bu biraz da bakanın hizmet takibine ve çabukluğuna bağlıdır. Konyalı bakan, şehrin daha iyi ve daha hızlı hizmet almasını sağlamaz, Karadeniz lobisi gibi, etkili lobicilik yapmazsa, şehir sadece bir kırmızı plaka kazanmış olur…
Hatırlarsanız, Abdullah Gül’ün Mavi Tünel temel atma töreni için geldiği gün Konya’nın bakan istediğini yazmıştık. 3 Kasım seçimlerinde Konya’dan yüzde 54, 98 oy oranıyla 14 vekil çıkaran şehir, AK Parti iktidarının ilk iki yılında hükümette bir bakanın yer alması Konya’nın Ankara siyasetindeki ağırlığını hissettirmesi yönüyle o dönemde çok önemsenmişti. Konya’nın daha sonra bakansız bırakılması ‘Bakanımız yok’ serzenişlerine yol açsa da Başbakan’ın defalarca gelişinde bir Allah’ın kulu ‘Bakanımızı niye aldınız’ siteminde bulunmamış ‘Bakan isteriz’ talebini dillendirecek cesareti gösterememişti.
Hoş, kimsenin bakanlık beklediği de yok. Konya, bakanının elinden alınmasını o kadar da önemsemedi, dahası bunu birincil sorun olarak görmedi. Tıpkı Çumra’da birinci parti olması gereken DP’den Çumralılar’ın oylarını esirgemesi gibi…
Şunun altını çizelim… İktidar partisi teşkilatı, Belediyeler, Ziraat Odaları, Meslek Odaları, Mühendis ve Mimar Odaları, muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri bir araya gelip hükümete “ortak bildiri”yle ‘arzu hal’ beyan etmedikçe Konya’ya bakan verilmez. Biz gazete olarak yazıp çiziyoruz ama sesini yükseltmesi gerekenlerden ses çıkmıyor.
Yeni kabinede Egemen Bağış, Faruk Çelik isimleri ön plana çıkıyor. Adalet eski Bakanı Cemil Çiçek'in TBMM Başkanlığı'na aday gösterileceği konuşuluyor. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in ise eski görevlerini koruyacağı bekleniyor.
Zafer Çağlayan Sanayi ve Ticaret Bakanı, Mehmet Şimşek Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı, Kemal Unakıtan Başbakan Yardımcısı, Ali Babacan AB'den sorumlu Devlet Bakanı, Mehmet Sağlam Milli Eğitim Bakanı olacağı tahmin edilen isimler… Bizim temennimiz, Sami Güçlü ya da Mustafa Kabakçı’nın KOBİ Bakanlığı olmazsa, Kültür Bakanlığı’na getirilmesi… İki ismin de hem ekonomi hem de kültür donanımı yüksek…
Peki… Konya’ya 13 vekile rağmen bu bakanlıklardan biri verilmez de “Olanlardan Sorumlu” bakanlığı uygun görebilirler mi? Hiç belli olmaz… Şimdi susanların feryadını o zaman duyarız. Ancak plakayı takan Bakanlar Kurulu’na çoktan girmiş olur…